Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/790 E. 2023/732 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/790
KARAR NO: 2023/732
DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 09/11/2023
KARAR TARİHİ: 10/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu 09/11/2023 tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——Şti.’nin davalı ——- miras yolu ile intikal etmiş olan —— ili ——- İlçesi, ——- Ada, ——– parsel sayılı taşınmazın tamamının bedelini ödeyerek 27/03/2013 tarihinde satın aldığını, işbu taşınmazın tamamının davacı müvekkil tarafından satın alınmasından sonra 04/04/2013 tarihinde davalı ——– kızı olan ——– isimli kişi tarafından, taşınmazın tamamının ——– ait olmadığı, kendisinin bu taşınmazda vasiyetname yolu ile 1/2 oranında hak sahibi olduğunu iddia ettiğini ve dayanak vasiyetname uyarınca tapu iptal/tescil davası açıldığını, açılan dava sonucunda —— kararı ile davalı ——- tarafından tamamı davacı müvekkile satılan ——– ili ——- İlçesi, —— Ada ——– parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesi yönünden tapu iptaline ve bu 1/2 hissenin ——- adına tesciline karar verdiğini, söz konusu tapu iptal/tescil kararının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, kesinleşen mahkeme kararı neticesinde, tamamı için davalı yana ödeme yapılarak satın alınan taşınmazda davacı müvekkilin ancak 1/2 hisse oranında malik kalmış olduğunu, ——– sayılı mahkeme kararının kesinleşmesi sonucunda müvekkilin zararı oluştuğundan, dava konusu taşınmazın bu tapu iptal/tescil kararının kesinleşme tarihindeki değeri dikkate alınarak, davacı müvekkilin 1/2 hisse yönünden taşınmaz bedelinin davalıdan tahsili amacıyla huzurdaki davanın açılmasının gerektiğini beyanla, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve alacağın tam ve kesin olarak arttırılması mümkün olduğunda arttırılmak üzere;——- ili ——– İlçesi, ——- Ada ——— parsel sayılı taşınmazın 1/2 hisse bedeli olarak 10.000,00 TL bedelin faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama harç ve masrafları avukatlık ücretinin davalı yana yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; davalı tarafından tamamı davacıya satılan ——- ili ——- İlçesi, ——- Ada, ——– parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı bulunan 1/2 hissesinin ——– sayılı 14/09/2022 tarihli kararı ile dava dışı ——– adına tescil edilerek kararın kesinleşmesi nedeniyle, tamamı için davalıya ödeme yapılarak satın alınan dava konusu taşınmazın tapu iptal/tescil kararının kesinleşme tarihindeki değeri dikkate alınarak, davacı nın iptal edilen 1/2 hissesi yönünden taşınmaz bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalıdan tahsili istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nın 1. maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1. fıkrasında her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde metninde yer alan a,b,c,d,e ve f bentlerinde sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür. Bununla birlikte aynı kanunun 12. maddesi “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir. Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılır.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi mahkemenin görevli olup olmadığı yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olamaz. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile resen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Bu durum 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesi uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.Somut olayda davacı, miras yoluyla davalıya geçen taşınmazın, tamamının bedelini ödeyerek satın almış olduğu taşınmazın 1/2 hissenin iptal edilmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı tazminat talebinde bulunmuştur. Davacının tacir olduğu anlaşılmış ise de gerçek kişi davalının tacir sıfatı bulunduğuna veya miras yoluyla davalıya geçtiği belirtilen taşınmazın ticari faliyet kapsamında satışının yapıldığına ilişkin bir iddianın da olmadığı anlaşılmıştır. Davacı tacir olsa da davacı yönünden ticari iş olarak değerlendirilecek işlemin mahkemede mutlak suretle ticari bir dava olarak nitelendirilmesini gerektirmeyeceği, bir taraf yönünden ticari sayılan işin diğer taraf yönünden de ticari iş sayılacağına dair düzenlemenin uygulanacak hukuk bakımından önem arz ettiği ve görevli mahkemeyi belirlemediği, dolayısıyla davanın kanunda sayılan mutlak ve nispi ticari davalardan olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğinden davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan reddine, dosyanın görevli ——– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1.Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, dosya üzerinden, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle tensiben karar verildi. 10/11/2023