Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/176
KARAR NO : 2023/448
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/03/2023
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 12/03/2023 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 12/01/1993 yılında ticaret siciline tescil edilen (Tasfiye Halinde)—–kurucu ortağı ve temsile yetkili yönetim kurulu üyesi olduğunu, şirket genel kurulunun 05/01/2012 tarihinde “şirketin faaliyetine devam etmesinde fayda görülmediği” gerekçesiyle aldığı kararla fesih ve tasfiye sürecine girdiğini, aynı zamanda müvekkilinin şirkete tasfiye memuru olarak atandığını, müvekkilinin o dönemde bir adet aracı dışında şirketinin tüm aktif ve pasiflerini tasfiye ettiğini, müvekkilinin halen şirket adına kayıtlı —-plakalı —-marka —– model aracı kendisine devretmeye karar verdiğini, buna ilişkin 13/05/2013 tarihli —– numaralı faturası düzenlediğini, faturayı, —-Noterliğinin 28/12/2012 tarih —– yevmiye işlemiyle tasdikli yevmiye defterine işleyerek Mayıs 2013 dönemine ait bu faturasını 25/06/2012 tarihli KDV Beyannamesi ile—— Vergi Dairesine bildirdiğini, ancak müvekkilinin ve o dönemdeki şirket muhasebecisi, noter vasıtasıyla aracın devir işlemini yapmayı gözden kaçırdıklarını, aracın şirket adına kayıtlı halde unutularak 16/05/2013 tarihinde şirketin kapatılmasına karar verildiğini, kararın tescil ve ilan edildiğini, aracın şirket adına kayıtlı kalmaya devam etmesinin sakıncalı olduğunu belirterek re’sen dikkate alınacak sebeplerle —– vergi kimlik numaralı Tasfiye Halinde ——ek tasfiyesi için ihyasına, şirkete tasfiye memuru olarak müvekkilinin atanmasına, kararın ticaret siciline tesciline ve ilanına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili 21/03/2023 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, eksik işlemleri müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye sürecini eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicili müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, eksik yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memuru olduğunu belirterek müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibarıyla——Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı iken tasfiye sonucu 17/05/2023 tarihinde sicilden terkin edilen Tasfiye Haline —— adına trafik tescilde kayıtlı —- plakalı—- marka —– model aracın satışı ve satış bedelinin tasfiyesi ile sınırlı olmak kaydı ile TTK 547. maddesi uyarınca ek tasfiyesi için ihyası istemine ilişkindir.Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Tarafların aktif ve pasif ehliyetleri denetlenerek uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir.
İhyası istenilen Tasfiye Haline —– celbedilen sicil kayıtlarının incelenmesinde; şirketin 05/01/2012 tarih ve —— sayılı kararı ile faaliyetine devam etmesinde fayda görülmediğinden fesih ve tasfiyesine, tasfiye işlemlerini yürütmek üzere —-tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiği, şirketin 16/05/2013 tarih ve —-sayılı kararı ile tasfiye sonu üç ilanın yayınlanmasının üzerinden bir yıl süre geçtiğinden tasfiyenin sonlandırılmasına, tasfiye bilançosunun kabulü ile tasfiye memurunun ibra edilmesine karar verildiği, şirketin tasfiyesinin sona erdiği 17/05/2013 tarihinde tescil edilerek sicil kaydının terkin edildiği ve son tescilini aynı tarihte yaptırdığı anlaşılmıştır.—– Noterler Birliği ‘nin 21/03/2023 tarihli yazı cevabı ekinde gönderilen araç tescil özet raporuna göre; —- plakalı aracın ihyası istenen —— Şirketi adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.TTK 547’nci maddesi; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” hükmünü ihtiva etmektedir.Ek tasfiye geçici bir önlemdir. Ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemektedir. Tasfiyede yapılması gereken bazı işlemler bakımından ek tasfiyeye gereksinme duyulabilir. Bunlar sınırsız sayıda olup, yasanın gerekçesinde örnek kabilinden belirtilmiştir. Söz gelimi; bazı aktifler dağıtım dışı kalmışsa mal varlığının dağıtımı esnasında ilgili yasal hükümlere uyulmamışsa, organlara sorumluluk davası açılacaksa ek tasfiye gereklidir. Şirket tasfiyesinin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeden bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar, şirketin ihyası, yani yeniden tescilini isteyebilirler. Somut uyuşmazlıkta iş bu dava şirketin ortaklarından ve yönetim kurulu üyelerinden olan davacı tarafından açılmış olup, ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasımlığı nedeniyle taraf teşkili sağlanmıştır. İhyanın dayanağı şirket adına kayıtlı aracın tasfiyesi istemidir. Dava dosyasında ihyası istenilen şirket adına kayıtlı araç bulunduğu. davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunduğu, bu nedenle şirket adına kayıtlı—– plakalı aracın satışı ve satış bedelinin tasfiyesi ile sınırlı olarak ek tasfiye için TTK 547. maddesi uyarınca işlemler sonuçlanıncaya kadar Ticaret Sicil Müdürlüğüne yeniden tesciline, şirketin ek tasfiyesi için Ticaret Sicil’ine tesciline, bu işlemleri yapması için son tasfiye memuru davacı —– tasfiye memuru olarak atanmasına, eldeki davada davalı … sicil müdürlüğü yasal hasım olup, ihyası istenen şirketin tasfiyesinin yasal hükümlere uyulmayarak usulsüz olarak terkin edildiği, dolayısıyla iş bu davanın açılmasına davacı tasfiye memurunun sebebiyet verdiği anlaşıldığından yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılarak yasal hasım konumunda bulunan Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.DAVANIN KABULÜ ile —-Ticaret Sicil Müdürlüğünde —–sicil nosunda kayıtlı iken tasfiyesinin sonlandırılarak —– Ticaret Sicil Müdürlüğünden 17.05.2013 tarihinde terkin edilen “TASFİYE HALİNDE —– plaka sayılı —–Model aracın satışı ve satış bedelinin tasfiyesi ile sınırlı olmak kaydı ile TTK 547. maddesi uyarınca İHYA YOLU İLE YENİDEN TİCARET SİCİLİNE TESCİLİNE
2-Şirketin ek tasfiyesi için Ticaret Sicil’ine tesciline, bu işlemleri yapması için —— tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın ticaret siciline tescil ve ilanına,
3-Karar kesinleştiğinde gerekçeli karar örneğinin —— Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Dava açılışta karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
5-Davanın mahiyeti gereği yasal hasım olan davalı … Sicil Müdürlüğünün yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, bu nedenle yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.