Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/55 E. 2023/271 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/55
KARAR NO : 2023/271

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 19/01/2023
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 19/01/2023 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin tüm ticari defter ve kayıtları şirket merkezinin bulunduğu içerisinde—–adresinde muhafaza edilmekte iken 2023 yılı Ocak ayı içerisinde şirket merkezini —–adresine taşıdığını, bu hususun 10.01.2023 tarihli —– ilan edildiğini, müvekkili şirketin hem şirket merkezi hem de üretim tesisi aynı anda ve çok acele biçimde taşıdığını, taşınma esnasında müvekkil şirket’e ait pay defterinin de diğer ticari defterler ve muhasebe evraklar ile birlikte muhafaza edilmesine rağmen pay defterinin kaybolduğunu, şirket yetkililerinin ve çalışanlarının şirkete ait ticari defterleri hakkında gerekli dikkat ve özenin gösterilmiş olmasına rağmen pay defterinin zayi olduğunun anlaşıldığını, durumun 12.01.2023 tarihinde—- Sulh Hukuk Mahkemesi’nin—– Esas sayılı doyasından gelen müzekkere ile müvekkil şirkete ait pay defterinin talep edilmesi üzerine mahkeme ara kararının gerçekleştirilmesi amacıyla pay defteri arandığında tespit edildiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 82. maddesinin 7. fıkrası uyarınca “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” kanun koyucu tutulması ve saklaması zorunlu ticari defterler hakkında ancak bir mücbir sebebin varlığı halinde zayi belgesi verilebileceğini düzenlediğini, kanun koyucunun söz konusu mücbir sebep hallerini “gibi” ifadesini kullanmak suretiyle genişlettiğini, bu nedenle kanunda sayılmayan haller de mücbir sebep olarak değerlendirilebileceğini, ——. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde zayi sebepleri tahdidi olarak sayılmadığını, diğer bir deyişle; maddede geçen “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi” denilmek suretiyle bu gibi olayların benzerlerinin de bu kapsama girebileceğinin anlatıldığını, tacirin elinde olmayan benzer olaylarda maddenin kapsamı içinde olduğunu, müvekkili şirket tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilmesine rağmen ilgili pay defteri olağanüstü biçimde zayi olduğunu, müvekkil şirketin taşınması sırasında ilgili belgenin kaybolmasının zayi belgesi talebi başvurusu açısından Türk Ticaret Kanunu madde 82 kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek müvekkil Şirket’in pay defterinin zayi olduğuna (kaybolduğuna) dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı Kanunun 82/7’nci maddesine dayanılarak davacı şirketin pay defterine ilişkin zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.6102 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TTK)’nun 82/7. Maddesindeki “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” şeklindeki düzenlenmiştir.Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller, iddia ve beyanlar ile tüm dosya kapsamı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket pay defterinin şirket merkezi ve üretim tesisinin taşınmasından sonraki aşamada—–Sulh Hukuk Mahkemesi ‘nin —–Esas saylı dava dosyasından gönderilen müzekkere ile şirketin pay defterinin istenilmesi üzerine defterlerin kaybolduğunun farkedildiğinin beyan edildiği, bu halin, kanunda tahdidi olarak sayılmamakla birlikte şirket ticari defterlerinin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sonucu yada bunlara benzer bir sebepten basiretli bir tacirin göstereceği tüm dikkat ve özenin gösterilmesi—— karar) halinde dahi önlenemeyen bir sebep olmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Başlangıçta harç peşin alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
3.Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.