Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/434 Esas
KARAR NO: 2023/828
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/06/2023
KARAR TARİHİ: 19/12/2023
:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;
Davalı aleyhinde faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrini 02.06.2023 tarihinde tebellüğ ettiğini, 05.06.2023 tarihinde de icra takibinde, borca, faize ve alacağın tüm ferilerine itiraz ettiklerini, davalının itirazı üzerine icra müdürlüğünce mezkur icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan itirazın haksız ve bu itirazın iptalinin gerektiğini, müvekkilinin şahıs firması olarak tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı taraf ile yapılan sözleşme çerçevesinde, fason imalatı gerçekleştiğini, yapılan işlerin davalıya eksiksiz olarak teslim edildiğini, müvekkilinin mutabakata varılan anlaşma neticesinde, anlaşmaya uygun biçimde fason işlerini yaptığını ve teslim edildiğini, faturaya konu bedelin alınamadığını, ——— Esas sayılı dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının ve taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı taraf ile müvekkili aralarında fason iş sözleşmesinin bulunduğunu, müvekkilinin davacıya verdiği ürünlerin yine müvekkilin talimatları doğrultusunda dikmesinin gerektiğini, dava konusu alacağa ilişkin olarak davacı taraf müvekkilinin işe ilişkin talimatlarının hiçe sayıldığını, tamamen yanlış bir iplikle dikimin yapıldığını, müvekkilinin her yönden zarara uğramasına sebep olduğunu, yanlış dikilen işlerin hala müvekkilinin bünyesinde bulunduğunu, davacının yanlış iplik kullanarak dikim yapması sonucunda, bu konuya ilişkin olarak tüm dava, talep ve şikayet haklarının saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin hem kumaşında hem de yanlış dikim kaynaklı işin yetişmesi anlamında süre ve nakliye olarak müvekkilinin zarara uğratıldığını, davacı tarafın yaptığı yanlış işlemin bildirildiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine, karar verilmesine, davacının haksız olması sebebiyle %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT
Dava, fatura alacağı için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır (HMK 114/I-c maddesi).Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. (HMK 1 maddesi).Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır (HMK 115 maddesi).Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari davalar düzenlenmiştir.
Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava söz koııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakmakla görevlidir.Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın taraflarından olan davalı tacir ise de, davacı … tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir. Bu itibarla davanın görülmesi gereken mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Dava, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra 24.4.2013 tarihinde açılmıştır. Görev, 6100 sy. HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yargılama sonunda (Ay. m.141); toplanan deliller, iddia ve savunma hep birlikte değerlendirildiğinde; tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar davalı tacir ise de vergi dairesince verilen 12/07/2023 tarihli müzekkere cevabına göre davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, gelirinin VUK. 177 maddesindeki sınırları aşmadığının belirtildiği, davacının gerçek kişi ticari işletme kaydının olmadığının da ticaret sicil müdürlüğünün müzekkere cevabında belirtildiği, yani davacının tacir olmadığı, dava konusu ihtilafın da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı, uyuşmazlığın her iki taraf içinde ticari iş niteliğinde olmadığı anlaşıldığından iş bu davada görevli Mahkemenin 6100 sayılı HMK.’nın 4/1-a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatine varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nın 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2023