Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2010/35 E. 2018/177 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2010/35
KARAR NO : 2018/177

DAVA TARİHİ : 19/02/2010
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 11/06/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, uzun yılardan beri Türkiye’de kalorifer radyatörü üretimi alanında faaliyet göstermekte olup — sayılı “—” markasının sahibi olduğunu, davalı firmanın ise, www.—.com.tr isimli internet sayfasında “—” markası ile radyatör ürünleri satışa arz etmiş, keyfiyet Ankara— FSHHM — D. İş dosya ile tespit edildiğini, davalının kullandığı ibare ile müvekkilinin tescilli markasının aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalının bu fiili, müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ederek haksız rekabet yarattığını, sonuç olarak; müvekkilinin tescilli markasına tecavüz teşkil eden davalı fiillerinin durdurulması ve men’i ile 5.000 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı firmanın ortaklarının aynı zamanda yurtdışında —- ve ayrıca — isimli şirketlerin sahibi olduğunu, söz konusu şirketlerin, yurtdışında “—” markasının sahibi olduğunu, davacı her ne kadar ihtilafa konu markayı Türkiye’de tabir caizse uyanıklık yaparak kendi adına tescil ettirmişse de, söz konusu markanın sadece Türkiye’de davacı adına tescilli olduğunu, nitekim, davacının ürünlerinin İtalya’daki bir fuarda müvekkili şirket ortağının şikayeti üzerine toplatıldığını, ayrıca, Ankara FSHHM’lerde açtıkları hükümsüzlük davalarının kısa süre önce sonuçlandığını, bu davalar sonuçlanana kadar, huzurdaki davada ihtilafa konu markanın sahibinin kim olduğunun çekişmeli olup müvekkilinin bu kapsamda iyi niyetli şekilde www.—-.com.tr sitesinde “—” markasını kullandığını, davaların aleyhine sonuçlanması üzerine söz konusu internet sitesini kapatarak markanın kullanımına son verdiğini, müvekkilinin yurtiçi ve yurtiçi markalarını ayırdığını, İngiltere’de markanın kullanımı devam etmekle beraber, yurtiçinde farklı markalar kullanıldığını, ayrıca, söz konusu internet sitesi üzerinden yurtiçine satış yapılmadığını r ve davacının zararının söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davalıya ait kullanımın, davacının davaya konu ettiği markası ile benzerlik taşıyıp taşımadığı, taraf markalan arasında kanştınlma ihtimalinin bulunup bulunmadığı, tecavüz fiillerinin bulunup bulunmadığı, maddi tazminat talep edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Davacı vekilinin müvekkilinin kalorifer emtiası ve benzeri ürün ve satış hizmetleri bakımından “— ” markalı ibareyi TPE de adına tescil ettirdiğini, davalı şirketin merkezi İstanbulda bulunan ve mükkili ile aynı alanda ticari faaliyet gösteren şirket olup, ürün ve hizmetlerinde müvekkilinin tescilli markalarını haksız ve izinsiz olarak kullandığını, www.—.com.tr isimli internet sayfasında aeon ürünleri başlığı altında kendi radyatör ürünlerini satışa arz ettiğini ve bu hali ile müvekkili adına tescilli markası ile iltibas yaratacak derecede benzer ibareleri kullanmasının müvekkilinin 556 sayılı KHK dan kaynaklanan haklarına tecavüz eden fiiller olduğunu, ve TTK hükümleri uyarınca da haksız rekabet olduğunu, haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz fiilerinin Ankara —Fikri ve Sınai Haklar Hk. Mah.sinin — Değişik İş Sayılı dosyası ile tespit edildiğini, bu nedenle ilgili internet sitesine erişimin engellenmesine , markaya yönelik haksız ve hukuk dışı tecavüz fiillerinin durdurulmasına ve manevi tazminatın hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiş, davalı vekiil ise ; müvekkili firmanın ve ortakları olan— ve — şirketlerinin Türkiye ‘ de ve yurt dışında kalorifer radyatör ve benzeri ürünler alanında uzun yıllardır üretim ve pazarlama yapan, sektörde bilinen ve tanınan firmalar olduğunu, marka ve tasarımların yurt dışında İngiltere ve — nezdinde— ve — Ltd. Şti. Adına kayıtlı olduğunu, davalı müvekkilinin sahibi olduğu markayı kullandığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu marka ile ilgili olarak Mahkememizin— Esas sayılı dava dosyasında davalı tarafça, davacı adına tescilli “— ” “markasının hükümsüzlüğüne ilişkin,Mahkememizin — E – —- K sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapıldığı, dosyanın incelemesinde; davacılar —-Ve — Nin davalı —–le aleyhine ikame ettiği marka hükümsüzlüğüne ilişkin davada, hükümsüzlük davasının reddine karar verildiği, Yargıtay 11. H.D. Nin 2015/4644 E – 2015/11763 K sayılı ilamı ile 09.11.2015 tarihinde kararın onandığı ve Yargıtay 11. H.D. nin 2016/571 – 2017/1948 E – K sayılı karar düzeltme isteminin reddine dair verilen 30.03.2017 tarihli kararla kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname m.5/I’e göre marka; bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adlan dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar mallann biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretleri içerir.” hükmü düzenlenmiştir.
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, bir sözcüğün marka olarak tescil edilebilmesi için, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt edebilecek nitelikte olması gerekir.
MarkaKHK’ye göre, tescil başvurusu yapılmış ya da tescil edilmiş bir marka ile aynı ya da benzer olan ve aynı ya da benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından bağlantılı olduğu ihtimalini de içerecek şekilde kanştınlma ihtimali bulunan işaretler, itiraz üzerine reddedilir (KHK 8/1 -b). Buna göre karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkması; markaların aynı/benzer olması, mallar/hizmetlerin aynı/benzer olması ve iki unsurun birlikte benzerliğinin halk tarafından karıştırılma ihtimali doğurması şartlarının gerçekleşmesine bağlıdır.

Dosya kapsamına celbedilen Ankara —FSHHM nin — Değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile davalı şirketin www.—.com.tr isimli internet sitesinde inceleme yapılarak — markasının da içinde bulunduğu markaların kullanılıp kullanılmadığına ve hangi ürünler üzerinde kullanıldığına dair rapor düzenlendiği anlaşılmakla, tespit dosyası ve dosyamıza ibraz edilen deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi için dosya marka vekili bilirkişiye tevdi edilmiş; bilirkişinin 03.01.2018 tarihli raporunda tespit dosyası içinde bulunan ve internet sitesinden alınan fotoğraflar incelendiğinde; davalının — markası altında internet sitesinde ticari tanıtım yapıldığı, davacının 2005/06706 sayılı —markasının radyatörler emtiasında da tescilli ve işler durumda olduğu, www.—.com.tr alan adlı web sitesinde — ibaresinin kalorifer radyatörleri için markasal kullanıldığı, alan adının davalı adına tescil edildiğinin tespit raporunda tespit edildiği, by korle ibaresinin İngilizcede ,— anlamına geldiğini, bu ibarenin ayırt ediciliğinin bulunmadığını, davacının markasının asıl unsurunun davalı tarafından birebir kullanıldığını, markalar arasında yüksek düzeyde benzerlik bulunduğunu, ilgili tüketici kesiminin ortalama tüketici olduğunu, mal ve hizmetlerde de birebir örtüşme bulunduğunu ve halk tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu beyan etmiştir.
Davalının, davacının tescilli markasının asıl unsuru IMPULSE ibaresini markanın tescilli olduğu 11.sınıfta kayıtlı radyatörler emtiasının tanıtımında www.—.com.tr isimli internet sitesinde kullanıldığı, 556 sayılı KHK 9/2-e bendi gereğince ” markanın kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısı bulunmaksızın, markanın aynısını, internet sitesinde ürün tanıtımında ticari etki yaratacak biçimde kullandığından” davacının markadan kaynaklanan haklarına tecavüz ettiği kanaatine varılmış, davacı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli — sayılı — markasına tecavüzünün durdurulmasına ve men’ine,, davalının www.—.com.tr alan adlı web sitesinde — markasının bulunduğu görsellerin çıkartılmasına, davacının manevi tazminat talebinin haklı olduğu kanaatine varılarak, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, 3.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalının davacı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli — sayılı “I—” markasına tecavüzünün DURDURULMASINA ve MEN’İNE,
-Davalının www.—.com.tr alan adlı web sitesinde — markasının bulunduğu görsellerin çıkartılmasına,
3-3.500,00 TL manevi tazminat talebinin KABULÜNE, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5-Hüküm özetinin karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak Türkiye çapında yayınlanan tirajı yüksek gazetelerden birinde ilanına,
6- Harçlar Kanunu gereğince 239,09 TL manevi tazminat bakımından, 35,90 TL tecavüzün durdurulması ve men’ i bakımından olmak üzere toplam 274,99 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 74,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 200,74 TLharcın davalıdan tahsiline,
7- Davacı yararına “tecavüzün durdurulması ve men’ i yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına “manevi tazminat red olunan kısım yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,

8- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 17,15 TL başvurma harcı, 74,25 TL peşin harç, 2,75 TL vekalet harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 115,00 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 809,15 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 566,41 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu husustak karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/05/2018