Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/621 E. 2023/778 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2023/621 Esas

KARAR NO: 2023/778

DAVA: Şirketin İhyası

DAVA TARİHİ: 07/09/2023

KARAR TARİHİ: 06/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesini özetle;
Davanın Türk Ticaret Kanununun ilgili hükümleri gereği ticaret sicilden resen silinen ——- Ticaret Sicil Müdürlüğünün ——- Sicil nolu——- Şti. İsimli şirketin ihyası talepli dava olduğunu, Türk Ticaret Kanununun geçici 7. Maddesi uyarınca ——— Ticaret Sicil Müdürlüğünün ——— Sicil nolu ——–Şti.’nin 31/07/2013 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiğinin ———- tescil ve ilan olduğunu, söz konusu işlemin usule ve yasaya aykırı olarak gerçekleştirildiğini, resen terkin işlemi için öncelikle şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ihtar gönderilesi gerektiğini, Müvekkili … herhangi bir ihtarın tebliğ olmadığını, müvekkilinin ihyası talep edilen şirketin hem müdürü hem de kurucu ortağı olduğunu, şirket adına kayıtlı taşınmaz bulunduğundan işbu davayı ikame etmekte müvekkilinin hukuki menfaati bulunduğunu, hukuka aykırı olarak da olsa resen terkin işlemi gerçekleştirildiğinden dolayı söz konusu taşınmaz üzerinde şirketin tasarruf yetkisi bulunmadığını, sicil kaydının usulüne uygun olmadan silindiğini, ——–Ticaret Sicil Müdürlüğünün ——— Sicil nolu ——– Şti unvanlı şirketin terkin işleminin iptali ile ihyasına karar verilerek ticaret siciline tescilini, aksi takdirde anılan şirketin yalnızca adına kayıtlı taşınmazın satışını ve gerekli borçlarını ödeyebilmek konusu ile sınırlı olacak şekilde ihyasını ve ek tasfiye işlemlerinin yapılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesini özetle;
Ticaret Müdürlüğünün 6102 sayılı TTK m.32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği m. 34 hükmü gereğince işlem yapıldığını, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğüne ———- ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan … dosyasında yapılan inceleme sonunda şirketin 6102 sayılı kanunun geçici 7. Maddesi “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “sermayesinin yasal tutarının altında olduğu” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 31.07.2013 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiğini, diğer yandan ilanın da, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici madde 7/f.4-a’da, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat hükümleri yerine geçtiği hükme bağlandığını, müvekkili tarafından davaya konu şirkete yapılan ihtarın, dava konusu şirketin eline ulaşmadığı bir an için kabul edilse dahi, müvekkilin re’sen terkine ilişkin prosedürde eksik bir işlem yaptığından bahsetmenin mümkün olmadığını, İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinin otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri yerine yapılmış tebligat yerine geçtiğini, ihyası istenilen şirketin sicil kayıtlarındaki adresine tebligat çıkarıldığını, tebligatın “bu sokak yok” şerhi ile bila döndüğünü, 07/10/2013 tarihli ———- ilan yapıldığını ve 28/01/2014 tarihinde şirketin terkin edildiğini, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi halinde ticaret sicilden resen terkin edilen şirketin tekrar ticari faaliyetlerine devam edebilecek şekilde ihyasına karar verilmesi mümkün olmadığından, taleple bağlı kalınarak dava dilekçesinde anılan taşınmazla sınırlı olarak dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilmesini ve tasfiye memuru atanmasının gerektiğini beyan ve talep etmiştir. Dava, hukuki niteliği itibarıyla——– Ticaret Sicil Müdürlüğünden tasfiyesi sonlandırılarak sicilden terkin edilen … yeniden ihyası olmadığı takdirde adına kayıtlı taşınmazın satış işlemlerinin gerçekleştirilmesi ile sınırlı olmak kaydı ile TTK 547. maddesi uyarınca ek tasfiyesi için ihyası istemine ilişkindir. Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Tarafların aktif ve pasif ehliyetleri denetlenerek uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir. İhyası istenilen … celbedilen sicil kayıtlarının incelenmesinde; 31.07.2013 tarihinde tescil edilerek sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır. ——– Tapu Müdürlüğüne yazılan yazıda taşınmazın ihyası istenen şirketin adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. TTK 547’nci maddesi; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” hükmünü ihtiva etmektedir. Ek tasfiye geçici bir önlemdir. Ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemektedir. Tasfiyede yapılması gereken bazı işlemler bakımından ek tasfiyeye gereksinme duyulabilir. Bunlar sınırsız sayıda olup, yasanın gerekçesinde örnek kabilinden belirtilmiştir. Söz gelimi; bazı aktifler dağıtım dışı kalmışsa mal varlığının dağıtımı esnasında ilgili yasal hükümlere uyulmamışsa, organlara sorumluluk davası açılacaksa ek tasfiye gereklidir. Şirket tasfiyesinin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeden bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar, şirketin ihyası, yani yeniden tescilini isteyebilirler. Somut uyuşmazlıkta iş bu dava şirketin ortaklarından ve yönetim kurulu üyelerinden olan davacı tarafından açılmış olup, ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasımlığı nedeniyle taraf teşkili sağlanmıştır. Toplanan tüm dosya kapsamı ve delillerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda; eldeki davada ihyanın dayanağı şirket adına kayıtlı aracın tasfiyesi talep edilmiş olup, ihyası istenilen şirket adına kayıtlı taşınmaz bulunduğu, davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunduğu, bu nedenle ihyası istenen şirket adına kayıtlı “—— ili ——– ilçesi ——- Mah. ——– Mevkii ——– Cilt ve ——— Sayfa nolu ——— Ada/parsel” satış -devir işlemleri ve gerekli vergi borçlarını ödeyebilmek konusu ile sınırlı olarak TTK 547. maddesi uyarınca işlemler sonuçlanıncaya kadar Ticaret Sicil Müdürlüğüne yeniden tesciline, şirketin ek tasfiyesi için Ticaret Sicil’ine tesciline, bu işlemleri yapması için davacının tasfiye memuru olarak atanmasına, eldeki davada davalı … sicil müdürlüğü yasal hasım olup, ihyası istenen şirketin tasfiyesinin yasal hükümlere uyulmayarak usulsüz olarak terkin edildiği, dolayısıyla iş bu davanın açılmasına davalı sebebiyet vermediği anlaşıldığından yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılarak yasal hasım konumunda bulunan Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir. Davalı Sicil Müdürlüğü terkin işlemi öncesi ilan ve tebligat yaptığı anlaşılmakla terkin işleminin usulüne uygun olduğu anlaşılmakla davacının ilk talebinin reddine terditli talebi hakkında kabul kararı vermek gerekmiştir. Ek ihya işleminden diğer ortakların da haberdar olması için ihbar olunan kaydı yapılmasına sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;

1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Terkin işleminin iptali talebinin reddi ile ———Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ——— sicil numarasında kayıtlı iken şirketin 31/07/2013 tarihinde sicilden terkin edilen … “——– ili ——— ilçesi ———- Mah. ——– Mevkii ——— Cilt ve ——– Sayfa nolu ——— Ada/parsel” nolu taşınmazın satış -devir işlemleri ve gerekli vergi borçlarını ödeyebilmek konusu ile sınırlı olarak TTK 547 maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlanıncaya kadar İHYASINA,
2-Şirketin ek tasfiyesi için Ticaret Sicil’ine tesciline, bu işlemleri yapması için tasfiye memuru davacının tasfiye memuru olarak atanmasına , kararın ticaret siciline tescil ve ilanına, davacı dışındaki diğer ortakların ihbar olunan olarak kaydedilerek gerekçeli kararın tebliğine
3-Karar kesinleştiğinde gerekçeli karar örneğinin ——–Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Davacı vekilinin yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların üzerine bırakılmasına,
5-Dava açıldığında 269,85 TL harç peşin olarak alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dilekçe ile başvurulacak İSTİNAF yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 06/12/2023