Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/277 E. 2023/528 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/277
KARAR NO : 2023/528

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2023
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkili şirket ile davalı (borçlu) ticari nitelikteki malzeme tedariki hususunda anlaştıklarını, davalı üniversitenin, müvekkili şirketten farklı zamanlarda malzeme satın aldığını ve iş bu malzemelerin davalıya teslim edildiğini , anlaşma gereğince müvekkili üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini ve buna istinaden de müvekkil şirket tarafından takibe konu faturaların düzenlendiğini, faturaya konu borçların ödenmemesi sonucunda taraflarından —-. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası üzerinden karşı taraf aleyhine icra takibine geçildiğini akabinde davalı (borçlu) vekili tarafından 20.02.2023 tarihinde asıl alacağa, faizine ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiğini , iş bu itiraz sonucunda icra takibinin durmasına karar verildiğini, davalının borca ilişkin itirazları tamamen soyut ve süreci uzatmaya yönelik olduğunu. takip tarihinden sonra davalı üniversite tarafından takibe konu borca istinaden farklı tarihlerde müvekkili şirkete ödemeler yapıldığını, davalı üniversite tarafından 28.03.2023 tarihinde müvekkili şirkete gönderilen mailde de müvekkili şirketin 28.03.2023 tarihi itibariyle davalı üniversiteden 783.384,73 TL alacağının bulunduğunun kabul edildiğini beyan ederek icra takip dosyasındaki icra prosedürleri yerine getirilene kadar davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarından borca yetecek miktardakine ihtiyati haciz konulmasına, borçlunun,—–. İcra Müdürlüğünün ——Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itirazının iptaliyle, takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itirazdan dolayı davalının, asıl alacağın %20”sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle dava konusu uyuşmazlık bakımından Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan davacı tarafından “Asliye Ticaret Mahkemesinde” ikame edilen huzurdaki davanın mevzuat ve yerleşik yargı kararları doğrultusunda usulden reddi gerektiğini, görevli mahkemenin ——Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın müvekkiline bazı mallar teslim ettiğini ve bu malların karşılığının ödenmediğini öne sürerek eldeki davayı açtığını , müvekkiline gönderildiği iddia edilen malların eksiksiz ve tam teslim edildiğine dair, herhangi bir delil mevcut olmadığını , taraflar arasında süregelen alım satım ilişkisi nedeniyle davacı yana ödemeler yapıldığını, ödemelerin bir kısmının takipten önce, bir kısmının da davadan önce yapıldığını, bu ödemeler haricinde müvekkili kurumun davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının, alacak iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, tek taraflı sunulan cari kayıtların, malların teslim edildiğinin yahut alacağın varlığının kanıtı olmadığını, hatta fatura düzenlenmesinin dahi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığını , borcun likit olmadığını ve dolayısıyla aleyhe icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, alacak iddiası yargılamayı gerektirdiğinden, ihtiyati haczin koşullarının da oluşmadığını , mutabakat yazısının geçerli olabilmesi için yazılı olarak düzenlenmesi ve imzaya yetkili kişilerce ıslak çift imzayla imzalanması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde bahsi geçen mailin, imza sirkülerinde yetkili olarak belirlenen kişilerce imzalanmış bir mutabakat metnini de içermediğini , yazılı delil veya delil başlangıcı niteliği dahi olmadığını, söz konusu mailin alacağın miktarı düşünüldüğünde yazılı bir delil olmadığı gibi, müvekkili kurumu bağlayıcı olmadığını beyan ederek görev itirazları nedeniyle davanın usulden reddine, esasa ilişkin açıklamaları nedeniyle esas yönüyle davacının tüm talepleriyle birlikte reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TTK.4.maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacak davalar belirtilmiş, TTK.5.de de aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli sayılmıştır.Dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı şirket ile davalı arasındaki malzeme tedariki sözleşmesi kaynaklı olarak davalı tarafından ödenmediği ileri sürülen fatura alacağına ilişkin yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu’nun Ek maddelerinde vakıflar tarafından kurulan üniversitelerin kamu tüzel kişiliğini haiz olarak kuruldukları hükme bağlanmış olup; ayrıca vakıflar tarafından kurulacak yükseköğretim kurumlarına Yükseköğretim Kurulu kararı ile “Üniversite” adı verilebileceğini düzenleyen 3589 sayılı, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 3.maddesinin, Anayasasının 6, 123 ve 130.maddelerine aykırı olduğu savıyla açılan iptal davasında, Anayasa Mahkemesince verilen 30.5.1990 gün ve—— sayılı kararda vakıf üniversitelerinin kamu tüzel kişiliğini haiz olduklarının belirlendiği, vakıf üniversitelerinin, kazanç amacı olmamak şartı ile mali ve idari konular dışında akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olarak Yükseköğretim Kurulunun görüş ve önerisi üzerine kanunla, tüzelkişiliği haiz olmak üzere kurulmakta olup; bu tüzel kişiliğin de gerek 2809 sayılı Kanun hükümleri ve gerekse Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca kamu tüzel kişiliği niteliğinde olduğu, davalının vakıf üniversitesi olması, kamu hizmeti yürütmesi ve tacir vasfında olmaması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye hukuk mahkemesi olduğu ve uyuşmazlığın Asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin —–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —– NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.