Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/92 E. 2018/272 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/92
KARAR NO : 2018/272

DAVA : FSEK 68.Madde Gereğince Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/05/2016
KARAR TARİHİ : 17/07/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan FSEK 68.Madde gereğince tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
TALEP / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin ülke çapında tanınmış ve saygın bir tiyatro ve sinema sanatçısı olduğunu, adı ve yüzünün bir marka gibi tüm ülke çapında bilindiğini, kendisinin rol aldığı “…….” isimli sinema eserinin, kendisinin görüntüsünün bulunduğu bir bölümü, televizyon kanallarında ve internet üzerinde yayınlanan davalıya ait reklam filmlerinde yer aldığının tespit edildiğini, müvekkilinin söz konusu …. isimli sinema eseri üzerinde bağlantılı hak sahibi olduğunu, televizyon veya internet vasıtasıyla umuma iletimi ve yeniden iletimi hususunda müvekkilinin herhangi bir kişi veya kuruma izin vermediğini, esere ilişkin söz konusu paröanın müvekkilinin izni olmadan bir reklam filmi olarak yayınlanması ile davalının müvekkilinin bu hakkını ihlal ettiğini, bu sebeplerle öncelikle söz konusu reklam filmlerinin yayından kaldırılması veya müvekkilinin göründüğü bölümlerin çıkartılması suretiyle tecavüzün ref’ine, tahkikat sonucunda belirlenecek tazminatın FSEK 68.maddesi gereğince rayiç bedelin üç katı fazlası tutarında olacak şekilde davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili kurumun sermayesinin tamamının devlete ait bir Kamu İktisadi Devlet Teşekkülü olduğunu ve merkezinin Rize’de bulunduğunu, bu nedenle davanın Rize’de açılması gerektiğini, yetki itirazında bulunduklarını, dava konusu çekilen reklam filminde toplumsal yaşamın bir parçası olan sinema filmlerinden, sadece tarihsel hatırlatma adına kısa kısa kesitler alındığını, alıntılarda filmin orijinalliğine hiç bir şekilde dokunulmadığını, sanatçılara çay reklamı yaptırılmadığını, reklam filminde sanatçıların ağzından günlük yaşantıda kullanıldığı şekliyle sadece çay sözcüğü çıkmakta ya da çay ikramı yapılan sahneler yer aldığını, dava konusu reklam filminde çeşitli sahneleri kullanılan filmlerin müvekkili kurumun çayda münhasır yetkiye sahip olduğu yıllarda çekildiğini, reklam filminin reklam olma özelliğinden öte, filmlerde kullanılan çayların ……. çayı olması maddi gerçekliğinin aktarılması ve hatırlatılması niteliği taşıdığını, müvekkili kurumun davacının haklarını ihlal etmediğini, davacının devrettiği telif haklarını silsile yoluyla devralan üçüncü şahıslardan bedeli mukabilinde satın aldığını ve imzalanan sözleşmeye uygun şekilde kullandığını, müvekkilinin kültürel amaçlarla Türk sineması ürünü filmlerdeki çay sahnelerinden oluşan bir reklam filmi çektirmek istediğini, bu amaçla aralarında davacının rol aldığı ….. isimli filmin de yer aldığı bazı filmlerde yer alan çay sahnelerini içeren bir reklam filmi yapmak üzere ………. ile 1 yıl süreyle gösterilmek üzere sözleşme imzaladığını, Dijital şirketinin bahsi geçen filmlerin işleme, çoğaltma, yayma, temsil ve umuma iletim dahil olmak üzere tüm hakları, eser sahipleri ve bağlantılı komşu haklarını elinde bulunduran ……… San. Ltd. Şti’nden bedel karşılığında devraldığını, bu durumda müvekkili kurumun FSEK kapsamındaki mali ve sair hakların bedelini ödeyerek hukuka uygun bir kullanım hakkı elde ettiğini, 1995 yılı öncesine ait filmlere ilişkin icracı sanatçı sıfatıyla hak talebinde bulunulamayacağını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin talebi üzerine dava ……..ne ihbar olunmuş ……. vekilinin, davalı yanında fer’i müdahil olarak katılma talebinde bulunduğu anlaşılmakla, katılma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava davalı kurum tarafından çekilen reklam filminde, davacıdan izin alınmaksızın bağlantılı hak sahibi olduğu ……….. isimli filmden alıntı yapılmak suretiyle davacının görüntülerine yer verilmesi sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün ref’i ile FSEK 68.maddesi gereğince tazminat davasıdır.
Davacı vekili 17/07/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; FSEK 68.maddesi gereğince rayiç bedelin üç katı fazlası tutarında olacak şekilde davalı aleyhine 45.000,00 TL tazminata hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.
İhbar olunan ……. arasında 25.03.2016 tarihli …… imzalandığı, davacının başrol oyuncusu olduğu …isimli filmin ve dava dışı filmlerin sözleşmenin 3.5 maddesi gereğince bir takım sahnelerinin devralan şirket tarafından yaratılacak olan “………” isimli filmde kullanılmasına muvafakat edildiği anlaşılmıştır.
Davalı ………… ürünü filmlerdeki çay sahnelerinden oluşan bir reklam filmini yapmak üzere ihbar olunan…. Ltd. Şti. ile 1 yıl süreyle gösterilmek üzere sözleşme imzaladığı, davacı sanatçı …… icracı sanatçı olduğu ….isimli sinema eserinin sahnelerinden de bir kısmının reklam filmde kullanıldığ, davacının Türkiye çapında tanınan ve sevilen bir sinema ve tiyatro sanatçısı olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Davalı vekili 5846 sayılı Kanun’ un ek 2.madde 1.fıkrasının 1 numaralı bendinin (4630 sayılı Kanun’ un 35.maddesi ile değiştirilen) Anayasa’nın 2, 10, 35 ve 90.maddelerine aykırılığı nedeniyle iptali için Anayasa’nın 152.maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi’ ne gönderilmesini talep etmişse de; maddenin genel hükmünün istisnası olarak düzenlendiği, kanunun bütünü ile çelişkinin bulunmadığı ve yapılan düzenlemenin kazanılmış haklara etkisinin bulunmadığı,1995 yılı öncesinde yapımına başlanan filmlerin haklarını sözleşme ile devralanların sözleşme tarihinde yürürlükte olan yasal düzenlemeye göre 20 yıllık koruma süresinden yararlanacağı, ancak 1995 yılından sonra 20 yıllık koruma süreleri dolan filmler yönünden yapımcılara ilave koruma süresi tanındığı, sinema eseri sahiplerinin lehine düzenleme yapıldığı, Anayasa’ ya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak talebin reddine karar verilmiştir.
Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün 02.02.1987 tarihli eser işletme belgesinden; yapım tarihinin 11.12.1986 ve yapımcısının …. isimli firma olduğu, filmin mali haklarının …….’e geçtiği, 15.02.1996 tarihinde de …. ‘ye devredildiği, 01.06.2003 tarihli ….. sayılı devir sözleşmesi ile eserin tüm haklarının …ne devredildiği görülmüştür.
Davaya konu sinema eserinin, 5846 sayılı FSEK ‘de değişiklik yapan, 12.06.1995 tarihinde yürürlüğe giren 4110 sayılı Kanun’ un yürürlük tarihinden önce meydana getirildiğinden, 5846 sayılı FSEK 8.madde gereğince davaya konu sinema eserinin eser sahibinin imal ettiren / yapımcı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının sinema eserinde başrol oyuncusu olarak yer aldığı, eserin yapım tarihi itibari ile 5846 sayılı Yasa 80.madde gereğince icracı sanatçı olarak komşu hak sahipliği bulunmamakla birlikte 4110 sayılı Kanun ile 12.06.1995 tarihinde yapılan değişiklik ve icracı sanatçılara tanınan haklar ile aynı Kanunda 21.02.2001 tarihinde 4630 sayılı Kanun’ un değişik Ek 2.maddesi uyarınca yapılan değişiklikle komşu hak sahibi olduğu görülmüştür.
4110 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce meydana getirilen dava konusu filmlerde o tarihler itibari ile icracı sanatçı hakları mevcut olmadığından; yapımcı / eser sahibi olan şirket ile davacı arasında yapılan sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde bulunduğunu kabul etmek gerekir.
Davacı icracı sanatçı ile yapımcı arasındaki şifahi sözleşme ile davacı icracı sanatçının eser sözleşmesi ile taahhüt ettiği oyunculuk vazifesini bedel karşılığında yerine getirdiği, yapımcının FSEK 8.madde gereğince imal ettiren sıfatıyla eser sahibi olduğu ve FSEK 27/son maddesi uyarınca eser üzerindeki hakkının 70 yıl süreyle koruma altında bulunduğu, FSEK 80.madde de sonradan yapılan değişiklikle komşu hak sahibi olan davacının şifahi sözleşme ile mali haklarını devrettiği, yapımcıdan ya da yapımcıdan hakları devralan şirketten sözleşmeye dayalı olarak bedel talebinde bulunmasının mümkün bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davaya konu reklam filminin içeriği ve filmden alınarak reklamda kullanılan sahnelerin kullanılış şekli gözönüne alındığında, davacı sanatçının Türkiye’ de sahip olduğu tanınmışlık ve imajı zedeler mahiyette bulunmadığı, TBK 58.madde kapsamında kişilik haklarına da saldırı oluşturmadığı maddi ve manevi tazminat taleplerinin koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Tecavüzün ref’i davası üzerinden alınması gereken 35,90 TL ve FSEK 68.madde gereğince reddedilen tazminat davası üzerinden alınması gereken 35,90 TL olmak üzere toplam 71,80 TL harçtan peşin alınan 798,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 726,40 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı vekiline reddedilen tecavüzün ref’i davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.145,00 TL ücreti vekalet ve telif tazminatı davası üzerinden takdir olunan 5.300,00 TL ücreti vekalet olmak üzere toplam 8.445,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yapılan 92,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.