Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/215 E. 2023/646 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/215 Esas
KARAR NO: 2023/646
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/03/2023
KARAR TARİHİ: 26/09/2023

Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 24/03/2023 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ——– ——– plakalı ——– otomobilinin kasko sigortasını 13.01.2021 tarih ve ——- numaralı poliçe ile ——- şirketine yaptırdığını, sigortalı otomobil 18.02.2022 saat 17.00 sıralarında ——- ——- ilçesi ——– mahallesi ——- sokak üzerinde——– numaranın karşısında park halinde iken mülkiyeti davalı ——— ait ve diğer davalı ———- işletmesindeki ——– plakalı ——— marka otomobilin çarpması sebebiyle hasarlandığını, kazanın ardından ——– plakalı araç sürücüsünün aracıyla birlikte kaza mahallinden kaçtığını, ——— görevlendirilen eksper tarafından hazırlanan raporda sigortalı araçtaki hasarın 17.697-TL.’ye giderilebileceğini tespit ettiğini, müvekkilinin yaptığı bu ödeme ile sigortalısının haklarına halef olduğunu, bu nedenle alacağın tahsili için araç maliki olan ——- şirketi aleyhinde ——– esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını belirterek ——– E. sayılı dosyalarına yapılan itirazın 18.761-TL. için iptaline karar verilerek asıl alacağa (18.052-TL.) işletilecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, davalının % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama gideri ve kanuni vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——- şirketi Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, süresi içerisinde açılmayan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddini talep ettiklerini, işbu davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde 18/02/2022 tarihinde ——– plakalı aracın, ——– plakalı araca çarpıp kaçarak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini iddia etmekte olduğunu, dava konusu olayın müvekkili şirket ile bir ilgisi bulunmadığından davanın müvekkil açısından reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde iddia edilen kazaya ilişkin; müvekkil şirket ——– Şirketi ile ilişkilendirilebilecek hiçbir husus bulunmadığını belirterek, davanın yetkisizlik sebebi ile usulden reddine, davanın usul ve esasa aykırılık taşıması sebebiyle müvekkil şirket yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ——- şirketi Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava konusu ——— plakalı araçta meydana gelen hasar ve otomobilde oluşan değer kaybına ilişkin tespitlere ve bedellere ayrıca itiraz ettiklerini, araçta meydana gelen kazada kusur oranlarının ve zararın tespitinin mahkeme tarafından yapılması gerekmekte olup davacı tarafından kabul edilen kusur oranı ve zarar miktarlarını kabul etmediklerini, davanın öncelikle usule ilişkin itirazlarımız gereğince müvekkil şirket yönünden usulden, aksi halde esastan reddine, Davacı aleyhine talebin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :Dava trafik kazasından kaynaklı Kasko sigortası ile araç malikine karşı açılan rücuen tazminat davasına ilişkindir. TTK.’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır.——– sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Somut olayda kazaya karışan ve davacıya sigortalı olan ——– plakalı aracın işleteni gerçek kişi ve aracın hususi otomobil olduğu anlaşılmaktadır. Sigortalının tacir olduğuna ilişkin bir iddia bulunmamaktadır. Sigortalı tacir olmadığı gibi ayrıca araç ta ticari olmadığından somut uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemesi görevlidir . Bu sebeple mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davalı ——– ve davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2023