Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/17 E. 2018/290 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/17 Esas
KARAR NO : 2018/290

DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/01/2017
KARAR TARİHİ : 02/10/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan haksız rekabetin tespiti ve durdurulması, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili firmanın yıllardır eğitim sektöründe faaliyet gösteren ve kendi alanında ciddi pazar payı olan bir kurum olduğunu, ancak kurumun kendi yarattığı marka ve logosunun kullanılması sebebiyle müvekkilinin sosyal ortamda yayınlanan şikayetler ile ilgili çok ciddi mağduriyetler yaşadığını, davalı kurumun yapılan şikayetleri herhangi bir bilgi ve belge olmadan yayınladığını, müvekkilinin söz konusu şikayetlere cevap vermek istediğinde davalı tarafından üyelik bedeli adı altında para talep edildiğini, davacı hakkında yapılan şikayetlerin olduğu sayfada ………reklamları ile rakip kurumların reklamının yapıldığını, bu durumun açıkça haksız rekabet oluşturduğunu, müvekkili firmanın kendi oluşturduğu ve adına tescilli olan marka ve logosunun herhangi bir izin alınmaksızın davalı şirkete ait platformda kullanılmasının da müvekkilinin marka hakkını ihlal niteliğinde olduğunu belirterek, bu sebeplerle meydana gelen haksız rekabetin tespitine ve durdurulmasına, maddi ve manevi zararların tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ….. tarihli dilekçesinde; maddi tazminat taleplerinin 500,00 TL, manevi tazminat taleplerinin de 500,00 TL olduğunu beyan etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili kurumun adresinin Ankara olması sebebiyle yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, …… internet sitesinin 2001 yılında kurulduğunu, hiç bir şekilde taraf tutmadan şeffaf bir şekilde faaliyetlerini yürüttüğünü, platformdaki içeriklerin tamamen üye kullanıcılar tarafından oluşturulduğunu, müvekkili kurum tarafından bu içeriklere müdahale edilemediğini,… sitesinin üretici, müşteri ve son kullanıcı arasında etkin, tarafsız bir ortam ve yer sağlayıcı ve çözüm platformu olduğunu, platformun içeriğinin hiç bir şekilde müvekkili kurum tarafından sağlanmadığını, dolayısıyla firmaların haklarına tecavüzde de bulunmadığını, müvekkiline ait internet sitesinde muhatabın markasının yer almasındaki amacın mal ve hizmetlerin birbirinden ayırt edilebilmesine yönelik olmadığını, firma bilgisi olarak bilgilendirme amacıyla kullanıldığını, davacının maddi tazminata konu olayların ne olduğu, hangi gerekçelerle maddi zararın doğduğunu sebep sonuç ilişkisi çerçevesinde ortaya konulmadığını, yine manevi tazminat konusunda hangi vakıaların hangi gerekçelerle manevi zarara sebebiyet verdiğinin de açıklanmadığını, tazminat taleplerinin yersiz olduğunu belirterek, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait ……… numaralı … markasının ve logosunun izinsiz olarak davalıya ait …………… alan adlı internet sitesinde kullanılması ve aynı sitede şikayet ve başka eğitim kurumlarının reklamını yayınlamak suretiyle meydana geldiği iddia edilen haksız rekabetin durdurulması ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde davacıya ait …. numaralı “…………….. ibareli markanın ……….. tarihinde …….sınıfta yer alan emtialar yönünden tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili yetki itirazında bulunmuşsa da, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156/3. maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz davalarının marka sahibi olan davacının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği, davacının yerleşim yerinin Mahkememiz yargı sınırları içinde olduğu anlaşılmakla, yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının marka hakkına tecavüz edilip edilmediği, davacı hakkında doğruluğu araştırılmadan şikayetler yayınlanmak suretiyle haksız rekabet yapılıp yapılmadığının tespiti için davalıya ait internet sitesi ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi ücretlerini yatırması için davacı tarafa kesin süre verildiği halde ücret yatırılmamış, davalı taraf da bilirkişi ücretini yatırmayacaklarını beyan ettiğinden tarafların bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçmiş sayıldıklarına karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile, davalıya ait internet adresinde tüketicilerin şikayetlerine yer verildiği, bilirkişi incelemesi yapılamadığından davacıya ait markanın ne şekilde kullanıldığının tespit edilemediği, davacının davalı taraftan bu içeriklerin kaldırılmasıyla ilgili bir talepte bulunduğuna dair delil sunulmadığı, davalı tarafın sitesindeki tüketici şikayetlerinin içeriklerinde davacıya ait markanın yer almasının markaya tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olmadığı, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7/5. maddesinde sayılan dürüst kullanım istisnası kapsamında olduğu anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Haksız rekabet davası üzerinden alınması gereken 35,90 TL harç ile maddi ve manevi tazminat davası üzerinden alınması gereken 35,90 TL harç olmak üzere toplam 71,80 TL harçtan, peşin alınan 62,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 9,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince haksız rekabet davası üzerinden takdir olunan 3.145,00 TL ücreti vekalet, maddi tazminat davası üzerinden takdir olunan 500,00 TL ücreti vekalet ve manevi tazminat davası üzerinden takdir olunan 500,00 TL ücreti vekalet olmak üzere toplam 4.145,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.