Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/248 E. 2023/319 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/248
KARAR NO : 2023/319

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 05/04/2023
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 05/04/2023 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile sicilden resen terkinedilen şirket arasında iş ilişkisinden kaynaklanan alacak nedeniyle —– Esas sayılı dosyası ile bir iş davası bulunduğunu, şirketin söz konusu dava yargılaması devam ederken ticaret sicilden terkin edilmesi sebebiyle şirketin ihyası gerektiğini, tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, eğer tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğunu, TTK 547 maddesi’nin 1.fıkrasında “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.” denilmek suretiyle alacaklıların şirketin ihyasını talep edebileceğinin belirtildiğini, sicilden terkin edilen şirketin üye işyeri borçlarının tamamının ödenebilmesi için şirketin ihyasının gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; 27.09.2022 tarihinde sicil kaydı silinerek sicilden resen terkin olunan ——ihyasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, —–Ticaret Sicil Müdürlüğünden terkin edilen—— ihyası istemine ilişkindir.
İhyası istenen şirketin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; şirketin 07/04/2022 tarih —– sayılı genel kurul kararı ile tasfiye sürecine girdiği, tasfiye memuru olarak—— atandığı, 16/09/2022 tarih ve—- sayılı genel kurul kararı ile sicilden terkin edildiği ve terkin kararının 28/08/2023 tarih ve—-sayılı ——yayınlandığı anlaşılmıştır.
TTK 547 ‘nci maddesinde; ” (1) – Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) – Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” hükmü düzenlenmiştir. Yasada düzenlenen ek tasfiye geçici bir önlemdir. Ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemektedir. Tasfiye de yapılması gereken bazı işlemler bakımından ek tasfiyeye gereksinme duyulabilir. Bunlar sınırsız sayıda olup, madde gerekçesinde örnek kabilinden belirtilmiştir. Söz gelimi; bazı aktifler dağıtım dışı kalmışsa, mal varlığının dağıtımı esnasından ilgili yasal hükümlere uyulmamışsa, organlara sorumluluk davası açılacaksa, tasfiye sırasında kendisi tarafından açılan yada kendisi aleyhine açılan, dava, takip sonuçlanmadan terkin edilmişse ek tasfiye gereklidir. ” hükmü düzenlenmiştir. İhya davasında Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ve ihyası istenilen şirket tasfiye halinde ise tasfiye kuruluna husumet yöneltilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta husumet sadece—–Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ve sicilden terkin olunan ve ihyası istenilen şirket aleyhine açıldığı, tasfiye memurunun hasım gösterilmediği görülmüştür.
Dosya üzerinde yapılan incelemede —– Ticaret Sicil Müdürlüğünden terkin edilmiş olması nedeniyle tüzel kişiliği bulunmayan ve ihyası istenilen şirket yönünden açılan iş bu davanın pasif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle, tasfiye memurunun da yasal hasım olarak gösterilmesi gerekirken bu hususun da yerine getirilmediği anlaşıldığından davanın davalı şirket yönünden pasif dava ehliyeti yokluğundan, yasal hasım gösterilmesi gerekirken gösterilmeyen tasfiye memuru yönünden de de HMK 114/1-d maddesindeki yasal koşul oluşmadığından davanın HMK 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddi gerekmiştir.

HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın davalı —— yönünden pasif dava ehliyeti yokluğundan ve yasal hasım olan tasfiye memuruna husumet yöneltilmediğinden USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken harç dava açılırken peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya ya da ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.