Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2012/229 E. 2018/33 K. 09.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2012/229 Esas
KARAR NO : 2018/33

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
TALEP / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketle ….” ibareli markaların önceki sahibi müflis …………arasında markanın kullanılmasıyla ilgili olmak üzere …… tarihinde “…….. tarihinde “Ek Sözleşme”,….. tarihinde “Marka Lisans Sözleşmesi” ve …… tarihinde “Marka Lisans Sözleşmesi” yapıldığını, TPE nezdinde tescilli bulunan 10 adet…… ibareli markanın …….. ve serbestçe kullanım haklarının müvekkili şirkete verildiğini, müvekkili şirketin hak sahibi olduğu markalarla üretim yapmak üzere davalı şirketle …… tarihinde ……….30.06.2004 tarihinde Başbayilik Sözleşmesi, 07.07.2004 tarihinde ise Başbayilik Ek Sözleşmesini imzaladığını, davalının müflis ………’nin sahibi olduğu ve müekkilinin….. ve Hak Sahibi olduğu 7 adet …… ibareli markaların 01.02.2007 tarihindeki ihaleden satın aldığını, davalının yaptığı ihtarnamede mevcut sözleşmeleri ihlal etmediğini bildirdiğini, marketten alınan “….” markalı ürünlerde sözleşme dışı şekil ve tasarımla kullanılmış olması ve müvekkili şirket adına fason üretim yaptığına dair kayıt bulunmaması nedeniyle müvekkilinin markasına tecavüz etmekte olduğunun tespit edildiğini ve bunu davalının da itiraf ettiğini, müvekkili şirketin kar alacaklarını ödemeketen kaçınan ve üretmekte olduğu ürünleri tespit etmeyeceğini beyan eden davalının sözleşmelerin ifasını imkansız hale getirdiğini, haksız rekabet yarattığını, davalının müvekkiline ait markayı sözleşme dışı izinsiz şekilde kullandığını, davalının lisans ve haklara tecavüzünün 2000 yılından itibaren sistematik hale getirdiğini, bu sebeplerle davalının “…….” markası ile yaptığı üretimin ve satışların durdurulmasına ve zararların tazminine, “…..” ibareli ürünlere, bu ürünlerin üretilmesine yarayan tesis, makine ve teçhizatlara el konulmasına, el konulan mallar üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasına, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerden …. tarihine kadar doğmuş ve doğacak olan fiili alacakların tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, davalının……. ile akdettiği 01.07.2000 – 31.12.2005 tarihleri arası döneme ait geçersiz Marka Kira Sözleşmesinde belirtilen tutara göre tespit edilecek tazminattan şimdilik 10.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, davalının sözleşme dışı kullandığını beyan ettiği ……… ve …….. numaralı markalar ile bunlarla beraber kullanıldığı tespit edilecek diğer tescilli “……..” ibareli markaların Başbayilik Ek Sözleşmesinde belirlenen bedel olan 10.000 USD baz alınmak suretiyle her bir marka için 10.000,00 TL’den toplam 30.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ve duruşmada tekrarla; davacının taraf sıfatının bulunmadığını, Lisans hakkı iddiasının dayanağı olan 29/03/1995 tarihli lisans sözleşmesinin 07/11/2012 tarihinde feshedildiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacı şirket vekilinin ödemelerin davacı şirketin ortağı ……a yapılması talep edilmiş ve temlikname gerekçe olarak gösterilmişse de, müvekkilinin vergi kaydı dondurulan ve hakkında vergi incelemesi yapılarak vergi ceza haciz ihbarnameleri gereğince Almanya da olan birine ödeme yapmayı uygun görmediğini beyan etmiştir. Davalı vekili yargılamanın ilerleyen aşamalarında da alacağın temliki nedeniyle davacının dava açma hakkının bulunmadığını iddia etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davalı şirketin “……” markalı
ürünleri üreten ve satan müvekkili firma olduğunu, ancak müvekkilinin marka kullanıcı olarak değil, fason üretimini yapan işletme olarak kullandığını, davacının marka üzerinde sahip olduğu hakkın inhisari olmadığını, müvekkili firmanın davaya konu olan markaların sahibi olduğunu, davacının hak sahibi olduğunu iddia ettiği sözleşmeleri de marka sahibi sıfatıyla feshettiğini, davalının kendi markasına tecavüzü söz konusu olmayacağından bu davanın sürdürülmesinin kötü niyetli olduğunu, bu nedenle de reddi gerektiğini, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Davacı tarafın dava dilekçesi ile ,davalının fason üretim sözleşmesi ve ….. tarihli başbayilik sözleşmesi ile 29/03/2015 tarihine kadar doğmuş ve doğacak olan alacaklarının tespiti ile,şimdilik 10.000 TL sının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsilini ,
-dava dışı ….. ile davalı arasında imzalanan kira sözleşmesi gereğince …… arası döneme ait geçersiz marka kira sözleşmesinde belirtilen bedel üzerinden şimdilik 10.000 TL’nın tahsilini
-davalının sözleşme dışı kullandığı beyan edilen 2….. ve 2….. sayılı markaları ile bunlarla birlikte kullandığı tespit edilecek diğer tescilli…… markalarının ….. tarihli Başbayilik ek sözleşmesinde aylık olarak belirlenen bedel olan 10000 USD baz alınarak herbir marka üzerinden ayrı ayrı korunma tarihinden itibaren şimdilik 10.000 TL üzerinden 30.000 TL alacağın reeskont faizi ile tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, davacının dava açma sıfatının bulunmadığı, alacağın temlik edildiği ileri sürülmekle ve husumet ehliyeti dava şartlarından olmakla resen incelenmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde ;……tarihli Başbayilik sözleşmesinin başlangıcından Ocak 2012 tarihine kadar müvekkili şirketin düzenlediği faturaların bedellerini ödeyen davalının nezdinde bulunan ve aralarındaki sözleşmeler gereği doğmuş ve doğacak alacaklarının 26/01/2011 tarihli temlikname ile dava dışı ……’a temlik edildiğini ancak sonuç alınamadığını beyan etmişse de dosya kapsamına ibraz edilen 09/07/2012 tarihli belge ile temlik beyanından dönüldüğü, davalının temlik sözleşmesinin tarafı olmadığı, temlikden dönme beyanının geçersiz olduğunu ileri süremeyeceği gözönüne alınarak davalı tarafın husumet itirazı reddedelmiştir.
Dosya Kapsamında Alınan Bilirkişi Raporları:
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; bilirkişiler 07.01.2014 tarihli raporda; davalı …..firmasının 01.02.2007 tarihinden itibaren ……. tarihli lisans sözleşmelerinin içeriği olan markaların tamamının hak sahibi bulunduğu ve hak sahipliğini ek sözleşmeler kendisini bağlamaksızın ….. tarihli lisans sözleşmeleri kapsamında kazandığı, …… tarihli lisans sözleşmelerinin davalı …… firmasının iktisap eylediği markalardan bizzat kendisinin yararlanmasını engellemediği, 01.02.2007 tarihi itibariyle gerçekte alt lisans sözleşmesi niteliğinde bulunan taraflar arasındaki ….. konusuz kaldığı, davalı firmanın …… tarihli lisans sözleşmelerini feshinin haklı sebeplere dayandığı ve sözleşmelerin 13.11.2012 tarihi itibariyle feshedildiği, davacı firmanın 28.06.2004 – 01.02.2007 tarihleri arasındaki dönem için…….kaynaklı alacak iddiasının bulunması halinde Mahkemece yetki verilmesi suretiyle bu hususların belgeler ve defterler üzerinde incelenmesi gerektiği ve davacı firmanın diğer taleplerinin hukuki dayanağının bulunmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce alınan 08.01.2015 tarihli raporda bilirkişiler; …… tarihli Marka Lisans Sözleşmesi ve ……. tarihli Marka Lisans Sözleşmesi ile ……. markaları üzerinde davacıya inhisar lisans hakkı tesis edildiği, somut olaya konu sözleşmelerde lisans verenin lisans sözleşmesine konu markaları kullanıp kullanmayacağı hususuna ilişkin açık bir düzenleme mevcut olmamakla birlikte, “Türkiye Cumhuriyeti sınırlan dâhilinde başka hiçbir kişi veya kuruluşa lisans vermeyeceği” düzenlendiği, bu hükmün iki şekilde yorumlanabileceği, işbu ifadenin yorumunun Mahkemece lisans verenin kullanım hakkını açık bir şekilde saklı tutmadığı şeklinde olur ise, lisans veren sözleşmenin devamı süresinde lisans sözleşmesine konu markaları sözleşmece belirlenmiş coğrafi alanda -ki bu somut olay özelinde Türkiye sınırlarıdır- kullanamayacağı, ancak Mahkemece yukarıda yer verilmiş olan “başka hiçbir kişi veya kuruluşa lisans vermeyeceği” ifadesi lisans vereni kapsamadığından, lisans verenin kullanımı saklı tutulmuş şeklinde olur ise, bu ahvalde lisans verenin söz konusu markalan kullanım hakkının söz konusu olacağı, 29.03.1995 tarihli İzin Sözleşmesi ile …… tarihli Ek Sözleşme’nin lisans sözleşmelerinin geçerlilik şartlarını haiz olmadığından inhisari lisans sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği, hukuken tesis edilmiş hakkın kullanımı hukuka aykırılık teşkil etmeyeceğinden, halihazırda davalı ….. adına TPE nezdinde tescilli …….. markaların davalı tarafından kullanılmasının marka hakkına tecavüz teşkil etmediği, davacı ………. tarihli Marka Lisans Sözleşmesi ve …… tarihli Marka Lisans Sözleşmesi’ nin……. maddesinde yer alan hükümden hareketle, davalı…. daha sonra tescil ettirmiş olduğu …….. markalar üzerinde, inhisarı lisans sözleşmesinin şartlarını haiz olmadığından, geleceğe matuf bir taahhüt nitelinde bulunan klozdan hareketle, inhisari lisans hakkına sahip olmadığı, davalı ……… tarafından “……….. ibareli markaların kullanımlarının …………… Ek Sözleşme’ ye aykırılık teşkil edip etmediği yönündeki değerlendirme açısından ikili bir inceleme yapılması zarureti hasıl olduğu, Mahkemece lisans verenin markayı kullanma hakkını saklı tuttuğu kanaatinde olunması halinde davalı ………., markaların sahibi olduğu, lisans sözleşmesinin tarafı haline geldiği ……… tarihinden sonra, marka sahibi olarak söz konusu ürünleri üretip satabilme hakkını haiz olduğundan, inhisari lisans sahibi davacıya bir ödeme yapması gerekmeyeceğinden . …………tarihinden sonra ödenmeyen faturalardan hareketle sözleşmeye aykırılıktan bahsedilemeceği, Mahkemece söz konusu klozun yorumu lisans verenin hakkını açık bir şekilde saklı tutmadığı şeklinde olur ise, bu ahvalde lisans verenin lisans sözleşmesine konu işbu markaları kullanma hakkı söz konusu olmadığından, davacı tarafından ödenmediği iddia edilen fatura bedellerinin ödenip ödenmediği hususunun Mahkemece tespit edilmesi gerektiği, işbu hususun tespit edilmesi halinde, davalı ……… davacı ile aralarında geçerli olan ……… Ek Sözleşmeye akırı hareket ettiği ve bu sebeple davalı kullanımlarının söz konusu sözleşmelere aykırılık teşkil edeceği, davalı …….” ibareli markalarının değerinin azaldığına ve markaların itibarında eksilme yaşandığına ilişkin hiçbir delil sunmadığı, bu sebeple davalı ……… tarafından yapılan feshin haklı sebeple fesih olmadığı, Davalının husumet iddiasına yönelik incelemeleri de ikili bir ayrım da yapmak zarureti hasıl olduğu, Mahkemece lisans verenin markayı kullanma hakkını saklı tuttuğu kanaatinde olunması halinde, yine ikili bir inceleme gerektiği, bu halde, davacının, davalının markaların sahibi olduöu ……….. tarihine kadar ki talepleri yönünden husumet iddiasının yerinde olduğu, ……… tarihinden sonraki talepleri açısından ise husumet iddiasının yerinde olmadığı sonucuna ulaşıldığı, Mahkemece söz konusu ……. yorumu lisans verenin hakkını açık bir şekilde saklı tutmadığı şeklinde olur ise, bu ahvalde lisans verenin lisans sözleşmesine konu işbu markaları kullanma hakkı söz konusu olmadığından huzurdaki dava 10.10.2012 tarihinde, yani davalı tarafından ……. tarihli ………. Sözleşmesi’ nin fesih tarihi olan 07.11.2012 tarihinden önce ikame edildiğinden davacının huzurdaki davada taraf sıfatı olduğu ve davalının husumet iddiasının yerinde olmadığı, davacı ….. nın yasal ticari defterlerinin noter açılış kayıtlarının var ve mevcut olduğu, TTK ve V.U.K hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde kayıtlarının yapılmış olduğu, yıl sonu kapanış tasdiki yapılması zorunlu olan defterlerden sadece 2009 ve 2012 yılı Yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu bu nedenle bu 2 defterin ibraz eden lehine delil olarak kabulünün gerektiği, davacının davalıdan alacaklı olduğu, bunun için davacının dava dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu ve davalı adına tanzim ettiği 5 adet faturaya ilişkin borç miktarının 23.05.2014 inceleme tarihi itibariyle devam ettiği, davacı …….nın 9 takvim yılından sadece 2006 yılında kar elde ettiği, diğer yıllar zarar ettiği totalde 1.162.603.95 TL net satışlar karşısında toplam 209.399.35 zarar ettiği” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce alınan 27.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda;…….n, davalı ……’nin kendi adına sonradan tescil ettirdiği markalar üzeninde basit veya inhisari lisans hakkının doğmayacağı, davacı …….’nin, dava dışı …… ile davalı ……. arasındaki tarihli Marka Kira Sözleşmesine ilişkin tazminat talebi ayrı bir alacak davası konusu olduğundan değerlendirme dışı tutulduğu, davalı ……… tarafından ……….” markasının kullanımı, markalar üzerinde sahip olduğu mülkiyet hakkı dolayısıyla, …….., Başbayilik Sözleşmesi ve Ek Sözleşmeye, aykırılık teşkil etmeyeceği, davacı ………., ………., Başbayilik Sözleşmesi ve Ek Sözleşmeden doğan talepleri, davalı ……….’nin 1995 tarihli lisans sözleşmeleri haklı olarak feshedip etmediğine göre, eğer haklı ise fesih tarihine, eğer haksız ise sözleşmlerin sona erme tarihine kadar olan talepleri içereceği, davalı ………., 1995 tarihli iki adet marka lisansı sözleşmesinin feshedilmesine yönelik beyanının haklı gerekçeler taşımadığını, bir başka ifadeyle, feshin haksız bir fesih olduğunu, bununla birlikte bu feshin sözleşmeleri sona erdiğini, buna karşılık davacının haksız fesihten dolayı fesih tarihinden, sözleşmelerin sona ereceği tarihe kadar bu sözleşmelerden elde edeceği karı isteyebileceği, Mahkemenin sözleşmenin haklı sebeple feshine karar vermesi halinde, davacı şirketin davalı şirketten 495.301,82 TL cari hesap alacağı ile 50.000 USD sözleşme alacağı olduğu, Mahkemenin sözleşmenin haksız sebeple feshine karar vermesi halinde ise davacı şirketin davalı şirketten 495.301,82 TL cari hesap alacağı ile 50.000 USD sözleşme alacağına ilave olarak sözleşmenin feshi ile sözleşme süresinin sonuna kadar geçecek süreye ilişkin 290.000 USD alacağı olduğu” tespit edilmiştir.
Taraf vekillerinin itarzı üzerine aynı bilirkişilerden alınan 12.05.2016 tarihli ek raporda; “dava konusu sözleşmelerden, 2….. Ek Sözleşmenin …. tarihli …… sayılı Markalar Kanunun aradığı koşullardan olan noterce düzenlenme şartını gerçekleştirmediğinden geçerli bir lisans sözleşmesi olmadıkları, dolayısıyla geçerli olmayan bir lisans bu sözleşmelerinin inhisari lisans sözleşmesi olarak da kabul edilemeyecekleri, 29.03.1995 tarihli Marka Lisans Sözleşmesi ve l2.04.1995 tarihli Marka Lisans Sözleşmesi dosyadaki belgelerden inhisari lisans niteliği taşımadıkları, davalı şirket tarafından …….. numaraları ile tescil edilen “……..” ibareli markaların kullanımı sebebiyle, toplam 458.000 USD tazminat hak sabinin yapıldığı, Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmelerin inhisari sözleşme olarak kabul edilmemesi halinde, davalı şirket ile dava dışı ………. arasında akdedilen sözleşmeden dolayı davacı şirket için tazminat hakkı doğmayacağı, şayet taraflar arasındaki sözleşmeler inhisari sözleşme olarak kabul edilir ise davalı şirket ile dava dışı …… arasında akdedilen sözleşme, davacı şirketin marka hakkına tecavüz oluşturacak olup bu durumda da davacı şirket için tazminat hakkı doğacağı, ancak davacı tarafın iddiasına dayanak oluşturduğu 28.06.2000 tarihli sözleşme dava dosyasına ibraz edilmediği için tazminat hesaplanamadığı, Mahkemenin sözleşmenin haklı sebeple feshine karar vermesi halinde, davacı şirketin davalı şirketten (KDV ve kurumlar vergisi dahil) 579.251,27 TL cari hesap alacağı ile 60.000 USD sözleşme alacağı, Mahkemenin sözleşmenin haksız sebeple feshine karar vermesi halinde ise davacı şirketin davalı şirketten 579.251,27 TL cari hesap alacağı ile 60.000 USD sözleşme alacağına ilave olarak sözleşmenin feshi ile sözleşme süresinin sonuna kadar geçecek süreye ilişkin 348.000 USD tazminatın hesaplandığı, davacı şirketin marka hakkına vaki bir tecavüzün varlığının Mahkeme tarafından kabulü durumunda, 2003 …….. no.lu “………….. şekil”, …….. no.lu …….. ve …… no.lu ………” ibareli markaların tescil tarihleri ile huzurdaki davanın açıldığı tarih (……..) arasındaki döneme ilişkin olarak 556 sayılı KHK’nın 66/ll-c maddesi gereğince 83.299 USD tazminatın belirlendiği, davalı vekilinin, kök rapordaki hesaplamaların sadece davacı taraf defter ve belgelerine yalı olarak yapıldığı, davalı taraf defter ve belgelerinin dikkate alınmadığı yönündeki talebine istinaden, davalı vekilinden ilgili dönemlere ilişkin defter ve belgelerin bilirkişi incelemesine ibrazı istenilmiş, ancak rapor tarihine kadar geçen süre içerisinde davalı tarafça herhangi bir bilgi ve belge ibraz edilmediğinden bu doğrultuda bir hesaplama yapılamadığı” belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine yine aynı heyetten alınan 21.02.2017 tarihli ikinci ek raporda bilirkişiler; “davacı şirketin davalı şirketten 579.251,27 TL cari hesap alacağı ile 1.285.299 USD tazminat alacağı olduğu, önceki ek rapora yönelik taraf itirazlarının Mahkemece dikkate alınması ve bu doğrultuda tazminata karar verilmesi halinde ise davacı şirketin davalı şirketten 579.251,27 TL cari hesap alacağı ile 1.428.031 USD tazminat alacağı olduğu, her iki alternatife göre yapılan hesaplamada tazminat tutarı olarak tespit edilen bedellerin 336.000 USD tutarındaki kısmının Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmelerin inhisari sözleşme olarak kabul edilmesi durumunda hesaplanacak tazminat tutarı olduğu, ancak Mahkemece sözleşmelerin inhisari sözleşme olarak kabul edilmemesi durumunda tazminat tutarlarından 336.000 USD’nin düşülmesi gerektiği, bu durumda tazminat tutarının 1.alternatife göre 949.299 USD, 2.alternatife göre ise 1.092.031 USD olarak hesaplanması gerektiği” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin ticari defterlerinin incelenerek davalı tarafça yapılan ödemelerin tespiti ile rapor düzenlenmesi talebi üzerine Kayseri ……Asliye Hukuk Mahkemesinin …….. Talimat sayılı dosyasında davalı şirketin ….. yılları ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle tanzim olunan 08.08.2017 tarihli mali bilirkişi heyeti raporunda; ……….. Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından verilen 13 adet Gıda Üretim İzin Belgesinde iş yeri unvanı başlığında ……ibaresi bulunduğu, bu ürünlerde ………… numaralı “……..” markasının kullanıldığı, …….. adet Gıda Üretim İzni Belgesiyle yapılmış üretimlerde …… numaralı …………… markasının, 4 adet Gıda Üretim İzni Belgesiyle yapılmış üretimlerde…… numaralı …….” markasının, 1 adet Gıda Üretim İzni Belgesiyle yapılmış üretimlerde ……. numaralı …….” markasının kullanıldığı, 2004 yılından 2010 yılına kadar düzenli olarak davacının davalı şirkete fatura kestiği ve bu faturaların kayıt altına alındığı, tüm yevmiye kayıtlarının incelenmesinde 31.12.2011 tarihi itibariyle davacı şirketin cari hesabına göre davalı şirketten 10.998,25 TL alacaklı olduğu” tespit edilmiştir.
Dosya Kapsamında İncelenen Sözleşmeler:
Taraflar arasında Altındağ …. Noterliği’nin ……tarihli ve …….. Yevmiye numaralı “…….i” ile davacının davalıya 11 adet marka ile 29/03/2015 tarihine kadar üretim izni verildiği,sözleşmenin “……” başlıklı kısmında davacı ……..a dava dışı …… tarafından Kadıköy ………… Noterliği’nin …… tarihli …… yevmiye numaralı Marka Lisans Sözleşmesi ve aynı noterliğin 12/04/1995 tarihli …. sayılı lisans sözleşmesine konu markalar ile üretim yapılacağının belirtildiği ve Altındağ …… Noterliği’nin …. tarihli ve ……. yevmiye sayısı ile tasdikli, “……..yapıldığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Dava dışı ………. İle davacı ……… arasında ……… tarihli izin sözleşmesi yapıldığı ; sözleşmenin 29/03/2044 tarihine kadar geçerli olduğu, marka sahibi dava dışı şirketin, izin alan davacı şirkete , 20 yıl süre ile …. …… sayılı markaların inhisari lisansını vermeyi kabul ettiği, davacı izin alanın ayrıca sözleşmenin 4 ve 5. Maddeleri ile lisansını aldığı markalar dışında…… ibaresini kullanarak başka müracaatlar yapma hakkına sahip olduğu, markaları sadece markaların tescilli olduğu sınıflarda değil başka yiyecek ve içecek ürün gruplarında ve başka sektörlerde de tescil ettirebileceği, ve sözleşmenin VII maddesinde izin alana devir ve lisans verme hakkını da verdiği , davacı şirket ile dava dışı marka sahibi şirket arasında 05/05/1995 tarihli ek sözleşme yapıldığı , ek sözleşmenin süreye ilişkin 1. Maddesinin tek taraflı irade beyanı ile sözleşmenin 29/03/2044 tarihinden sonra da 49 yıllık sürelerde uzayacağının, 3. maddesinin değiştirilerek izin verenin markaların görünüm ve şekillerinin değiştirilerek TPE nezdinde yenilenen tescilleri de dahil olmak üzere kendisinin kullanmayacağı, başka kişilere lisans vermeyeceği, izin alanın her türlü davayı tek başına açabileceği, markaları yenileyebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Dava dışı …….. İle davacı …..
……. Noterliği’nin ……. tarihli …… yevmiye numaralı Marka Lisans Sözleşmesi yapıldığı; sözleşmenin 20 yıl süreli olduğu ve 29/03/2015 tarihine kadar yürürlükte kalacağının, Lisans verenin lisanslı ürünler üzerinde veya ürünlerle kullanma konusunda Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde başka kişi yada kuruluşa lisans vermeyeceğinin, lisans alanın da tamamen veya kısmen devir etmeyeceğinin ve alt lisans vermeyeceğinin kabul edildiği, sözleşme konusu markaların …. sayılı ……. ibareli markalar olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce sözleşmelerin incelenmesi neticesinde; davacı şirket ve dava dışı …….. arasında imzalanan 2…….tarihli adi yazılı sözleşme ve 05/05/1995 tarihli adi yazılı ek sözleşmenin yapılış tarihleri itibarıyla ( 27/06/1995 tarihinde yürürlüğe giren 556 Sayılı KHK ‘dan önceki tarihli olmaları nedeniyle) ….. tarihli, 551 Sayılı Kanun’un 34. Maddesi gereğince noterden tasdikli yapılmadığından , şekil eksikliği nedeniyle davalı tarafa karşı ileri sürülemeyeceği, ancak sözleşmenin taraflarınca şekil eksikliği ileri sürülmeden sözleşme gereğince yüklenen edimler yerine getirilmekle ancak sözleşmenin taraflarını bağlayacağı, bu nedenle de davacının sözleşme 4,5 ve 6. Madde ile ve ek sözleşmedeki 3. Maddeden kaynaklanan hakkını davalıya karşı ileri süremeyeceği , davalı tarafça daha sonra adına tescil ettirilen markalar üzerinde davacı tarafa hak sağlayamayacağı, davalı adına tescil ettirilen markalar gereğince alınan izinlerle üretim yapılması halinde davalının davacıya bedel ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı şirket ile marka sahibi dava dışı …… ve Gıda San.
A.Ş. Arasındaki, Kadıköy……Noterliğinin…… tarihli olup ……. yevmiye ile tasdik edilen sözleşmenin, yapılış tarihi itibarıyla tabi olduğu 551 Sayılı Kanun’un 34. Maddesi gereğince geçerli olduğu ve Taraflar arasında yapılan 28/06/2004 tarihli sözleşmenin dayanağı olarak gösterildiği, sözleşmenin 1. Maddesinde; davacı tarafın kullanımının “….” olarak düzenlendiği, adı geçen markaların sahibinin lisans veren dava dışı şirket olduğu,sözleşmenin 20 yıl süre ile ……. tarihine kadar yürürlükte kalacağı ve ……. sayılı 5 adet markanın sözleşme konusu olduğu, sözleşmenin 6. Maddesinde ise “Lisans verenin adı geçen markaları lisanslı ürünler üzerinde veya ürünlerle ilgili olarak kullanma konusunda TC sınırları dahilinde başkaca hiçbir kişi veya kuruma lisans veremeyeceği , Lisans alanın da lisansı kısmen veya tamamen bir başkasına devir edemeyeceği ve başka kişi yada kuruma alt lisans veremeyeceğinin “düzenlendiği , davacıya verilen lisansın münhasır olmayan lisans mahiyetinde olduğu, dava dışı lisans verenin markayı kullanım hakkını kendi üzerinde tuttuğu kanaatine varılmıştır.
Dosyamız içerisine alınan Kayseri ……İcra Müdürlüğü’nün …. İflas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava dışı marka sahibi …….’nin iflas şerhi işlenerek haciz konulan ….. sayılı ….. markası, ….. sayılı ….. markası ,…. sayılı ….. Şekil markası, ……. sayılı Yeni …… markası ….. sayılı …… Markası,…… Sayılı …….. Markası, …… sayılı ……..Markası, ……. Sayılı ………Markası,…… Sayılı ……. Markası, …… Sayılı ……. Markası, …….Sayılı ……. Markasının üzerindeki Kadıkay …. Noterliğinin …… tarihli ve ……. Sayılı ve aynı noterliğin …..tarihli ve ….. sayılı Lisans Sözleşmeleri ile davalıya satıldığı, davalı Şirketin icradan satın aldığı 01/02/2007 tarihinden itibaren marka sahibi sıfatının da bulunduğu, ancak markaların üzerindeki lisans sözleşmeleri ile davalıya geçtiği, ayrıca lisans sözleşmesinin 1. Maddesinde münhasır olmayan lisans sözleşmesi ibaresi olması ve marka sahibinin de markaları bizzat kullanım hakkını üzerinde tutması nedeniyle, marka sahibinin kullanım hakkını engellemediği , 27/10/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda da beyan edildiği üzere ; davalının 01/02/2007 tarihinde markaları satın alması ile birlikte, markalar üzerinde usus (kullanma), ……….. (semerelerinden yararlanma) ve……… (tasarrufta bulunma) hakkını kazandığı, davalının bu devirle kullanım hakkını kapsar bir şekilde daha üstün bir hak kazandığı, ancak 2007 yılında devraldığı markalar üzerinde bulunan lisans sözleşmelerini feshetmediği müddetçe ( davalının dava tarihinden sonra lisans sözleşmelerini feshettiği) bunlardan doğan mali sorumlulukları yerine getirmekle yükümlü olduğu, kanaatine varılmıştır.
Davacı şirketin ticari defterleri incelenerek mahkememizce dosya kapsamına alınan 27/10/2015 tarihli bilirkişi raporu ve davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi ile düzenlenen 08/08/2017 tarihli talimat dosyasında alınan bilirkişi raporu ile davalı şirketin 01/02/2007 tarihli markaların icradan satın alınmasından sonra da Başbayilik Sözleşmesi ve ek sözleşmesi gereğince davacı şirkete ödeme yapmaya devam ettiği, 2010 yılına kadar ödeme yaptığı , cevap dilekçesinde ve davacı şirkete keşide edilen ve dosya kapsamına sunulan ihtarnamede , davacı şirketin ortakları arasındaki ihtilafları ve davacı şirketin Vergi kaydının dondurulmasını gerekçe göstererek ödeme yapmayı durdurduğu, davalı şirketin dava tarihinden sonra keşide ettiği Kayseri ….. Noterliğinin 05/11/2012 tarihli ve ….. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ….. tarihli…… ve ….. İle imzalanan Marka Lisans Sözleşmesini feshettiğini beyan ettiği, ihtarnamenin davalıya 13/11/2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dava tarihinin 10/10/2012 tarihli olduğu ve fesih beyanının dava tarihinden sonra yapıldığı anlaşılmakla,bilirkişi raporlarında incelenmişse de, feshin haklı olup olmadığının bu davada tartışılamayacağı ve dava tarihinden sonraki alacak taleplerinin bu davada değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen …… tarihli ek sözleşme ile;sözleşme
başlangıç tarihi ile 31.12.2005 tarihine kadar aylık 5.000 USD, 01/01/2006-31.12.2010 tarihleri arasında aylık 7.000 USD ,….. tarihleri arasında aylık 10.000 USD ‘nin davacı ….. yada yazılı olarak talimat verecekleri şahsa ödeme yapılacağı kabul edilmiştir.
Davalı tarafça icradan satın alınan markaların lisans sözleşmeleri ile yükümlü olarak alındığı,, marka lisans sözleşmesinin ve taraflar arasındaki ……. sözleşmesi ve fason üretim sözleşmesi feshedilmediğinden, geçerli olduğu, dava tarihine kadarki alacağın TBK 146. Maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından zamanaşımına uğramadığı davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen …….. tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen…. yılına devreden 28.411,22 TL ile …… yılı …. numaralı satış faturası 383.594,40TL , ….. yılı …….no’lu satış faturası 20.886,00 TL, ….. yılı ….. no’lu satış faturası 20.650,00 TL, …. yılı …..no’lu satış faturası 20.992,20 TL,….. yılı …..no’lu satış faturası 20.768,00 TL olmak üzere toplam 495.301,82 TL cari hesap alacağının ve dava tarihine kadar aylık 10.000 USD ‘den toplam 50.000 USD alacağın davacı tarafça talep edilebileceği, kanaatine varılmış, ancak davanın kısmi dava olarak açıldığı , şimdilik 10.000 TL talep edildiği gözönüne alınarak taleple bağlılık kuralı gereğince, sözleşmeden kaynaklanan alacak davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafça davalının dava dışı …. ile davalı arasında yapılan ….. tarihli sözleşme gereğince , ….. tarihleri arasında geçersiz olduğu ileri sürülerek, davalının dava dışı şirkete ödediği 336.000 USD kira bedelinden şimdilik 10.000 TL ödenmesine ilişkin davasında ise; dava dışı ……’nin bu davada taraf olmadığı, usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanarak yargılama yapılmadan bu talep hakkında karar verilemeyeceği , dava dışı şirketin de davaya dahil edilemeyeceği gözönüne alınarak ayrı bir dava konusu yapılabilecek talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkememizce davacı şirket ile marka sahibi dava dışı …… Arasındaki sözleşmeler gereğince , davalının adına tescil ettirdiği markalar nedeniyle ,her bir marka için aylık 10.000 USD bedel ödenmesi talep edilmişse de, davacının sözleşme tarihinden sonra tesçil ettirilen …… ibareli markalar üzerinde hak sahibi olduğuna dair hükümler içeren sözleşmelerin tarafı olmadığı, mahkememizce noter tasdiki bulunmadığından davacı şirket ve dava dışı ….. arasında imzalanan ….tarihli adi yazılı sözleşme ve 05/05/1995 tarihli adi yazılı ek sözleşmenin yapılış tarihleri itibarıyla ( 27/06/1995 tarihinde yürürlüğe giren 556 Sayılı KHK ‘dan önceki tarihli olmaları nedeniyle) …. tarihli, 551 Sayılı Kanun’un 34. Maddesi gereğince noterden tasdikli yapılmadığından , davalı tarafa karşı ileri sürülemeyeceği kanaatine varıldığı,davalı şirketin adına ……. nezdinde tesçil edilen marakalara dayanarak üretim izni aldığı ve üretim yaptığı, markaların hükümsüzlüğüne karar verilinceye kadar geçerli olduğu ve davalıya koruma sağlayacağı, davalının adına tesçil ettirdiği markalardan dolayı davacının talepde bulunamayacağı, kanaatine varılarak , davalının adına tesçil ettirdiği markalardan dolayı alacak talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklanan 10.000 TL alacağın dava tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek ….. faizi ile davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
2-Davalının sözleşme dışında kullandığı ve adına tescil ettirdiği markalardan kaynaklandığı beyan edilen 30.000 TL alacak talebinin reddine,
3-Davalının dava dışı …… ile imzalanan ……… tarihli kira sözleşmesi gereğince dava dışı şirkete ödenen kira bedelinden kaynaklanan kira alacağına ilişkin usulune uygun dava açılmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin alınan 742,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 59,40 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline davanın reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.600,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve iadesine karar verilen miktar dışında kalan 683,10 TL peşin harç ve 21,15 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 704,25 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 8.259,90 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%25) 2.065,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%75) 6.194,90 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 1.800,00 TL yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre, (%75) 1.350,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%25) 450,00 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.