Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/186 E. 2018/327 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/186
KARAR NO : 2018/327

DAVA : Faydalı Model Belgesi (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 19/10/2016
KARAR TARİHİ : 15/11/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Faydalı Model Belgesi (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının TPE nezdinde ——– tescil numaralı Faydalı Model Belgesi ile koruma altında bulunan “————————– başlıklı buluşunun davalı şirket tarafından haksız ve izinsiz olarak üretilmesi, ticari mevkie çıkarılarak kullanılması, satılması, ticarete konu edilmesi suretiyle müvekkilinin faydalı modelden doğan haklarına 551 sayılı KHK anlamında tecavüz edildiğinin tespiti ile tecavüzün men-i ve refi, tecavüz konusu ürünlere ve bu ürünleri üretmeye yarayan araçlara ve kalıplara el konulması, imhası, masrafı davalılardan alınmak üzere mahkeme kararının Türkiye’de tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanı, dava sonuçlanıncaya kadar tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulması için teminatsız bir şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin vaki tecavüz eylemleri nedeniyle uğramış olduğu maddi zararlara ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, manevi zararların tazminine, şimdilik 600.000,00 TL manevi zararın tespit tarihinden itibaren ticari işlere uygulanacak en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı taraf kendisine çıkartılan usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Davalı vekili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ——–.Hukuk Dairesi’nin 2016/292 Esas sayılı dosyasına sunduğu 12.05.2017 tarihli dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda yapılan tespitte dava konusu davalı müvekkiline ait ürün ile davacı yana ait ürünün birebir aynısı olmadığı yönündeki savunmalarını teyit ettiklerini, bu yönü ile davacı yanın ürünü ile davalı müvekkiline ait ürünün farklı ürünler olduğu hususunun bilirkişi raporu ile bir kez daha kanıtlandığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın ve istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davalının ————- markalı tüfek ürünü ile davacının 11.08.2014 koruma tarihli —–sayılı faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüz ettiği ve haksız rekabette bulunduğu iddiasıyla açılan tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat davasıdır.
Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinden; —————sayılı tescilli faydalı model belgesinin 11.08.2014 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile verildiği, faydalı model sahibinin ——- olduğu tespit edilmiş, yine davalı —————– —- numaralı patent başvurusuna ait işlem dosyası da dosya içine getirtilmiştir.
Dosyamız içerisine celbedilen kapatılan İstanbul Anadolu ———. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/16 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinden; tespit talep edenin ———, aleyhinde tespit olunanın———–. olduğu, dosyada alınan 14.07.2016 tarihli bilirkişi raporunda; aleyhine tespit istenen tarafa ait ürünün, tespit isteyene ait —— nolu faydalı model belgesinde tanımlanan ürünle, aynı amacı gerçekleştirmeye yönelik olarak imal edilmesi, aynı işlevi, aynı yöntem ve araçlarla gerçekleştirmesi sebebiyle tecavüz ettiği, tespit isteyene ait ürünün, benzerinin tespit istenene ait işyerinde imal edildiğini, aleyhine tespit istenen işyerinde, tespit konusu ürünlerden sürekli üretim olduğundan kesin sayı verememekle birlikte, en az yüz elli tane kullanıma hazır ürünün bulunduğuna dair sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
Dosyamız içerisine alınan 17.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ———— firmasında kapatılan İstanbul Anadolu ————. Fikri ve Sınai Haklar Hukauk Mahkemesine ait 2016/16 D.iş dosyasında gerçekleştirilen tespitte görülen tüfek kurma mekanizması üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalı yana ait tüfek kurma mekanizmasının ———- nolu “——” buluş başlıklı faydalı modelin koruma kapsamından farklı özelliklerde olduğu, bu nedenle faydalı modelin koruma kapsamına tecavüzün oluşmadığı sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Dosyamızın ihtiyati tedbir kararıyla ilgili itiraz üzerine gönderildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ———-.Hukuk Dairesi’nce 2016/292 Esas sayısı ile alınan 18.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda ise; davalıya ait ürünlerin davacıya ait faydalı model belgesinin 1.istemi ve ona bağlı olan bağımlı istemlerinin birebir kapsamı içerisinde kalmadığı, davacıya ait faydalı model belgesinde yer alan iğne(28) ve ayçekinin B-B’ yönünde hareket etmesini sağlayan ayçeki kanalı (43) unsurlarının veya bunlara eşdeğer unsurların davalı ürününde bulunmadığı ve bu nedenle———– numaralı faydalı modelin koruma kapsamına tecavüzün oluşmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yine dosyamız içerisine talimat ile alınan Ankara ————-. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/67 Talimat sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunun sonuç kısmında ise; davalının ürünün ———— markalı pompalı tüfek olduğu, söz konusu ürünün davacının ——- sayılı faydalı modelle koruma altına alınan buluşundan farklı olduğu ve davalıya ait tüfeğin birebir veya eşdeğer yönden davacının faydalı modelinin 1-6 no.lu istemlerinin koruma kapsamına girmediği düşünce ve kanaatine ulaşıldığı beyan edilmiştir.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 551 sayılı KHK’nin 154. maddesinde faydalı modelin tanımı yapılmış ve bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 156. Maddesi hükmüne göre yeni olan ve 10. Madde anlamında sanayiye uygulanabilen buluşların faydalı model belgesi verilerek korunacağı belirtilmiştir.
Aynı KHK’nin 166. maddesinde ise faydalı model belgelerine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı ve faydalı model belgelerinin özelliği ile çelişmediği takdirde, patentler için öngörülen hükümlerin faydalı modeller için de uygulanacağı belirtilmiştir. Bu madde doğrultusunda 551 sayılı KHK’nin 136/1-a maddesi uyarınca faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etme eylemi faydalı model hakkına tecavüz hallerinden birisidir.
Davacıya ait faydalı model belgesinde belirtilen istemlerin yorumlanmasında; 551 Sayılı KHK’nin 47. maddesi ve Patent KHK’nin Uygulanma Şeklini Gösterir Yönetmelik hükümleri ile birlikte aynı KHK’nin 83. maddesine göre değerlendirme yapılarak buluşun koruma kapsamının belirlenmesi gerekmektedir. Bu değerlendirme yapılırken, istem ya da istemlerin açık ve öz olarak yazılması (KHK md.47, Yönetmelik md.9) zorunluluğu ve yine istemlerin asıl ve/veya bağımlı istemler niteliklerinin belirlenmesi gereklidir. Öte yandan, istemlerde buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istem veya istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bilirkişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde (KHK md.83/3 vd. hükümler) geniş olarak yorumlanamaz.
Ancak, söz konusu buluşun 551 Sayılı KHK’nin 9. maddesinde düzenlenen tekniğin bilinen durumunu aşması, bir başka deyişle —— vasfına sahip olması koşulu faydalı modeller bakımından tescil şartı olarak kabul edilmemiştir. Bu bakımdan, tescilli bir faydalı model belgesinin koruma sınırlarına dair istemlerin kapsamı tayin edilirken, esasen faydalı model belgesinin küçük/faydalı buluş niteliğinin de dikkate alınması ve faydalı model belgesindeki korumaya esas alınacak istemlerin açık bir şekilde belirlendikten sonra, tecavüz oluşturduğu ileri sürülen ürün ile karşılaştırılmak suretiyle faydalı modeldeki istem ya da istemlere tecavüzün mevcut olup olmadığı belirlenmelidir.
Alınan bilirkişi raporlarından kapatılan İstanbul Anadolu ——–. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine ait 2016/16 D.iş dosyasındaki rapor dışındaki raporlar davalının ürettiği üründe davacının faydalı modelinin 1 numaralı isteminde yer alan “kurma korkuluğu üzerinde ayçekinin B ve B yönüne kaymasını sağlayan ayçeki kaydırma kanalı” unsurunun bulunmadığı, davalının ürününde “kurma korkuluğu (levye) üzerinde ayçekinin (levye kolu) B ve B yönünde kaymasını (levyeye göre doğrusal hareket) sağlayan ayçeki kaydırma kanalının olmadığı, davalı tarafa ait üründe yer alan birinci levye kolu (——————-), levye ile yekpare olup, levye üzerindeki kaydırma kanalı içinde gerçekleşen bir doğrusal hareketin söz konusu olmadığı, birinci levye kolu (——–), levye ile yekpare olarak A noktası merkezindeki dairesel hareketinin söz konusu olduğunu, davacıya ait — numaralı faydalı modelin 1 numaralı isteminde korunması talep edilen “kurma korkuluğu üzerinde ayçekinin B ve B yönünde kaymasını sağlayan ayçeki kaydırma kanalı unsuru ile esas itibariyle aynı işlevi gören ve bunu aynı şekilde gerçekleştiren ve söz konusu istemde talep edilen unsur ile aynı sonucu ortaya çıkartan bir eşdeğer unsurun tespit edilemediği bildirilmiştir. Her ne kadar davacı vekili bilirkişi heyetlerinde silah konusunda uzman bilirkişilerin yer almadığını iddia etmişse de, gerek mahkememizce, gerekse Ankara FSHM’nce aralarında makine mühendisinin de yer aldığı silah konusunda uzman bilirkişiler seçilerek ve davalıya ait ürün üzerinde inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır.
Birbirini doğrulayan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile davalıya ait ürün üzerinde davacıya ait faydalı modelin 1 numaralı isteminde yer alan —————– kaydırma kanalının mevcut olmadığı, bu nedenle davalı ürününün davacıya ait faydalı modelin koruma kapsamında kalmadığı, faydalı modele tecavüzün söz konusu olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2- Peşin alınan harç karar ve ilam harcını karşıladığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Fazla yatırılan 5.087,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3- Davalı yararına “tecavüzün tespiti, tecavüzün men-i ve refi yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.