Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/577
KARAR NO: 2023/739
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 18/08/2023
KARAR TARİHİ: 21/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan taşıma sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize sunduğu 18/08/2023 tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu alacağın müvekkilin sunduğu taşıma hizmetinden kaynaklanmakta olduğunu, davalı şirket ile müvekkil şirket arasındaki görüşmeler neticesinde müvekkilinin davalı tarafa taşıma hizmeti sunduğunu, davalı ile yapılan anlaşmalar gereği taşıma hizmeti müvekkil tarafından gereği gibi ifa edilmiş, taşıma konusu mallar boşaltma adreslerine teslim edildiğini ancak buna karşılık davalı taraf hizmet sonucu doğan navlun bedeli, navlun farkı alacağı ve gümrük masraf ve giderlerini müvekkil şirkete ödemediğini, bunun üzerine müvekkilim davalı tarafa göndermiş olduğu ——– Noterliği’nin 01.06.2022 tarih, ——— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ödenmeyen alacağının ihtarnameyi tebliğ aldığı günden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesini aksi halde yasal yollara başvurulacağını ve yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa ait olacağını ihtar ettiğini, söz konusu bu ihtarnamenin davalı tarafa 03.06.2022 tarihinde davalı tebliğ edildiğini, ihtarnamede belirtilen sürenin dolmasına rağmen davalı tarafından müvekkile ödeme yapılmaması üzerine müvekkil tarafından 10.06.2023 tarihinde (ihtarnamenin davalı tarafa tebliğ edilmesinden 1 hafta sonra) davalı aleyhine ——— Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın ise müvekkil şirket hesabına; 10.06.2022 de 6.875 euro, 17.06.2022 de 9.550 euro, 18.07.2022 de 1.500 euro olmak üzere toplam 17.925,00 Euro tutarında ödemeler yaparak takibe konu asıl alacağı asile ödediğini ancak icra vekalet ücreti ile takip masraflarına yönelik herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkilin davalı şirketten alacaklı olduğunun sabit olup davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazlarının reddi gerektiğini, takibe konu alacağı ödeyen davalı taraf söz konusu taşıma hizmetinden doğan alacağın varlığını da açık bir şekilde kabul ettiğini, müvekkilin icra takibini başlatmakta haklı olduğu, icra takibinin başlatılmasına davalı tarafın sebebiyet verdiğinin ortaya çıkacağını, davalı tarafın haksız itirazı sonucu icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerektiğini beyan etmiş, davanın kabulü ile ———- Esas sayılı dosyasında ödenmeyen icra vekalet ücreti, takip masrafları yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, davalının dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu 11/09/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Öncelikle davacı ile ——–, Müvekkil Şirket ——— Şirketi arasında ticari ilişki kurulduğunu, bu ilişkiyle davacı tarafın taşıma görevini üstlendiğini, davacı şirketin, bu taşıma ilişkisine istinaden navlun ve gümrükleme masraflarından oluşan toplam 17.925 EURO bedelli birden fazla fatura düzenlemiş ancak taşınan mallarda hasarlı şekilde teslim edildiğinden Türk Ticaret Kanunu gereğince taşıma ücretine hak kazanılmadığını, yanı sıra hasarın miktarı net olarak belirlenemediğinden taşıma ücretinin de tespit edilemediğini, bu hususların karşı tarafa gönderilen cevabi ihtarname ile de sabit olduğunu, akabinde ise müvekkilin kendi ticari kararı çerçevesinde 10.06.2022 tarihinde saat 09:51’de davacı şirket hesabına 6.875-Euro havale ettiğini, davacı şirketin, müvekkilin bu iyi niyetiyle yaptığı ödemeye rağmen ekte yer verilen vekalet pulu makbuzundan anlaşılacağı üzere aynı tarihte saat 10:18’de icra takibi başlattığını, dolayısıyla müvekkilin, ödeme emri tebliğ edilmeden, hakkında icra takibi başlatıldığı bilgisine sahip olmadan, icra takibinin başlatılmasından önce kendi borcu olmadığı halde borcun bir kısmını ödediğini, ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100.maddesi gereğince, borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahip olduğunu, dolayısıyla müvekkil aleyhine icra takibi başlatılması haklı görülse dahi, toplam borçtan 10.06.2022 tarihinde gönderilen 6.875- Euro tutarının düşülmesi sonucunda kalan bakiye borç tutarı üzerinden icra takibi başlatılması gerekmekte olduğunu, ancak davacının, yapılan ödemeden haberi yokmuşcasına tüm alacak bakımından icra takibi başlattığını, bu nedenle davacının takibinin iyi niyetli ve haklı olarak icra takibi başlattığı söylenemeyeceğini, bilindiği üzere uygulamada borcun; icra takibi başladıktan sonra, ödeme emrinin tebliğinden önce veya ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesinden sonra 7 günlük itiraz süresi içerisinde ödenmesi halinde icra vekalet ücreti ¾ üzerinden hesap edilmekte olduğunu beyanla, davacının talep ettiği alacak, dosyada mübrez delillerden de anlaşıldığı üzere, ödenmiş olduğundan davanın hukuki dayanaktan ve mesnetsiz olması nedeniyle reddine, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’na göre icra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından bu talebin de reddine, her halükarda davanın esastan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davacının hesap dökümünün incelenmesi ve talep edilen alacakların hesaplanması için bilirkişiden rapor alınmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, davacı ile davalı arasındaki taşıma sözleşmesi nedeniyle düzenlenen navlun bedeli, navlun farkı alacağı ve gümrük masraf ve giderlerinine ilişkin fatuların ödememesi üzerine ——– Esas sayılı dosyasında başlatılan takip nedeniyle ödenmeyen icra vekalet ücreti, takip masrafları yönünden itirazın iptali icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde dava konusu istem taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi nedeniyle farklı tarihlerde düzenlenen faturalara bağlı olarak navlun bedeli, navlun farkı alacağı ve gümrük masraf ve giderlerinin ödenmesi amacıyla ———- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 10.06.2022 de 6.875 euro, 17.06.2022 de 9.550 euro, 18.07.2022 de 1.500 euro olmak üzere toplam 17.925,00 Euro tutarında ödemeler yaparak takibe konu asıl alacağın asile ödediğini ancak icra vekalet ücreti ile takip masraflarına yönelik herhangi bir ödeme olmaması nedeniyle davacı tarafından iş bu itirazın iptali davasının açtığı ve dava dilekçesi ekinde takip dayağı faturalar ve ödeme dekontlarının yer aldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamında takip dayağı faturaların kaynağı olan taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin deniz yolu dışında bir yolla taşıma yapıldığına dair her hangi bir iddia ve belgenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle takibe konu navlun bedeli, navlun farkı alacağı gibi alacak kalemlerinin 6102 sayılı TTK.nun “Deniz Ticareti” başlıklı 5.kitabında yer alan 931 ve onu izleyen maddelerde düzenlenen hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmektedir.6102 sayılı TTK’nın 5/2. maddesi “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Anılan yasal düzenleme doğrultusunda Hakimler Savcılar Kurulunca, ——— ilinde bu tür davalara bakma görevi ——– Asliye Ticaret Mahkemesine verilmiştir. Bu mahkeme ile diğer asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup mahkemece resen dikkate alınır.Bu nedenlerle uyuşmazlığın esasının çözümlenmesinde davaya bakma görevinin Deniz İhtisas Mahkemesi sıfatı ile ——— Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Taraflardan birinin karar süresi için kanun yoluna başvurmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvururarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——– Asliye Ticaret Mahkemesi (Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatı ile)’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin işbu kararın tebliğ ile ihtarına,
4-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/11/2023