Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/305
KARAR NO: 2023/457
DAVA: Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ: 25/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 25/04/2023 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkide müvekkili lehine oluşan cari hesap alacaklarının bir kısmına karşılık olmak üzere davalının ——- çeki keşide ederek müvekkiline verdiğini, davalıdan alınan çekin müvekkili ile ticari içinde bulunan ve müvekkilden alacaklı olan dava dışı ——- ciro edilerek verildiğini, çekin karşılığının bulunmadığının müvekkiline bildirilince çek bedelinin ödenerek iade alındığını, alacağın tahsili amacıyla ———– Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, borçlu vekilinin alacağın tamamına yasal süresi içinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkilinin çekin kendisine geç iade edilmesi nedeni ile yasal süresi içinde bankaya ibraz edemediğinden dolayı icra takibinin ilamsız icra yolu ile yapmak zorunda kaldığını, bilirkişiler tarafından tarafların ticari defter ve kayıtlarında yapılacak incelemede müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun teyit edileceğini,———- başvuruda bulunulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek 50.000,00 USD tutarındaki ticari alacağın kamu bankalarının bir yıllık ——- uyguladıkları oran üzerinden 07.08.2019 takip tarihinden sonra işlemiş/işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri, harçları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili 31/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle: davanın haksız ve hukuka aykırı olarak açıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının dilekçesinde bahsettiği ve müvekkilinin borçlu olduğunu iddia ettiği alacağın zamanaşımına uğradığını, mahkemece davanın esasına girilmeden zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, bir diğer konunun ise yine kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya bakmaya yetkili mahkemelerin çekin keşide edildiği yer mahkemeleri olduğunu, ayrıca husumet itirazında bulunduklarını, davacının davayı açmakta hukuki yararı ve yetkisinin bulunmadığını, dava dilekçesinde 50.000,00 USD bedelli çek için ——- yılında ilamsız icra takibi başlattığını, ancak takibe itiraz üzerine takibin durduğunu, bundan sonra ise çekin tahsili amacıyla işbu davanın açıldığını beyan ettiğini, bankaya ibraz süresini kaçırdığını iddia eden davacının söz konusu çek için ——- yılında ilamsız icra takibi başlattığını, itiraz üzerine itirazın iptali davası açmaktan imtina ettiğini ve bütün süreler kaçtıktan ve takibin üzerinden 3 yılı geçtikten sonra bu davayı açtığını, davacı tarafından —– yılında arabuluculuk başvurusu yapıldığının beyan edildiğini ancak buna rağmen dava açılmadığını, mahkemece davanın esasına girilirse yapılacak inceleme sonucunda müvekkilinin davacıya karşı böyle bir borcunun bulunmadığının anlaşılacağını belirterek haksız davanın öncelikle usulden reddine, davanın esasına girildiği takdirde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, ticari ilişki uyarınca oluşan cari hesap borcunun bir kısmının ödenmesi maksadıyla verilen çek bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.Tarafların sundukları tüm deliller celbolunarak taraf şirketlerin ticari defter, kayıt ve dayanak belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Asıl alacak yönünden alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve gerekçeli olup, denetime açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.Davacı tarafından davaya konu edilen çek bedelinin tahsili için öncelikle ——- sayılı takip dosyasında ilamsız takip yaptığı, icra takip dosyasının —– üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından 07/08/2019 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında —— asıl alacak, —- işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.723,29 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe, borca, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, tüm fer’ilere itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.Davaya konu edilen ———– çekin davalı tarafından davacıya aralarında bulunduğu sabit olan ticari ilişki uyarınca cari hesap alacağının bir kısmını ödeme maksatlı verilip verilmediği, çek bedelinin ödenip ödenmediği hususunun somut uyuşmazlık konusu olduğu anlaşılmaktadır.Tarafların ticari defter, kayıt ve dayanaklarının mali bilirkişi aracılığı ile yaptırılan incelenmesi sonucunda; taraflar arasında davacı tarafından davalı tarafa yirmi adet organik gübre makinesinin satışına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, satışa konu makineler nedeniyle toplamda bir adedi vade farkı olmak üzere yedi adet fatura düzenlendiği, yirmi adet makine bedelinin—- tutarında olduğu, vade farkına ilişkin —- vade farkı faturası ile birlikte davalı borcuna kayıt edildiği, yine davalı borcuna —– borç dekontu kaydedilmek suretiyle davacının —– tarihi itibariyle davalıdan toplamda —– alacaklı olduğu, bu alacağa karşılık davalıdan yapılan tahsilatın——— olduğu, sonuç itibariyle —- tarih itibariyle davacının davalıdan —— alacaklı olduğu ve davaya konu edilen çek bedelinin de bu miktar içerisinde bulunduğu, bu kayıtların davalıya ait ticari defter, kayıt ve dayanaklarında da mevcut olduğu, her iki tarafın ticari defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğunun tespit edildiği, davaya konu edilen çekin ———- tarihli çek tevdi bordrosu ile davalı tarafından davacıya verildiği, yine bu hususun her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından davacıya cari hesap borcunun bir kısmının ödenmesi amacıyla verilen çekin davacı tarafından üçüncü şahıs olan ——– cari hesap borcuna karşılık verildiği, ancak bankaya ibrazında karşılıksız bulunması sebebiyle davacının dava dışı ———– çeki iade alarak bedelini ödediği tespit edilmiştir.Davalı taraf, zamanaşımı def’inde bulunmuştur. İş bu def ‘i taraflar arasında ticari ilişki bulunduğundan TBK 146.maddesi uyarınca her alacak 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan mahkememizce reddedilmiştir.Davalı taraf savunmasında (cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde), davacıya borcu olmadığını genel bir ifade ile belirtmiş, dosya kapsamında deliller arasında sunduğu faturaya konu makinelerin ayıplı olduğuna yönelik bilirkişi raporları uyarınca takas mahsup itirazında bulunmamış olması nedeniyle mali bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesi ve sözlü yargılama uyarınca talep edilen süre içerisinde sunulan 02.05.2023 tarihli dilekçedeki ayıba ilişkin savunmalar mahkememizce nazara alınmamıştır.Yapılan yargılama sonucunda; dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu edilen çekin taraflar arsındaki ticari ilişki uyarınca davacının mevcut cari hesap alacağının bir kısmının ödenmesi amacıyla davalı tarafından davacıya verildiği, ancak çek bedelinin ödenmediği dava tarihinden önce iş bu bedelin ödenmesi yönünde davalının temerrüde düşürülmediği (çek bedelinin tahsili için yapılan icra takibinin davalının temerrüde düşürülmesine esas olarak değerlendirilemeyeceği) anlaşılmakla davanın aşağıdaki şekilde kabulüne ve dava tarihi —- tarihinden itibaren kamu bankalarınca —– cinsinden açılacak bir yıllık mevduat hesabına uygulanan en yüksek oran uygulanmak suretiyle işlemeyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE; — dava tarihi — tarihinden itibaren kamu bankalarınca ——- cinsinden açılacak bir yıllık mevduat hesabına uygulanan en yüksek oran uygulanmak sureti ile işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2.Başlangıçta peşin olarak alınan 10.930,09 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 1.657,26 TL’nin, alınması gerekli olan 50.524,13 TL harçtan mahsubu ile bakiye 37.936,78 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3.Arabuluculuk aşamasında ——- tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4.Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 80,70 TL, peşin harç 10.930,09 TL, posta ve tebligat gideri 129,00 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 12.639,79 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 99.359,30 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2023