Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/165 E. 2018/199 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/165
KARAR NO : 2018/199

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2015
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili —- Türk Sinemasında dönemin en popüler filmlerinin bir çoğunun yapımcılığını yapan köklü bir şirket olduğunu ve dava konusu ettikleri “—” isimli sinema eserlerinin imal ettiren sıfatıyla eser sahibi olduğunu, 5846 sayılı FSEK ‘ in 8.maddesinde 12/06/1995 yılında yapılan değişiklik öncesi düzenlemeye göre bir sinema eserinin sahibinin onu imal ettiren olduğunu, FSEK Ek -2 maddeye göre yapılan değişikliğin imal ettiren yapımcının eser sahipliğini ortadan kaldırmadığını, tüm bu eserlerin 1995 öncesi yapım olması hasebiyle müvekkilinin tüm bu eserler üzerinde eser sahibi sıfatına sahip olduğunu, davalının ise—TV isimli kanalın sahibi olduğunu, söz konusu kanalda bahsedilen müvekkiline ait eserleri çeşitli tarihlerde izinsiz ve sözleşmesiz olarak yayınladığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak FSEK 68.madde gereği 3 kat olarak şimdilik 500 TL telif tazminatının haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, muhtemel tecavüzün men’ ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; usule ilişkin itirazlarında; davanın zamanaşımına uğradığını, davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, esasa ilişkin itirazlarında ise; bahse konu “—” isimli eserlerin müvekkili şirketçe kesinlikle yayınlanmadığını, kaldı ki, davacı şirket vekilinin dava dilekçesi 1.maddede adları yazılı ve müvekkili şirketçe gösterimi yapıldığı iddia olunan 2 adet sinema filminin haklarının kendisine ait olduğunu iddia ettiğini, ancak filmlerin ayrı ayrı hak sahipliği incelendiğinde, dava konusu filmlerin her ikisinin de hak sahibinin davacı olmadığı, 4110 ve 4630 sayılı kanunlarla 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile 20 yıl koruma sürelerinin 70 e uzatıldığını ve uzayan koruma sürelere dair haklar ise eser sahibine dönmüş 12/06/1995 öncesi yapımlarda FSEK Ek:2 maddeye göre eser sahibi onu imal ettiren yapımcı olduğundan bu filmlere ait hakların yapımcısına dönmüş ve ait olmuş olduğunu, “—” isimli eserin yapımcısının — olmakla birlikte yapım yılının 1985 olduğunu, bu sebeple davacının dava konusu — isimli eser üzerinde aktif dava ehliyeti olmadığını, “—” isimli eserin yapımcısının ise — olup, yapım yılının ise 1989 olup, davacı şirket yetkilisi olan—‘ na ait olsa dahi açılmış olan işbu davanın açıkça hukuka aykırı olduğunu, zira bahse konu filmlerin müvekkili şirketçe gösteriminin yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce —Asliye Hukuk Mahkemesi’ ne yazılan talimat ile —‘nun —Açık Ceza İnfaz Kurumundan sevkinin sağlanarak talimat ekinde gönderilen belge asıllarına ilişkin beyanının alınması ve imza inkarı halinde imza incelemesine esas olmak üzere imza örneklerinin alınmasına karar verilmiş ve 09.05.2016 tarihli — Talimat ile —Asliye Hukuk Mahkemesince —‘nun beyanı ve imza örmekleri alınmıştır.
—Talimat Mahkemesince alınan ifadesinde; kendisinin —- San ve Tic. A.Ş.nin sahibi olduğunu, — Televizyon Yayıncılığı A.Ş şirketinden ve kendisinden habersiz telif hakkı şirketine ait olan filmleri kaçak yayınladığını, davalıdan şikayetçi olduğunu, zararının karşılanmasını talep ettiğini ve Mahkememizin talimat ekine ekli belge asıllarının kendisi ve şirketleri ile alakası olmadığını, sözleşmelerin—- Yapım ve — TV arasında yapılmış sözleşmeler olduğunu, ancak sözleşmedeki filmlerin firmasına ait olduğunu, — Yapım ile — arasında yapılmış herhangi bir sözleşme varsa onun sunulması gerektiğini, sözleşmelerde kendisinin imzasının da olmadığını, sözleşmeler altındaki imzaların hiçbirinin tarafına ait olmadığını beyan etmiş ve beyanını imzası ile teyit ettiği görülmüştür.
Dosyamız içerisine alınan 16.06.2017 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; “inceleme konusu —-Sanayi ve Ticaret A.Ş” antetli, “.— A.Ş ile sözleşme yapması için — Ltd. Şti.’ne izin verilmesine ” dair bila tarihli muvafakatnamede mevcut “—SAN. TİC. A.Ş ” kaşe izi üzerinde atılı imzanın, kişinin imzalarıyla aralarında saptanan uygunluklara ve benzerliklere nazaran, Sezer İnanoğlu’nun eli ürünü olduğu” görüşü bildirilmiştir.
Yine dosyamız içerisine alınan 10.11.2017 tarihli bilirkişi ek raporunda ise; “uygun optik ekipman (lup, binoküler stereomikroskop) kullanılmak suretiyle istem doğrultusunda yapılan incelemede; tetkik konusu sözleşme evrakındaki imzalar ile —‘nun imzaları arasında; genel tersim özellikleri, başlatılış ve sonlandırılış tarzları, gramaların konstrüksiyonu, istif ve kompozisyon karakteristikleri, işleklik derecesi, sürat ve seyir, eğim, yön ve doğrultu, bağlantılar ve geçişler, açılanmalar, fulaj ve sair itiyadi imza unsurları bakımından anlamlı uygunluklar ve benzerlikler saptandığından söz konusu “—Sanayi ve Ticaret A.Ş” ile “—-” arasında düzenlenmiş 26.09.2009 tarihli iki sayfalık Gösterim Hakkı Pazarlanması Sözleşmesi ile ekinde mevcut dört sayfalık film listesindeki “— SANAYİ VE TİCARET A.Ş” ye atfen atılı imzaların —‘nun eli ürünü olduğu” sonucuna vardığını beyan ettiği görülmüştür.
Davacı şirket temsilcisinin imzası bulunan 26/09/2009 tarihli sözleşme ile davaya konu filmlerin 01/07/2009- 01/07/2011 tarihleri arasında gösterim hakkının —‘a devredildiği, — ile davalı şirket arasında imzalanan 08/08/2009 tarihli sözleşme ile de filmlerin “Yerel Televizyonlarda Film veya Programların gösterim Hakkının ” davalı şirkete devredildiği, davacı tarafın filmlerin 2009 yılında birer kez davalı şirketin lisans sahibi olduğu — isimli kanalda yayınlandığını iddia ettiği ancak yayın tarihini de içerecek şekilde yayın kayıtlarının sunulamadığı anlaşılmakla, filmlerin izinsiz olarak gösterildiği ispatlanamadığından ve devir sözleşmeleri gereğince filmlerin 01/07/2009- 01/07/2011 tarihleri arasında Yerel Televizyonlarda gösterim hakkının davalı şirkete ait olduğu kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2- 35,90 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davacıdan tahsiline,
3- Davalı yararına “telif tazminatı yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalı yararına “tecavüzün men’ i yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapıldığı anlaşılan 10,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 05/06/2018