Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2010/148 E. 2018/296 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2010/148 Esas
KARAR NO : 2018/296

DAVA : Markaya Tecavüzün Önlenmesi ve Men’i ile Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/07/2010
KARAR TARİHİ : 11/10/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün önlenmesi ve men’i ile manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin 2002 yılından beri Türkiye’de kalorifer radyatörü üretimi alanında faaliyet gösteren şirketin sahibi olduğunu,……….. numaralı “………. ibareli markayı TPE nezdinde tescil ettirdiğini, davalıların ise merkezi İstanbul’da bulunan ve müvekkili ile aynı alanda faaliyet gösteren ve rakip firma olan ……..’nin kullanmış olduğu …….. isimli web sayfasında ……” olarak tanıtımı yapılan ……..ı bayiliğini yaptığını, davalılara ait……….. isimli iş yerinde yapılan arama el koyma işlemi esnasında ele geçirilen 50 adet küçük boy üzerinde “……….” ibaresi yer alan katalog, 6 adet büyük boy üzerinde …….” ibaresi yer alan katalog, 620 adet küçük boy üzerinde “…… ibaresi yer alan katalog, 1 adet sarı renkli büyük boy ……. ibaresi yer alan katalog, 20 adet büyük boy üzerinde “……. ibaresi yer alan kataloglarda müvekkili adına tescilli markaların taklit edilerek radyatör ürünlerinin satıldığının tespit edildiğini, davalıların müvekkilinin tescilli markasıyla aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer ibare altında taklit ürünleri satışa arz etmesi ve müvekkilinin tescilli markasıyla iltibas yaratacak derecede benzer ibareleri kullanmasının müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, bu nedenlerle davalının tecavüzünün durdurulmasına ve men’ine, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalılar vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili ……. firmasının ortağı, diğer davalı ……… ise firmanın çalışanı olduğunu, müvekkili ……. aynı zamanda yurt dışında…….. isimli şirketlerin de ortağı olduğunu, söz konusu şirketlerin yurt dışında “…. markasının sahibi olduğunu, davacının her ne kadar ihtilafa konu markayı Türkiye’de kendi adına tescil ettirmişse de, söz konusu markanın sadece Türkiye’de davacı adına tescilli olduğunu, davacının ürünlerinin İtalya’daki bir fuarda müvekkilinin şikayeti üzerine toplatıldığını, söz konusu internet sitesi üzerinden yurt içine satışının yapılmadığını ve davacının zararının söz konusu olmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava davacıya ait ……. numaralı “…….” markasının davalılar tarafından aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer şekilde kullanıldığı iddiası ile açılan markaya tecavüzün men’i ve giderilmesi ile manevi tazminata ilişkindir.
Mahkememizin …… Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacının aynı markayla ilgili ……… Şirketi aleyhine de marka haklarına tecavüz edildiği iddiasıyla markaya tecavüzün önlenmesi ve manevi tazminat davası açtığı, her iki dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, bu davanın davalısı ………. diğer davanın davalısı olan şirketin bayii olduğunun iddia edildiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 166/1. maddesinde, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden birleştirilebileceği, 166/4. maddesinde ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantının var sayılacağı belirtilmiştir. Bu hükümler doğrultusunda yapılan incelemede her iki davanın konusunun ve davalı tarafın aynı olduğu, her iki davanın davacıları arasında da sözleşme ilişkisi bulunduğu, bu nedenle her iki dava arasında hukuki bağlantı bulunduğu, ayrıca usul ekonomisi açısından da her iki davanın birlikte görülmesi gerektiği anlaşılmakla, Mahkememizin ……….. Esas sayılı davası ile bu dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan her iki davanın birleştirilmesine, yargılamaya Mahkememizin……….Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Mahkememizin ………. Esas sayılı davası ile bu dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan her iki davanın BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamaya Mahkememizin ……… Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına,
Harç, masraf ve vekalet ücretinin birleşen dava üzerinden değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.