Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/83 E. 2023/482 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/83
KARAR NO: 2023/482
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 31/01/2023
KARAR TARİHİ: 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 31/01/2023 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin murisi olan annesi —- davalı—– yevmiye nolu çekiliş tespit tutanağına göre kurada —– parselde bulunan —– nolu bağımsız bölüm taşınmazı çektiğini, çekiliş tespit tutanağının aynı noterlikçe, —– yevmiye no ile onaylandığını, çekilişten 3 yıl sonra davalı kooperatifin yapıyı tamamlayarak herkese tapusu vermek üzere liste ve tutanakları —- sunduğunu,—– ferdileştirme yapılarak taşınmaz müvekkilin murisi adına tescil edildiğini, —-tarihinde davaya konu taşınmazın tapusunun düzenlenerek maliki olan —– verildiğini, kooperatifin tasfiye memurlarınca genel kurul kararına göre tasfiye edildiğini, kooperatif üyesi olan malik —-ailesinin 13/12/2021 tarihinde ölümüne kadar ve halen aralıksız davaya konu taşınmazı malik sıfatı kullanmaya devam ettiklerini, murisinin ölümünden sonra intikal için —– aracılığıyla başvuran müvekkilinin taşınmazın annesi adına olan kaydının tapu verildikten hemen sonra taraflara bildirilmeden terkin edilerek davalı —- adına tescil ediliğini öğrendiğini, Tapu müdürlüğü tarafından davalı kooperatifin sunduğu çekiliş tespit tutanağına göre talep ettiği ferdileştirme işlemini yaparak dava konusu taşınmazı müvekkilin kooperatif üyesi olan murisine kuraya göre kayıt ve tescil ederek tapuyu verdiğini, daha sonra üye olan malikin kimlik bilgilerinin bulunmadığı gerekçesi ile kaydı silerek talep olmadığı halde yeniden kooperatif adına kayıt ve tescil işlemi yapıldığını, taraflara bildirmek yahut belge eksiğinin giderilmesini istemek gibi bir işlem de yapmadığını, durumun taşınmazın veraset yolu ile intikal ettirtmek istenirken ortaya çıktığını, yolsuz tescilin düzeltilmesi talep edilen —– sayılı dosyası il dava açıldığını, kendilerine davalı ——ihyası için dava açmak ve belgelemek üzere 2 hafta kesin süre verilerek süresi içinde dava açılmaması halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hususu ihtar ve tebliğ olunduğunu, bu nedenle ihya davasını açtıklarını belirterek ——–nitelikli bağımsız bölüm taşınmazın yolsuz tescil kaydının düzeltilerek davalı kooperatif adına olan kaydının iptali ve taşınmazın davacı adına kayıt/ tescili ile açılacak dava veya takiplerde davalı kooperatifi temsil için davalı kooperatifin geçici ihyasına ilişkin dava ve talebin kabulüne davalı kooperatifin son tasfiye kurulu memurlarından bir ya da ikisinin yahut yeni tespit edilecek kişi veya kişilerin geçici ihya için atanmasına, geçici ihyaya memur edilenlerin davalı ——— mesken nitelikli bağımsız bölüm aşınmazla ilgili yolsuz tescil kaydının düzeltilmesi işleminin taşınmazın davalı ———- adına olan kaydının iptali ve davacı adına kayıt/ tescili için tapuda işlem yapabileceğinin, bu konuda açılan davalarda ve icra takiplerinde davalı kooperatifi temsil etmek üzere yetkili oldukları hususunun tespitine, kararın bu şekilde tescil ve ilanına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı kooperatif üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; ——–çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili ——– tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere müvekkili ———- tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yaptığını, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi kanuna aykırı olacağını, tasfiye memurlarının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğunun düzenlendiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan tasfiye sürecini eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun/memurlarının kusurundan dolayı —— sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili ——- dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memurları olduğunu, yasal hasım konumunda bulunan müvekkilinin yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacağını belirterek müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Memuru —— tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının murisi ——– üyesi olduğu ve olay ve olgular doğru olduğunu, ancak tapu memurları tarafından tescil ve tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış ve durumun tarafımıza bildirilmemiş olmasının kendi sorumluluğu olmadığını, üyenin taşınmazının ferdileştirildikten ve tapusu düzenlenip kendilerine, kendilerinden üyelerine verildikten sonra terkin edilerek yeniden kooperatif adına yazıldığından haberdar olması mümkün olmadığını, tasfiye süreci sonuçlandırılmadan ———terkin edilmiş ise terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilmesinin mümkün olduğunu, davaya konu taşınmazın davacının murisine ait olduğunu, taşınmazın kendisi ile ailesi tarafından kullanılmakta olduğunu, kendilerince dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapılmadığını, davanın açılmasına kendilerince sebep olunmadığından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu olmadıklarını, yasal hasım konumunda olduklarını belirterek davayı bu hali ile kabul ettiklerini ve aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı———– tarihli cevap dilekçesinde özetle; kendisinin kooperatifin kurucusu, üyesi ve başkanı olduğunu, tasfiye memurluğu sürecinde tapuları dağıtarak kooperatifi tasfiye ettiklerini, davacının murisi ——–kooperatif üyesi olduğu ve olay ve olgular doğru olduğunu, her üyenin kimlik bilgilerinin de birlikte tapuya sunulduğunu, ———- tapusunun bulunduğu tapuları üyelere teslim ettiklerini, kendilerine gelen belge eksikliğine dair tapudan bir bilgi verilmeden tapu tarafından tescil ve tasfiye prosedürünün eksik bırakıldığını, durumun kendilerine bildirilmemiş olmasının sorumluluklarında olmadığını, tüm taşınmazlar ferdileştirildikten ve tapular düzenlenip kendilerine, kendilerinde de üyeye verildikten sonra terkin edilerek yeniden kooperatif adına yazıldığından haberdar olunmasının mümkün olmadığını, davacının murisi olan üyenin tüm ailesi ile ölünceye değin malik sıfatı ile kullandığını, tasfiye süreci sonuçlandırılmadan kooperatif sicilden terkin edilmiş ise terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilmesi mümkün olduğunu, tüm bilgi ve belgelerin tapu müdürlüğüne sunulduğunu, kendilerince dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapılmadığını, davanın açılmasına kendilerince sebep olunmadığından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu olmadıklarını, yasal hasım konumunda olduklarını belirterek davayı bu hali ile kabul ettiklerini ve aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibarıyla ——–tasfiyesi sonlandırılarak sicilden terkin edilen “Tasfiye Halinde ——— Esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak kaydı ile TTK’nun 547 ve devamı maddeleri uyarınca ihyası istemine ilişkindir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış tarafların delilleri toplanmıştır. Tarafların aktif ve pasif ehliyetleri denetlenerek uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir.
———- sayılı dava dosyasının —— üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı — tarafından ihyası istenen —- karşı yolsuz tescilin düzeltilmesi yoluyla tapu iptali ve tescili davası açıldığı, davacıya —— sayılı ilamı gözetilerek davalı kooperatifin ihyası için dava açmak üzere yetki ve süre verildiği anlaşılmıştır.
İhyası istenilen Tasfiye Halinde —–celp ve tetkik olunan ——- dosyalarının incelenmesinde;—- tarihli genel kurul kararı uyarınca tasfiye sürecine girdiği ve tasfiye heyetine ——– seçildiği, kooperatifin tasfiyesinin sona erdiği 31.12.2001 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği ve aynı tarihte son tescilini yaptırdığı anlaşılmıştır.
TTK 547 ‘nci maddesinde; ” (1) – Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) – Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” hükmü düzenlenmiştir. Yasada düzenlenen ek tasfiye geçici bir önlemdir. Ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemektedir. Tasfiye de yapılması gereken bazı işlemler bakımından ek tasfiyeye gereksinme duyulabilir. Bunlar sınırsız sayıda olup, madde gerekçesinde örnek kabilinden belirtilmiştir. Söz gelimi; bazı aktifler dağıtım dışı kalmışsa, mal varlığının dağıtımı esnasından ilgili yasal hükümlere uyulmamışsa, organlara sorumluluk davası açılacaksa, tasfiye sırasında kendisi tarafından açılan yada kendisi aleyhine açılan, dava, takip sonuçlanmadan terkin edilmişse ek tasfiye gereklidir. ” hükmü düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK.nun Geçici 7/15 ‘nci maddesi; ” Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra —— intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. ——- kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelenip birlikte değerlendirildiğinde; ihyanın dayanağı —–dava dava dosyası ile davacı tarafından ihyası istenen Tasfiye Halinde ——- aleyhine yolsuz tescilin düzeltilmesi yoluyla tapu iptali ve tescili davası açıldığı, iş bu ihya davasını açmakta davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından —–tarihinde sicilden tasfiye sonucu resen terkin edilen Tasfiye Halinde——–sayılı dosya sonuçlandırılması ile sınırlı olarak TTK 547 maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlanıncaya kadar ihyasına, kooperatifin ek tasfiyesi için —– tesciline tesciline, bu işlemleri yapması için son tasfiye memurları davalılar —- tasfiye memuru olarak atanmalarına, kararın ——-tescil ve ilanına, davalı —–yasal hasım olup, diğer davalılar yönünden davacı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığı beyan edildiğinden davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; —-numarasında kayıtlı iken şirketin — tarihinde sicilden tasfiye sonucu terkin edilen Tasfiye Halinde ——- dosya sonuçlandırılması ile sınırlı olarak TTK 547 maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlanıncaya kadar İHYASINA,
2-Şirketin ek tasfiyesi için ——- tesciline, bu işlemleri yapması için son tasfiye memurları davalılar ——- tasfiye memuru olarak atanmalarına , kararın ——- tescil ve ilanına,
3-Karar kesinleştiğinde gerekçeli karar örneğinin ——–gönderilmesine,
4-Dava açılışta karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
5-Davanın mahiyeti gereği yasal hasım olan davalı .———– yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, diğer davalılar yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı tasfiye memuru——– yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023