Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/846 E. 2023/774 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/846 Esas
KARAR NO: 2023/774
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 28/11/2023
KARAR TARİHİ: 01/12/2023

DAVA:Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 28/11/2023 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——— Şirketi tarafından ——–numaralı 16/10/2021 – 16/10/2022 vade tarihli hesaplı kasko sigorta poliçesi genişletilmiş kasko poliçesiyle sigortalanan, malikinin ——— olduğu, dava dışı ——— sevk ve idaresindeki ——— plakalı aracın 20.11.2021 tarihinde kazaya karıştığını, ——– plakalı aracın maliki müvekkili şirket sigortalısı dava dışı ——— aracını tamiri için 17.11.2021 tarihinde davalı şirketin tamirhanesine bıraktığını, aracı davalı şirketin çalışanı ——— teslim aldığını, 20.11.2021 tarihinde saat 23:25 sıralarında Sürücü ——— sevk ve idaresindeki ——— plakalı araç ile ——– İli, ——— İlçesi, ——–, ——- caddesi ———- istikametine doğru seyir hainde iken okul önünde bulunan garaja geldiğinde virajı alamayarak sol ön ve köşe kısımlarıyla ——— istikametine seyir halinde olan sürücü ——– sevk ve idaresindeki ——— plakalı aracın sol yan kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydanı geldiğini belirterek davanın kabulü ile davalı tarafların bilcümle takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline, ———- E. sayılı takibin devamına, davalı tarafların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :Somut dava, kasko sigortacısı olan davacının kendi sigortalısı olan aracın hasar tazminatını ödedikten sonra, zararın sorumlusu olduğu iddiasıyla kazaya karışan araç sürücüsünün çalıştığı şirkete TBK. 66. Maddesi olan adam çalıştıranın sorumluluğu hükmüne dayalı davalıya karşı başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali isteğine olup, bu niteliği ile 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesine dayalı bir rücu davasıdır ve halefiyete dayanmaktadır. Halefiyet hallerinde sigortanın sorumlu kişiye karşı açacağı dava sigorta poliçesinden kaynaklanmamaktadır.HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.TTK.’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır.——— sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Somut olayda kazaya karışan ve davacıya sigortalı olan ——— plakalı aracın işleteni gerçek kişi ve aracın hususi otomobil olduğu anlaşılmaktadır. Davalı her ne kadar şirket ise de kasko sigortalısı olan ———- tacir olmadığı anlaşılmış ve sigortalının tacir olduğuna ilişkin de bir iddia bulunmamaktadır. Sigortalı tacir olmadığı gibi ayrıca araç ta ticari olmadığından somut uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemesi görevlidir . Bu sebeple mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği belirtilmek suretiyle karar verildi. 01/12/2023