Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/428 E. 2023/540 K. 16.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/428
KARAR NO : 2023/540

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/06/2022
KARAR TARİHİ : 16/06/2023

Mahkememizin—— esas sayılı dosyasında 15/06/2023 tarihli duruşmada verilen tefrik kararı üzerine Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan tensip incelemesinin sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
—–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin——Esas ve Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine Mahkememizin —— esasına kaydedilen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticaret ile uğraştığını, müvekkiline ait —— plakalı aracın 11.03.2022 tarihinde——- plakalı aracın şoförünün %100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, davalı sürücünün yazılı ve imzalı beyanıyla kazaya tam kusuruyla sebebiyet verdiğini açıkca ikrar ettiğini, işbu kaza sebebi ile müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar sebebi ile müvekkiline ait aracın 26 gün onarımda kaldığını, bu süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğunu, müvekkiline ait aracın ticari gelir elde ettiği söz konusu olduğundan 26 gün boyunca çalışamamasından dolayı müvekkilinin kazanç kaybına uğradığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ‘A-6 Teminat Dışı kalan Haller’ maddesinde kazanç kaybının teminat kapsamı dışında bırakıldığını, bu nedenlerle müvekkilinin uğradığı günlük 1.500,00 TL’den olmak üzere 26 günlük kazanç kaybının davalı/borçludan talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, davanın lehlerine sonuçlanması ihtimalinde alacağın tahsil edilememe tehlikesini bertaraf etmek ve ilerde doğabilecek hak kayıplarının önüne geçebilmek için, —–. İcra Müdürlüğü nün —— Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan dava haksız , mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, bahsedilen kaza tespit tutanaklarının tarafına tebliğ edilmediğini, bu tutanakları kabul etmediğini, meydana gelen trafik kazasında tarafının hiçbir kusuru bulunmadığını, kaldı ki bu durumun kaza yerinde keşif yapılması, kamera kayıtlarının incelenmesi sonucunda açıkça ortaya çıkacağını, bu nedenle kamera kayıtlarının incelenmesini ve gerekli görmesi halinde keşif yapılmasını talep ettiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının tarafına % 20’den aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatı ödemesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Dava, trafik kazasından kaynaklanan kazanç kaybı talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla, davanın her aşamasında resen nazara alınması gereklidir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Bu kapsamda yapılan incelemede; kazaya karışan ticari araç maliki olan şirket bakımından arabuluculuk dava şartının mevcut olmaması sebebiyle dosyanın tefriki ve davalıların kazaya karışan ticari aracın maliki olan şirket ve davalı gerçek kişi olarak ayrıştırılması üzerine davalı gerçek kişi bakımından eldeki davanın TTK’nun 4/1-a maddesi kapsamında nispi ticari dava olmaktan çıktığı, davacı ile davalı gerçek kişi arasındaki uyuşmazlığın haksız fiil niteliğinde olduğu ve davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşıldığından HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip her iki mahkeme arasında görev açısından olumsuz görev uyuşmazlığı meydana gelmekle merci tayini için dosyanın —–Bölge Adliye Mahkemesi —– Hukuk Dairesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.