Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/288 E. 2023/530 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/288
KARAR NO : 2023/530

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2023
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait —– plakalı aracın 02.12.2019 tarihinde yola düşen kaya parçalarına aracın alt aksamı ile çarpması sonucu oluşan hasarın 26.231,00 TL+KDV’lik kısmının aracın kaza sonrası yürütülmesinden dolayı oluşan şanzuman parçası onarımının poliçe kapsamı dışında kaldığı gerekçesi ile davalı … kuruluşu tarafından ödenmediğini, bu bedel ödenmediği gibi sigorta şirketinin kabulünde olan kısım da taraflarınca feragat verilmediği için ödenmediğini, trafik jandarma ekiplerince düzenlenen kaza tespit tutanağında açıkça yer aldığı üzere aracın, bulunduğu yer itibariyle trafik akışını olumsuz etkilemesinden dolayı jandarmanın talimatıyla başka bir kazanın meydana gelmesinin önlenmesi amacıyla kaza noktasına 250 mt. Mesafedeki açık alana çekildiğini, söz konusu hasarın oluşmasında müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, söz konusu hasarların, aracın hareket ettirilmesinden dolayı değil de aracın alt aksamının çarpması sonucu oluştuğunu, bu nedenle bahse konu hasarın poliçe kapsamı dışında sayılamayacağından davalı … kuruluşunun hasarın tamamını ödemesi gerektiğini beyan ederek şimdilik 1.000 TL bedelin dava tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan alınarak tarafımıza verilmesine, yargılama harç ve giderleriyle birlikte vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin adresinin —— olup , HMK genel yetki kuralları gereğince davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkeme —– mahkemeleri olduğunu, diğer yandan konu dosyadaki talep kasko poliçesine ilişkin olduğundan görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle dosyanın yetkili ve görevli —— tüketici mahkemelerine gönderilmesini talep etiklerini, 2 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini , sigortalı kaza tespit tutanağında açıkça yer aldığı üzere hasarlı aracın jandarma talimatı ile değil, sigortalının kendi kararı ile kaza yerinden 250m uzağa çekildiğini, kaza tespit tutanağı incelendiğinde jandarma olay yerine intikal etmeden önce sigortalı aracın hasarın meydana geldiği yerden hareket ettirildiğinin görüleceğini, sigortalının kendi kararı ile sigortalı araçta hasarın artmasına sebep olduğunu, sigortalının bu hareketi ile hasarın artmasını engellemek ve hasarın meyanda geldiği yer veya şeylerde değişiklik yapmama yükümlülüğünü ihlal ettiğini, sigortalının kasten gerçekleştirmiş olduğu bu eylem sebebiyle müvekkili şirketin sorumluluğu kalmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalının kusuru oranında olduğunu, yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği gibi temerrüdünün de sözkonusu olmadığını beyan ederek davanın reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.—— Noterler Birliği’nden davaya konu araçların tescil bilgileri sorulmuş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
28.11.2013 tarihli ——yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.Somut uyuşmazlık; trafik kazasından kaynaklı kasko sigortasına dayalı olarak sigortalının sigortacıya açtığı hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacının tacir olmaması, davacı ile davalı arasında sigorta sözleşmesinin bulunması nedeniyle davacının tüketici olduğunu kabul etmek gerektiği, sigortalanan aracın da hususi olduğu bu kapsamda 6502 sayılı yasanın 3. Maddesi gereği dava konusu talebin tüketici işlemi teşkil ettiği, 6502 sayılı yasanın 73. ve 83/2. Maddesi uyarınca iş bu uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği, bu nedenlerle iş bu uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur .

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli—–NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.