Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/424 Esas
KARAR NO: 2023/827
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/06/2023
KARAR TARİHİ: 19/12/2023
:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;
Davalı tarafından——– Esas sayılı dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde itiraz yapıldığı, İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği, davalı tarafın İcra Müdürlüğü’ne yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın tüm ihtarlara rağmen borcunu ödemediğini, kendisi hakkında——— Esas sayılı dosyası kapsamında takibe geçildiğini, davalı tarafı ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itiraz edilmeyen faturanın, borçlu tarafından ticari defterine işlenmesinin söz konusu malın teslim edildiği veya hizmetin sağlandığına ilişkin alacaklı lehine karine oluşturduğunu, itiraz edilmeyen ve ticari defterlere işlenen faturaya ait hizmetin sağlandığını, borca ilişkin faturalara süresinde itiraz etmediğini, ticari defterine işleyen ve bu hususta KDV iadelerine bile başvuran davalının, faturalara ait hizmeti almadığını ispatla mükellef olduğunu, davamızın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;
Dava dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119. maddesinde sayılan unsurları içermediğini, davacının alacağı süresi içerisinde talep etmediğini, itirazın iptali davasının da süresin de açmadığını, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacının müvekkili aleyhine ——– Esas sayılı takip dosyası ile 28.722,38-TL alacak için ilamsız icra takibinde bulunduğunu, davacının ödeme emrinde takip konusu faturaların taraflarına tebliğ edilmediğini, taraflarına takip öncesi tebliğ yapılmadığını, faizin başlangıç tarihinin hangi alacak kalemi üzerinden faiz işletildiğinin belli olmadığını, davacının müvekkiline ürün teslim ediliğini iddia ettiğini, müvekkili ile davacı arasında bir dönem ticari ilişki olduğunu, takibe konu faturaların, teslim edildiği iddia edilen ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin takibe ve devamı olarak eldeki davaya konu fatura alacaklarından kaynaklı olarak davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, davalı müvekkile teslim edilen bir malın bulunmadığını, davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte ise davanın esastan reddi ile ——— Esas sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesini, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, fatura alacağı için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır (HMK 114/I-c maddesi).Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. (HMK 1 maddesi).Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır (HMK 115 maddesi).Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari davalar düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava söz koııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakmakla görevlidir.Dava, faturalardan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın taraflarından olan davalı tacir ise de, davacı ——— tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir. Bu itibarla davanın görülmesi gereken mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Dava, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra 24.4.2013 tarihinde açılmıştır. Görev, 6100 sy. HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yargılama sonunda (Ay. m.141); toplanan deliller, iddia ve savunma hep birlikte değerlendirildiğinde; tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar davalı tacir ise de vergi dairesince verilen müzekkere cevabına göre davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, gelirinin VUK. 177 maddesindeki sınırları aşmadığının belirtildiği, yani davacının tacir olmadığı, dava konusu ihtilafın da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı, uyuşmazlığın her iki taraf içinde ticari iş niteliğinde olmadığı anlaşıldığından iş bu davada görevli Mahkemenin 6100 sayılı HMK.’nın 4/1-a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatine varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nın 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2023