Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/27 E. 2023/575 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/27
KARAR NO : 2023/575

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2023
KARAR TARİHİ: 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA: Davacı vekili 10/01/2023 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki bulunduğu—- plakalı aracın —- sevk ve idaresinde —Cadde üzerinde seyir halinde iken davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait —– plakalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen 03.01.2022 tarihli maddi hasarlı trafik kazasında hasar gördüğünü, SBM kayıtlarında her ne kadar müvekkili araç sürücüsü % 100 kusurlu olarak belirlenmiş ise de kaza sonrasında kusur ve hasarın tespiti amacıyla yapılan eksper incelemesinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı —– plaka sayılı araç sürücüsünün KTK 52/l-a maddesini ihlal ederek % 25 kusurlu, —- plakalı araç sürücüsünün ise KTK 57/c-2 ve 84-h maddesini ihlal ederek % 75 kusurlu olduğunun belirlendiğini, kaza sonrasında müvekkili aracında toplamda 39.780,27 TL tutarında hasar meydana geldiğini, hasar bedelinden davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, söz konusu hasar tutarı için ekspertiz incelemesi yapıldığını, 440,78 TL ekspertiz ücreti ile kusur raporu için ödenen 354,00 TL’den TTK 1426. maddesi uyarınca sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 03.01.2022 tarihinde meydana gelen kazada davalı yanın sigortalısının % 25 oranında kusurlu olduğu göz önüne alınarak şimdilik 10,00 TL hasar bedeli ile 440,78 TL ekspertiz ücreti ve 354,00 TL kusur rapor ücreti olmak üzere toplam 804,78 TL tutarındaki maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili 31/01/2023 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine başvuru şartlarının yerine getirilmemesi nedeniyle dava konusu taleplerin reddi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, somut olayda dava konusu aracın sigortalı araç sürücüsünün geçiş üstünlüğü olmasına rağmen hızını azaltmayarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsünün atfı kabil kusurunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkili sigorta şirketinden herhangi bir tazminat talebinde bulunulmayacağını, kusura ilişkin davalı tarafça delil tespiti olarak sunulan raporun taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla her halükarda araçta meydana gelen hasar bedeli belirlenirken araç onarımının anlaşmalı serviste sağlanıp sağlanmadığı, iskonto indirimi uygulanıp uygulanmadığı hususlarının araştırılması gerektiğini, yine müvekkili şirketin KDV’den sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin KDV’den sorumlu tutulabilmesi için zarar görenin aracını onarırken KDV ödediğini ispatlaması ve yansıtma faturası kesmesi gerektiğini, fakat başvuran tarafından herhangi bir onarım faturası vb. evrak sunulmadığını, her halükarda eksper ataması eksper atama ve takip sistemi üzerinden yapılması gerektiğini, başvuranın yokluklarında aldığı eksper raporlarının dikkate alınmaması gerektiğini, eksper ücreti ve kusur raporu ücretine ilişkin tutarlardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, yine asıl alacağı belirlemek için delil tespiti gideri olarak ödenen ekspertiz ücretinin yargılama giderleri ile birlikte hüküm altına alınması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketine yapılmış bir başvuru bulunmadığından muaccel bir alacağın oluşmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin temerrüde düşmesinden bahsedilemeyeceğini, faiz talebinin reddi gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddine, hasar tutarının ZMSS Genel Şartları esas alınarak belirlenmesini, müvekkili sigorta şirketi temerrüde düşmediğinden faize hükmedilmemesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, 03.01.2022 tarihinde davalı sigorta şirketinin ZMMS kapsamında sigortalısı —–plakalı araç ile davacıya ait —— plakalı aracın çarpışması şeklinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacı aracında meydana gelen hasarın tazmini ile ekspertiz ücreti ve kusur rapor ücretinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası üzerinde teknik bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun, bilimsel ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Dosyaya sunulan maddi hasarlı kaza tespit tutanağına göre; 03.01.2022 tarihinde davalı sigorta şirketinin ZMMS kapsamında sigortalısı —- sevk ve idaresindeki—- plakalı araç ile davacıya ait olup, dava dışı sürücü—- sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
—- Noterler Birliği müzekkere cevabı ekinde gönderilen tescil bilgilerine göre; kaza tarihi itibariyle —- plakalı aracın davacı —- plakalı aracın dava dışı —- adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 18.07.2021 tarihinde davalı —– tarafından tanzim edilen Karayolları ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin 18.07.2021-2022 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının — sigortalanan aracın—- marka ve —- model —–plakalı araç olduğu, poliçe limitinin ise araç başına maddi 43.000,00 TL, kaza başına maddi 86.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.Mahkememizce teknik bilirkişi aracılığı ile yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda; 03.01.2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında; davacının maliki bulunduğu —- plaka sayılı araç sürücüsü —– 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57/a maddesi kurallarını ihlal ettiği, davaya konu öngörülebilir ve önlenebilir trafik kazasının meydana gelmesinde tali derecede (% 25 oranında) kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi nezdinde KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı —- plaka sayılı araç sürücüsü —— 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun; 57/a-b-c ve 84/h maddeleri kurallarını ihlal ettiği, davaya konu öngörülebilir ve önlenebilir kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde asli derecede (% 75 oranında) kusurlu olduğu, davaya konu trafik kazası nedeniyle, davacının maliki bulunduğu araçta meydana gelen hasar bedelinin KDV dahil 31.824,21 TL olduğu, tarafların kusur oranı göz önüne alındığında, davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği hasar bedeli tutarının 23.868,15 TL olabileceği bildirilmiş ise de mahkememizce davacının piyasa şartlarındaki emsal, orijinal yedek parça ve işçilik talep etme hakkının bulunduğu, bu nedenle teknik bilirkişi tarafından yedek parça ve işçilik toplamı olarak tespit edilen 39.780,27 TL mahkememizce esas alınarak davacının % 25 kusuru karşılığında davalıdan talep edebileceği hasar tazminat bedelinin8 29.835,20 TL olduğu kabul edilmiş, 440,78 TL ekspertiz ücreti ve 354 TL kusur raporu ücreti yargılama giderleri ücreti içerisinde değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamında da 440,78 TL ekspertiz ücretini davalıdan talep edebileceği ancak Hazine Müsteşarlığının —– sayılı Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği ile Sigorta Eksperleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğinin uygulama esasları uygulamasının 25.08.2015 tarihli ve —- sayılı ——yayımlanması ile yürürlüğe girdiği, dolayısı ile başvuru sahibi tarafından yaptırılmış olan ekspertiz ve uzman görüş incelemelerinin 28.01.2022 tarihi olması sebebiyle Hazine Müsteşarlığının —– sayılı Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği ile Sigorta Eksperleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğinin uygulama esasları uyarınca davacı tarafından ödendiği iddia olunan 354,00 TL kusur rapor ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği, davacının davalıya 28.01.2022 tarihinde elektronik ileti ile hasar bedelinin ödenmesi için talepte bulunduğu, bu durumda davalının 8 iş günü sonrasına tekabül eden 10.02.2022 tarihi itibariyle davalının temerrüde düştüğü, (kısa kararda her ne kadar temerrüt tarihin 15.01.2022 yazılmış ise de maddi hatadan kaynaklandığı anlaşıldığından HMK 304 maddesi uyarınca resen düzeltilmesi gerektiği) vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE; 29.835,20 TL hasar tazminatının 10.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9 yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-440,78 TL ekspertiz ücreti ve 354,00 TL kusur raporu ücretinin yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 179,90 TL harcın ıslah/tamamlama harcı 509,33 TL ile birlikte alınması gerekli olan 2.038,04 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.348,81 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Arabuluculuk aşamasında Adalet Bakanlığı tarafından ödenen arabulucu ücreti 3.120,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 179,90 TL, peşin harç 179,90 TL, ıslah/tamamlama harcı 509,33 TL ile birlikte posta ve tebligat gideri 84,50 TL, bilirkişi ücreti 2.500,00 TL olmak üzere toplam 3.453,63 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—-Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.