Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/117 E. 2018/318 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/117 Esas
KARAR NO : 2018/318

DAVA : Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti ve Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 31/05/2017
KARAR TARİHİ : 13/11/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin 2005 yılından beri su arıtım sistemleri ve mühendislik alanlarında faaliyet gösterdiğini,….. numaralı “…….” markasının da sahibi olduğunu, söz konusu markanın …………..sınıflarda tescil edildiğini, davalının ise “……….” markasını tüm tanıtım vasıtalarında kullandığını, bu kullanımın müvekkilinin tescilli markası ile iltibas oluşturduğunu, davalıya bu yönde Bakırköy ……Noterliğinin 27.05.2016 tarihli ihtarnamesini keşide ettiklerini, ancak davalının ihtarnameye rağmen haksız kullanıma devam ettiğini, ayrıca ihalelere girerek haksız kazanç elde ettiğini belirterek, davalının davacıya ait markaya tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduklarının tespitine, davalı adına tescilli marka bulunmadığının tespitine, marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşturan eylemlerin önlenmesine, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin devamını önlemek için tedbirlerin alınmasına, karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye’de yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde 1/8 gazete tek sayfası ebadında ve bir kez ilanına, davacının maddi ve manevi tazminat haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; 6769 sayılı SMK’nun 4.maddesi gereğince müvekkiline ait tescilli bir marka olmaması sebebiyle marka hakkına tecavüz fiilinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin yasanın öngördüğü şekilde ticaret unvanını tescil ettirerek 2014 yılından beri kullandığını, bu kullanımın davacının marka hakkına tecavüz teşkil etmediğini, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli……. numaralı “….. ibareli markasının davalı tarafça “……………..” şeklinde kullanılması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine ilişkindir.
Dosyaya TPMK kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ……..numaralı “………… markasının 07.11.2006 tarihinde ………….. sınıflarda davacı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Taraflara ait ticaret sicil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde, davacı şirketin ….. tarihinde, davalı şirketin ise ……… tarihinde ticaret sicile tescil edildiği tespit eidlmiştir.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden, Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler 06.08.2018 tarihli raporda; dosya ve internet üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalıya ait olduğu tespit edilen …. alan adlı internet sitesinde……………….. faaliyet alanlarında gerçekleştirilen hizmetlere ait tanıtımlarının yapıldığı, davacı tarafın dava dilekçesi içerisinde sunduğu internet sitesi görüntü çıktılarına benzer içeriğin yayında olduğu, taraflara ait internet sitelerinin benzer çalışma alanlarında faaliyet gösterdiği, davalının dava konusu işareti kullanımının markasal kullanım olduğu, davalının………… ibaresini markasal olarak kullanımının davacının markası ile iltibas oluşturduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin, fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep edebileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışların haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde, her iki tarafın ticaret unvanının esas unsurunun “……………..” ibaresi olduğu, diğer ek unsurların tanımlayıcı nitelikte olmaları nedeniyle ayırt edici olmadıkları, davacı adına tescilli markanın da esaslı unsurunun…..” ibaresi olduğu tespit edilmiştir. Ticaret unvanı tacirin, ticari işletmesine ilişkin işlemleri yaparken ve bu işlemlerle ilgili senet ve diğer evrakları imzalarken kullandığı ad olup, ticaret unvanının işlevi, ticari işletmenin sahibi olan tacirin diğer tacirlerden ayırt edilmesini sağlamaktır. Marka ise, taciri ya da ticari işletmeyi değil, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini diğer teşebbüslerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmek için kullanılır. Markanın fonksiyonu, tümüyle ticari işletmenin ürettiği, pazarladığı mal veya hizmetleri ayırt etmektir. 6762 sayılı TTK’nun 52. maddesi uyarınca usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı, münhasıran sahibine ait olup, tescilli bir ticaret unvanının terkin edilinceye kadar kullanılması marka hakkına tecavüz teşkil etmez. Ancak alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile davalının internet sitesinde ve tanıtımlarında “…. ibaresini ticaret unvanı olarak kullanmayıp, marka olarak kullandığı, bu kullanım şeklinin davacının tescilli ….. numaralı “… …. ………”markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
DAVANIN KABULÜNE,
Davalının tescilli ticaret ünvanı dışında kalan internet sitesinde ve kartvizitlerinde ….. ibaresini markasal olarak kullanmasının davacıya ait … numaralı ……. markasının tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin ve haksız rekabet olduğunun tespitine,
Marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşturan eylemlerin ÖNLENMESİNE,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye’de yayın yapan trajı en yüksek 3 gazeteden birinde kararın l/8 gazete tek sayfası ebadında l kez ilanına,
Davacının maddi ve manevi tazminat haklarının SAKLI TUTULMASINA,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 62,80 TL harç, 199,60 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.262,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkca okunup, usulen anlatıldı..

.