Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/425 E. 2023/541 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/425
KARAR NO : 2023/541

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/02/2023
KARAR TARİHİ : 19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 17/02/2023 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—– ortaklarından olduğunu, şirketin 29/12/2018 tarihinde tasfiye edildiğini, tasfiye edilen şirketi —– İcra Dairesi sayılı dosyası ile alacaklı olduğunu, iş bu dosyadan —-İcra Dairesi—–Esas sayılı dosyasından borçlunun alacaklarına haciz konulduğunu, 03/01/2023 tarihinde —–İcra Dairesinin —-Esas sayılı dosyasından yapılmış olan tahsilatın —-İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasından alacaklı vekili hesabına ödendiğini, 06/01/2023—-. İcra Dairesinin —— Esas sayılı dosyasından yazılan müzekkere ile yatırılmış olan bedelin şirketin tasfiyesi nedeni ile iadesi talep edildiğini, açıklanan bu nedenlerle;—-icra Dairesi —– sayılı dosyasından yapılan ödemenin yasal bir statüye kavuşabilmesi için —— ihyasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibarıyla—–Ticaret Sicil Müdürlüğünden terkin edilen Tasfiye Halinde —– İcra Dairesi ‘nin —— Esas sayılı takip dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak kaydı ile ihyası istemine ilişkindir.—–. Asliye Ticaret Mahkemesi—– Esas sayılı dava dosyasında 20.02.2023 tarihli —–Karar sayılı ilamı ile şirketin—— Asliye Ticaret Mahkemeleri yetki alanında kaldığından kesin yetki kuralı gereği yetkisizlik kararı vermiş ve dava dosyası mahkememizin belirtilen esasına kaydedilmiştir. İhyası istenen Tasfiye Halinde —– internet ortamından alınan kayıtları incelendiğinde; şirketin —– Noterliği’nin 16.04.2018 tarih ve—-sayısı ile onaylı 12.04.2018 tarih ve —–sayılı kararı ile şirketin faaliyetine devam etmesinde fayda görülmediğinden tasfiye sürecine girdiği, tasfiye memuru olarak—– atandığı, şirketin alacaklılara çağrı ilanlarının yapılmasına müteakip—–Noterliğinin 26.12.2018 tarih ve —–sayısı ile tasdikli 26.12.2018 tarih ve —–sayılı Genel Kurul Kararına istinaden terkin edildiği, terkin kararının 04.01.2019 tarihli —– sayılı —–sayfasında yayımlandığı anlaşılmıştır.TTK 547 ‘nci maddesinde; ” (1) – Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) – Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” hükmü düzenlenmiştir. Yasada düzenlenen ek tasfiye geçici bir önlemdir. Ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemektedir. Tasfiye de yapılması gereken bazı işlemler bakımından ek tasfiyeye gereksinme duyulabilir. Bunlar sınırsız sayıda olup, madde gerekçesinde örnek kabilinden belirtilmiştir. Söz gelimi; bazı aktifler dağıtım dışı kalmışsa, mal varlığının dağıtımı esnasından ilgili yasal hükümlere uyulmamışsa, organlara sorumluluk davası açılacaksa, tasfiye sırasında kendisi tarafından açılan yada kendisi aleyhine açılan, dava, takip sonuçlanmadan terkin edilmişse ek tasfiye gereklidir. ” hükmü düzenlenmiştir.
İhya davasında Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ve ihyası istenilen şirket tasfiye halinde ise tasfiye kuruluna husumet yöneltilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; ihyası istenen şirketin tasfiye sonucu TTK 547. maddesi gereğince terkin edilmiş olması sebebiyle Ticaret Sicil Müdürlüğü ile tasfiye memurunun hasım gösterilerek açılması gerekirken sadece Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açıldığı, tasfiye memurunun tasfiye memurunun hasım gösterilmediği anlaşılmıştır.
Yapılan inceleme ve değerlendirime sonucu; ihyası istenen şirketin TTK 547. maddesi gereğince tasfiye sonucu Ticaret Sicilden terkin olduğu, incelenen ticaret sicil kayıtlarına göre davacı her ne kadar şirket ortağı ise de husumetin yasal hasım olan Ticaret Sicil Müdürlüğü ile birlikte tasfiye memuruna da yöneltilmesi gerektiği, dava açıldıktan sonra davaya taraf ithal edilerek usulü eksikliğin giderilmesinin HMK 115/2 maddesi uyarınca süre verilerek giderilmesinin mümkün olmadığı gibi Yargıtay yerleşik içtihatlarının da bu doğrultuda olduğu anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2.Karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4–Gider avansı tarifesi 5. Maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde talep edene iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile karar verildi.