Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/86 E. 2018/45 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/86
KARAR NO : 2018/45

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/05/2015
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- (bundan sonra kısaca —)’in —- ibareli tabela altında dekoratif ayna alanında faaliyette bulunduğunu; müvekkili —’in, “—ı” ibareli markasını 2011 yılında TPE nezdinde — numarası ile tescil ettirdiğini; müvekkili —-r’in www.—-.com.tr alan adının da sahibi olduğunu; müvekkili —’in 2011 yılında — Mobilya Cam ve Aksesuarları San. Tic.Ltd. Şti. ünvanlı şirketi kurduğunu; müvekkili —’in “—” markasının kullanım hakkını lisans ile şirketine devrettiğini; müvekkili şirketin meydana getirdiği aynalara ait endüstriyel tasarım tescil taleplerinin müracaat aşamasında olduğunu; davalılardan—ve —-’un müvekkilinin eski çalışanları olduğunu; —- ve —’un müvekkilinin yanından ayrılmaları sırasında teknik çizim ve tasarımları yanlarında götürdüklerini, —’i de yanlarına alarak müvekkiline ait tasarım ve çizimlerden imalatlar yaparak, imal ettikleri ürünleri kurdukları www.—.net isimli web sitesinde satışa çıkardıklarını ve halen faaliyetlerine devam ettiklerini; davalıların ürettikleri ürünlerin çok kalitesiz olduğundan müvekkili şirketin zarara uğradığını; müvekkili şirketin müşterilerinden şikayet aldığını ve markasının değer kaybettiğini, davalıların fiilleri nedeni ile İstanbul Anadolu —Sulh Hukuk Mahkemesi’nin — D .İş sayılı dosyasında davalıların marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete ilişkin fiillerinin tespit edildiğini belirterek marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile bu fiillerin önlenmesine, yapılacak bilirkişi incelemesi ile elde ettikleri gelirin tespitinden sonra arttırılmak üzere 20.000- TL maddi, 5.000,- TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı — 08.03.2016 tarihli celsede özetle: 2007 yılı içinde davacı şirkette çalıştığı süre içerisinde —’in oğlu — ile — isimli internet sitesinden davaya konu olan tasarımların benzerlerini çalışmalarına uyarlayarak kullandıklarını, uyarlama işlemlerinin kendisine ait olduğunu, davaya konu www.—.net isimli internet sitesinden herhangi bir bilgisinin olmadığını, sitenin diğer davalı —’e ait olduğunu, şu anda götürü usulü çalıştığını, davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
Davalı — 08.03.2016 tarihli celsede özetle: www.—.net alan adını 2012 yılında aldığını, 2015 yılı Ocak ayından itibaren yaklaşık 6 ay kadar süre ile adı geçen web sitesinde kendi tasarımlarını yayınladığını, ancak herhangi bir satış yapmadığını; sitedeki bu ürünlerin teşhisini bu süreden sonra satış olmadığı için kaldırdığını, sitenin halen faal durumda olduğunu, kendisine ait ayrıca bir mobilya atölyesinin bulunduğunu, 4-5 ay kadar önce “—” adı altında patentinin mevcut olduğunu ve şu anda bu ürünler çerçevesinde işlemlerini yürüttüğünü, davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
Davalı —-, 08.03.2016 tarihli celsede özetle: davacı şirkette 7 yıl kadar çalıştıktan sonra işten ayrıldığını, 1 ay kadar boş gezdikten sonra tır şoförü olarak çalıştığını, diğer davalılarla arkadaşlık ilişkisinin olduğunu, başka bir bağlantısının olmadığını, davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacı —-‘in— markasına davalıların tecavüz ve haksız rekabette bulunup bulunmadığına, www.—.net isimli sitede satışa çıkarılıp çıkarılmadığına, davalı web sitesinin faaliyetlerinin durdurulmasının ve erişimin engellenmesinin talep edilip edilemeyeceğine, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile ürünlerin toplatılması ve imhası, 20.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilinin istenip istenemeyeceğine ilişkindir.
Mahkememizin 08.06.2017 tarihli arakararı ile davacı vekilinden tazminat taleplerini açıklaması istendiğinden , ibraz edilen 14/06/2017 tarihli dilekçe de markaya tecavüz nedeniyle davacı —yönünden 19.000 TL , davacı şirket yönünden 500,00 TL , tasarıma tecavüz yönünden 500 TL talep ettiklerini beyan ettiği görülmüştür.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan celbedilen kayıttan; davacı — adına 11.06.2011 başvuru tarihli 20.sınıfta tescilli — markasının kayıtlı olduğu görülmüştür.
Dosyamız içerisine ihtiyati tedbir talebinin incelenmesi yönünden alınan 09.06.2015 tarihli bilişim uzmanı bilirkişinin raporunda özetle: www.—.net isimli web sitesinin erişime açık ve kullanımda olduğunu ve —-Reklamcılık tarafından 28.01.2012 tarafından alındığını; “—” içeriğinin site içerisinde yalnızca internet adresi olarak kullanıldığı ürünlerde marka olarak kullanıldığına dair herhangi bir içeriğe rastlanmadığını, ancak davalıya ait www.—-.net alan adının birebir davacının tescilli “—” markasının ve www.—.com.tr adlı internet sitesi adresinin aynı ismi taşıdığını; bu hali ile davacıya ait tescilli olduğu belirtilen “—” markasına tecavüzün var olduğunu belirtmek gerektiğini; davalı ve davacının, mobilya ve dekora tif ayna üretim ve satışını yaptığı, yani her iki tarafın da aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğinin anlaşıldığını; internet ortamında davacı ve davalının satışını yaptığı ürünlerin incelendiğini, her iki tarafın da bazı ürünlerde aynı isimli model dekoratif ayna satışı yaptığını ve bu modellerin birbirine çok benzediğini, isim olarak da bire bir aynı olduğunu, bu hali ile ürünlerin kopya edildiği kanaatine varıldığım; dosyaya sunulan her iki tarafa ait ürün katalogları içinde de davacı ve davalıya ait aynı isimli, aynı tasarıma sahip ürünlerin sergilendiğinin tespit edildiğini; dosya muhteviyatında belirtilen modellerin endüstriyel tasarım olarak kime ait olduğu veya kim tarafından daha önce keşfedildiğinin, sektördeki diğer aynı faaliyet kolundaki firmaların da bu tasarımlı ürünlerinin olup olmadığı konusunda herhangi bir bilgi ve belge olmadığından bu modellerin davacının, davalının veya başkasının uhdesinde olup olmadığını veya ilk olarak kimin fikri tasarım ürünü olduğu konusunda yorum yapmanın mümkün olmadığını; davacının alan adının 14.06.2011 tarihinde —- tarafından alındığı, yani davacının alan adının davalıya ait alan adından önce alınmış olduğunu, bu hali ile internet ortamında yayma davacının daha önce başlamış olmasının muhtemel olduğunu; davacının beyanlarından —- ve —- isimli davalıların davacının eski çalışanları olduklarının belirtildiği ancak bununla ilgili herhangi bir belgenin delil olarak dosyaya sunulmamış olduğunu; davacının dosyaya sunacağı bu iki kişinin işyeri açamadan önce, kendi çalışanı olarak görev aldığının belgelenmesi durumunda hayatın doğal akışına göre davalıların davacının modellerini ve tasarımlarını çalıştıkları sırada öğrenerek kendi işlerinde bunları kopya ettiklerinin muhtemel olduğu” görüşüne vardığı beyan edilmiştir.
Yine Mahkememiz dosyası içerisine alınan 20.01.2017 tarihli bilirkişi heyet raporuda; ” dosya kapsamı incelendiğinde, davalılardan —-’in 08.03.2016 tarihli celsede, www.—.net alan adının kendisine ait olduğunu ve halihazırda “—” adı altında faaliyet gösterdiğini beyan ettiğinin görüldüğü; ayrıca muhasip bilirkişi tarafından yapılan incelemeler neticesinde, —’in işletmesi tarafından düzenlenen — no.lu irsaliyeli faturanın altında bulunan “Teslim Eden” kısımda davalılardan —’in isminin ve imzasının bulunduğunun tespit edildiği; davalılardan —’in, davacılara ait ürünlerin , birebir benzerlerini üretmesi veya satması ve — no.lu irsaliyeli faturanın altında bulunan “Teslim Eden’’ kısımda davalı —’in isminin ve imzasının bulunması, davalılardan —’in (— 08.03.2016 tarihli celsede, davacıların yanında 7 yıl çalıştığını beyan etmiştir), davacıların yanında çalışmayı bıraktıktan sonra, davacıların ürün çizimlerine ilişkin bilgi ve verileri davalı — ile paylaştığını ve bu şekilde davalı — ile —’in birlikte hareket ettiklerini gösterdiği, dosya içerinde —’un www.—. net alan adlı sitenin sahiplerinden olduğunu ve diğer davalılarla hareket ettiğini ispatlar hiçbir bilgi ve belge bulunmadığı, somut olayda 556 sayılı KHK’nın 9/2-e hükmünde geçen tüm şartlar gerçekleştiğinden, davalı —-’in ve onunla birlikte hareket ettiği düşünülen —-’in www.—-.net alan adını kullanmalarının, davacı —’in — no’lu “—” markasından kaynaklı haklarına tecavüz teşkil ettiği, on altı paragrafta yer verilen görüntülerden de anlaşılacağı üzere, davalılar —ve onunla birlikte hareket ettiği düşünülen —’e ait web sayfasındaki ürünler ile davacılara ait web sayfasındaki aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu; ayrıca dosya içerisinde yer alan davacı ve davalılar —ve onunla birlikte hareket ettiği düşünülen —-’e ait kataloglar incelendiğinde, davacı tarafa ait katalogda “küp”, “olimpiyat”, “dekupaj”, “zincir”, “dalgalı”, “aşkı memnu”, “modern açılı”, “art açılı”, “elegans”, “dekupaj yuvarlak”, “yaprak”, “ışıklı lanvin”, “kübik”, “iceberg” model ürünlerinin, davalılar — ve onunla birlikte hareket ettiği düşünülen —’e ait katalogda aynı model isimleri ve aynı tasarımlar kullanılarak yer aldığının görüldüğü; bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, şayet davacının ilgili tasarımlar üzerinde öncelikli hak sahibi olduğu kabul edilirse, davalılar — ve onunla birlikte hareket ettiği düşünülen —-’in, davacıların tescilsiz tasarımlarını ve ürün isimleri taklit etmelerinin, TTK m. 55 anlamında “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği; bu itibarla, davalılar —- ve onunla birlikte hareket ettiği düşünülen —-’in eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği, 556 sayılı KHK’nin 66/c maddesine göre 722,54 TL. maddi tazminat hesaplandığı” tespitlerine ulaştıkları belirtilmiştir.
Markadan kaynaklanan haklara tecavüze ilişkin davada marka sahibi olan davacı —-‘ in davacı sıfatının bulunduğu, davacı—- Mobilya Cam ve Aksesuarları San. Tic. Ltd. Şti nin , davaya dayanak yapılan —-no’lu markayı, diğer davacı marka sahibi —ile yapılan lisans sözleşmesi uyarınca kullandığını ileri sürdüğü, ancak 556 sayılı KHK m. 15/11 uyarınca, marka lisans sözleşmelerinin yazılı olarak yapılmasının zorunlu olduğu göz önünde bulundurulduğunda dosya kapsamına yazalı lisans sözleşmesinin sunulmaması nedeniyle , davacı şirketin, —- no’lu “—–” markasını dayanak göstermek suretiyle marka hakkına tecavüz davası açma hakkının ve davacı sıfatının bulunmadığı kanaatine varılarak husumet yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamında alınan 09.06.2015 tarihli bilişim uzmanı raporunda; www.—-.net alan adlı internet sitesinin domaininin —- adına kayıtlı olduğu anlaşılmışsa da, bilirkişi raporu ile davacı tarafından kullanılan www.—.com.tr alan adlı internet sitesi ile davalının internet sitesinde mobilya ve dekorasyon amaçlı ürünler sergilendiği, davalı internet sitesinin alan adının dava dışı kişiye ait olduğu anlaşılmışsa da davalı tarafa ait olduğu kabul edilen —isimli ürün kataloğunun arka sayfasında www.—-.net alan adının iletişim bilgisi olarak yer aldığı, davalı —‘ in katıldığı 08.03.2016 tarihli duruşmada; “internet sitesini 2012 yılında aldığını, 2015 yılı Ocak ayından itibaren de yaklaşık 6 ay süreyle kendi tasarımlarını yayınladığını ancak herhangi bir satış işlemi olmadığını, 4-5 ay önce —- adı altında patent mevcut olduğunu, şu anda bu ürünler çerçevesinde işlerini yürüttüğünü” beyan ettiği, davalılardan —-‘ in de davacının eski çalışanı olduğu, dosya içerisine alınan 19.01.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda mali inceleme sırasında davalılardan —-‘in — sayılı irsaliyeli faturanın altında teslim eden kısmında imzasının bulunduğunun tespit edildiği, davalının da 7 yıl davacı şirkette çalıştığını kabul ettiği anlaşılmakla, davalılar —- ve—-‘ in, markadan kaynaklanan haklara tecavüze ilişkin davada, davalı sıfatlarının ve sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmış ancak davalı —-‘un markaya tecavüzden sorumluluğu ispatlanamadığından hakkında açılan dava husumet yokluğundan reddedilmiştir.
25.12.2014 tarihli tespit raporu ile —–İstanbul adresindeki — isimli mağazada yapılan tespit sırasında bilgisayarda ayna modellerinin çizimlerinin yer aldığı, —- isimli kataloğun son sayfasında www.—–.net isimli web sitesinin adresine tanıtım amaçlı yer verildiği, web sitesinin iletişim ve adres bilgilerinin tespit yapılan davalı —-‘in adresi ve iletişim bilgileri olduğu, davacı adına tescilli markanın birebir olarak internet sitesi alan adında kullanıldığı, internet sitesinde davacı markasının tescilli olduğu sınıflarda ürün tanıtımı yapıldığı, dava tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK 9/2-e bendi gereğince marka ile meşru bir bağlantısı bulunmaksızın aynısının internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı olarak kullanıldığı ve markaya tecavüz edildiği kanaatine varılarak, bu davalılar yönünden markaya tecavüzün tespiti ve haksız rekabetin tespiti davasının kabulüne, davalıların internette ve tüm mecralardaki faaliyetlerinde —-markasını kullanmalarının önlenmesine, bilirkişi raporu ile davalıların —- markasına lisans sözleşmesi ile kullanması halinde 556 sayılı KHK 66/c maddesi gereğince 722,54 TL tazminat ödemesi gerektiğinin tespit edildiği kanaatine varılarak 722,54 TL maddi tazminat ile 2.500,00 TL manevi tazminat talebinin kabulü ile davalılar —-ve —‘ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —- e ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu markanın ürünler üzerinde kullanılmadığı anlaşılmakla, markaya tecavüz nedeniyle ürünlerin toplatılması ve imhası talebi red edilmiş, yine www.—-.net alan adı dava dışı üçüncü kişiye ait olmakla, web sitesinin faaliyetlerinin durdurulması ve erişimin engellenmesi talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu “davacının tasarımlarından kaynaklanan haklarının ihlal edildiği, davacı şirkette daha önce çalışan davalıların davacıya ait ayna tasarımlarını yanlarında götürdükleri, tasarım ve çizimlerden imatlar yaparak faaliyet gösterdikleri, bu nedenle haksız rekabet ettikleri” iddiası ile ileri sürülen talep yönünden yapılan incelemede; 554 sayılı KHK 1/2 maddesinde; tescilsiz tasarımların genel hükümlere tabi olduğunun düzenlendiği, davanın 6102 sayılı TTK 54.maddesi vd. maddelerine dayalı olarak açılan haksız rekabet davası olduğu anlaşılmakla, her davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerine göre değerlendirileceği, 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren SMK 59/2 maddesinin dava konusu olaya uygulanamayacağı ve haksız rekabetten kaynaklanan davada Mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılarak, tescilsiz tasarımdan kaynaklanan davanın tefriki ile görevli İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Markadan kaynaklanan haklara tecavüze ilişkin davada ;
-Davacı — Mobilya Cam ve Aksesuar Sanayi Tic. ve Ltd Şirketi tarafından açılan davanın husumet yokluğundan REDDİNE,
-Davalı — hakkında açılan davanın husumet yokluğundan REDDİNE
-Davalılar — ve — hakkında açılan davanın KISMEN KABÜLÜNE KISMEN REDDİNE
-Davalıların, davacı —- adına tescilli— sayılı — markasından kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine,
-Davalıların internette ve tüm mecralardaki faaliyetlerinde — markasını kullanmalarının önlenmesine,
-722,54 TL maddi tazminatın ve 2.500 TL manevi tazminatın davalı — ve — ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı — e ödenmesine,
-Markanın ürünler üzerinde kullanılmadığı anlaşılmakla markaya tecavüz nedeniyle ürünlerin toplatılması ve imhası talebinin reddine,
-Hüküm kesinleştiğinde masrafı davalılardan alınarak trajı yüksek üç gazeteden birinde ilanına
2-www.—.net alan adlı web sitesinin faaliyetlerinin durdurulması, erişimin engellenmesi talebinin alan adı dava dışı şahsa ait olmakla reddine,
3- Peşin alınan harç karar ve ilam harcını karşıladığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
206,81 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4- Davacı yararına “tecavüzün tespiti yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılar — ve —‘den alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “haksız rekabetin tespiti yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılar — ve —‘den alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 722,54 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılar —ve —‘den alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılar — ve —‘den alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı — yararına “maddi tazminat yönünden” red olunan kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak davalı —‘ e verilmesine,
Davalı — yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak davalı —‘ e verilmesine,
5- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 27,70 TL başvurma harcı, 426,94 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 3.750,00 TL bilirkişi ücreti, 349,90 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 4.558,64 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 2.334,00 TL sinin davalılar — ve —‘ten alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Davacı yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacının tescilsiz tasarımlarından kaynaklanan haksız rekabete dayalı davasında mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE
4-HMK 20 .mad. gereğince karar kesinleştiğinde ve iki hafta içerisinde talep edildiğinde haksız rekabete ilişkin davanın TEFRİKİ ile davanın GÖREVLİ İSTANBUL ANADOLU TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
– Harç, vekalet ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede nazara alınmasına,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisindeistinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerive davalının yüzüne karşı verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/02/2018