Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/272 E. 2023/488 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/955
KARAR NO:2023/445
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/12/2022
KARAR TARİHİ: 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 02/06/2023 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine, ——- sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine 11.08.2022 tarihinde itiraz ettiğini, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde yapılan borca itiraz üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar karar verildiğini, iş bu davayı süresinde açtıklarını, müvekkili tarafından davalı taraf adına, dava konusu icra takibine konu fatura—- düzenlendiğini, müvekkiliısı fatura içeriğinde ki “malzemeli pano imalatı ve devreye alma işlemini” eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, hizmetin yerine getirilmesi konusunda taraflar arasında hiçbir ihtilaf bulunmadığını, icra takibi konusu faturanın e-arşiv fatura olması nedeniyle sistem üzerinden tebliğ edildiğini, yedi günlük yasal süresi içerisinde faturaya hiçbir şekilde itiraz edilmediğini, itiraz bulunmaması sebebiyle faturanın kesinleştiğini, müvekkilinin kesmiş olduğu faturayı ticari defterlerine işlediğini ve vergi dairesine ödediğini, davalı tarafından faturaya mahsuben kısmi ödeme yapıldığını, itirazın iptali istenen icra takibi’nin ana parasının 42.431 TL olarak başlatıldığını, bu tutara ilişkin icra takibi başlattıklarını, borçlu’nun haksız itirazı üzerine icra takibin durduğunu, haksız itirazın iptalinin gerektiğini, arabuluculuk faaliyetinden sonuç alınamadığını belirterek fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20 ’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili 11/01/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının gerek icra takibi gerekse bu davadaki talepleri haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, davacı tarafından müvekkiline karşı düzenlenen 01.01.2021 tarihli ve 107.941,68 TL bedelli faturadan kaynaklı bakiye alacağın 42.431,00 TL olduğu iddia edilse de müvekkil tarafından; 05.03.2021 tarihinde 10.000,00 TL havale olarak gönderilmiş, 07.04.2021 tarihinde 10.000,00 TL havale olarak gönderilmiş, 28.06.2021 tarihinde —– havale olarak gönderilmiş, 01.04.2021 tarihli 4.495,80 TL bedelli faturaya konu ürünlerin satışı gerçekleştirilmiş, 16.04.2021 tarihli 10.620,00 TL bedelli iade faturası düzenlendiğini, 16.04.2021 tarihli 261,96 TL bedelli faturaya konu ürünlerin satışı gerçekleştirildiğini ve düzenlendiğini,——Tarafından müvekkil lehine keşide edilen 30.06.2021 tarih 200.000,00 TL bedelli çek ciro yoluyla davacıya teslim edildiğini, davacı tarafa ödemeler yapıldığını, müvekkilinin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, fatura tarihi olan 01.01.2021 tarihinden sonra 19.01.2021 tarihinde davacı tarafından müvekkilsıd banka havalesi yoluyla 174.000,00 TL para transferi yapıldığını, davacı tarafın 01.01.2021 tarihli faturadan bakiye alacağı varken bu alacak tarihinden epey bir süre sonra 174.000,00 TL tutarında ödeme yapmasının ticari hayatın akışına sığmadığı gibi taraflar arasında birden fazla alış satışa dayalı bir ilişki olduğu da göz önünde bulundurulduğunda davacının haksızlığını ortaya koyduğunu, icra takibinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK.nun 67 vd.maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu —- Esas sayılı takip dosyasının — üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı tarafında davalı aleyhine 107.941,68 TL’lik fatura bedelinden ödenmeyen 42.431,00 TL asıl alacak ile işlemiş faiz 4.556,39 işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.987,39 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca, asıl alacağı, işlemiş faize, faiz oranına, faiz miktarına, yetkiye tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Tarafların tüm delilleri celp olunduktan sonra dava dosyası ve taraf şirketlere ait tüm yasal defter ve dayanakları üzerinde mali bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan rapor dosyadaki verilere uygun, gerekçeli ve denetime uygun olduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu sabit olmakla birlikte davacının davaya konu takibe dayanak yaptığı —– bedelli faturadan bakiye alacağı bulunup bulunmadığının uyuşmazlık konusu olduğu açıktır. Davalı taraf savunmasında ——– tarihlerinde muhtelif bedellerde ödeme yaptığını ve yine 30.06.2021 keşide tarihli 200.000,00 TL bedelli çeki davacıya ciro ederek teslim edildiğinden borcunun bulunmadığını bildirmiştir. Savunma doğrultusunda ilgili bankalara müzekkereler yazılmış; ——— ödeme bulunduğu bildirilerek yazı ekinde dekontların gönderildiği, — bir ödemenin bulunmadığını bildirmiş, —- yazısında da; savunmaya konu edilen dava dışı —-firmasının hesabına bağlı — bedelli çekin —-tarihinde ibraz edildiği ve çek bedelinin ödendiği bildirilmiştir. Tarafların —- celbedilmiş olup, davalının davacı şirketten—- bedelli mal ve hizmet aldığını,— yılında beş adet belge ile —bedelli mal ve hizmet aldığını bildirdiği, davacının davalı şirkete —–bedelli mal ve hizmet satışı yaptığını beyan ettiği görülmüştür.
Mali bilirkişi aracılığı ile taraflara ait ticari defterlerin incelenmesi sonucunda; davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümleri uyarınca süreleri içerisinde yaptırıldığı, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, davacının 16.03.2020 tarihinden 30.08.2021 tarihleri arasında düzenlediği faturalar ve davalıdan gelen ödemelerin kayıt edildiği, sonuca göre davalı şirketten 23.08.2021 icra takip tarihi itibariyle 31.301,94 TL alacaklı durumda bulunduğu, davacı tarafından bilirkişi incelemesi sırasında dosyaya sunulan—– tarihli dekonta göre davalı şirket tarafından davacıya 1.500,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin davacı defterlerinde kayıtlı bulunmadığı anlaşılmakla bu ödemede dikkate alındığında davacının defterlerine göre sonuç itibariyle 29.801,14 TL alacaklı bulunduğunun tespit edildiği, davalı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümleri uyarınca süreleri içerisinde yaptırdığı, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre davacı ile olan ticari ilişkisinin tıpkı davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu üzere —— tarihinden itibaren başladığı, davacının defterlerinde kayıtlı olan faturaların davalının defterlerinde de kayıtlandığı, davalı şirketin 23.08.2021 icra takip tarihi itibariyle davacıya 29.801,14 TL borçlu bulunduğunun kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda davacı ticari defter kayıtlarına yapılan düzeltmeye göre davacının davalıdan 23.08.2021 icra takip tarihi itibariyle 29.801,14 TL alacaklı bulunduğu, bu miktarının aynısının davacı tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, davalının savunmasında geçen 200.000,00 TL bedelli çekin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davacının taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında çeki ödeme olarak kabul ettiği görülmüştür.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamında ki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 29.801,14 TL alacağı bulunduğu, davacının icra takibinden önce davalıyı bu alacağın tahsili yönünde ihtarname gönderme göndermek suretiyle temerrüde düşürmediği, bu nedenle işlemiş faiz talep edemeyeceği sonuçlarına ulaşılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; davalının—— sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 29.801,14 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takibin 29.801,14 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren değişir oranlı avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2- Fazla istemlerin reddine,
3-Hükmolunan asıl alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında 5.960,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Reddedilen miktar yönünden yasal koşullar oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 802,43 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 234,94 TL’nin, alınması gerekli olan 2.035,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 998,35 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Arabuluculuk aşamasında —— tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.560,00 TL’nin, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 989,40 TL’sinin davalıdan; redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 570,59TL ‘sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 80,70 TL, posta ve tebligat gideri 283,75 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 1.864,45 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.182,50 TL yargılama masrafına, peşin harç 802,43 TL eklenerek sonuç olarak 1.984,93 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 681,95 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2023