Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/124 E. 2023/211 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/124
KARAR NO : 2023/211
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/02/2023
KARAR TARİHİ: 10/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 21/02/2023 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 29.08.2005 tarihinde kurulduğunu, nominal esas sermaye değerinin —- olduğunu, iki ortağı bulunduğunu, ortakların aynı zamanda karı-koca olan davacı ——şirketin münferiden yetkili müdürü —-müteşekkil olduğunu, 16.08.2006 tarihinde evlendiklerini, müvekkili —, diğer ortak —- tarihinde, —— dosyası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanan boşanma davasını ve —–numarasıyla görülmekte olan mal rejimi tasfiyesi ile ziynet eşyasının iadesi davalarını açtığını, şirketin kâr payı dağıtımının —– yılından bugüne kadar yapılmadığını, söz konusu şirket adına evlilik birliğinin devamı esnasında —- yılında —- ili,—- İlçesi, —–Mahallesi, 82/4 pafta, 1461 Ada, 15 parsel numaralı, arsa niteliğindeki 614,70 m² dükkan satın alındığını, yine şirket adına ———- markalı araba satın alındığını, limited şirketlerde ortakların ortaklıktan doğan şahsi ve mali haklarının söz konusu olduğunu, ortakların pay hakkı, şirket kârına katılma hakkı gibi mali haklarının yanı sıra, oy kullanma hakkı, ortaklığı yönetim ve idare hakkı gibi şahsi haklarının mevcut olduğunu, müvekkili şirket ortağı olduğu 11.03.2010 tarihinden bugüne kadar yaklaşık 12 yıldır kendisine ne herhangi bir kâr payı ödemesi, ne de şirkete dair bir bilgilendirme yapılmadığını, şirketin son ilânının ——– yılında, yani yaklaşık 6 yıl önce yapılmış olması, bunun dışında hiçbir genel kurul ya da yönetim kurulu toplantısı çağrısının yapılmaması şirketin faaliyetini durdurduğuna işaret ettiğini, limited şirketlerde ortaklar arasındaki güven, huzur, uyum ve ortak amaç; şirketin devamlılığı ve hedefine ulaşmasında büyük önem taşıdığını, müvekkilinin davacı şirketten tamamen dışlandığını belirterek şirket üzerine kayıtlı taşınmaz ile araç kaydı üzerine devir ve temlikin önlenmesi amacıyla tedbir kararı verilmesini, ayrıca kira bedellerinin bir kamu bankası hesabına yatırılmasına ve bu banka hesabındaki paranın, kısa süreli mevduat hesaplarında nemalandırılmasına karar verilmesini, bu ihtiyati tedbirin kiracı —- bildirilmesine, davalı ——–haklı nedenle feshine ve tasfiyesine karar verilmesine, şirket unvanına “tasfiye hâlinde” ibaresinin eklenmesi ile (TTK md.533/f-2), bu fesih kararının ——— ilanına, TTK md.643, 536/f-3 gereğince şirkete tasfiye memuru atanmasına (TTK md.536/f-3), atanan tasfiye memurlarının —– ilanına, tasfiye sonucunda tasfiye payının davacıya ödenmesine (TTK md.543), eğer şirketin haklı nedenle feshine karar verilmezse, TTK md. 638/f-2 hükmü gereğince davacı müvekkil —– haklı nedenle ortaklıktan çıkmasına ve şirkete ait ticaret siciline ve pay defterine —— şirketten haklı sebeple çıktığının işlenmesine ve bu işlemin ——–ilan edilmesine; şirketin karar tarihine en yakın gerçek değerinden hesaplanan ayrılma akçesinin (TTK md.641/f-1) bilirkişi incelemesi sonucunda netleşmesi durumunda fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla HMK md.107 gereğince şimdilik 50.000,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama harç ve giderleriyle ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nın 638/2. maddesi uyarınca, şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili vekili 07/03/2023 tarihli dilekçesi ile; davalı şirketin hâkim ortağı ve münferit yetkili müdürü ——-, davacı müvekkile haklarını vereceğine, müşterek çocuklarını mağdur etmeyeceğine yönelik olarak sözler verdiğini, davanın geri alınmasını kendilerinden istediğini belirterek davayı HMK md.123 hükmü uyarınca geri geri aldıklarını, bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket adına şirket yetkilisi —– kimlik tespiti yapılmış 09/03/2023 tarihli dilekçesi ile, davacı tarafından 07/03/2023 tarihinde davanın geri alınması yönünde dilekçe sunduğunu, davacının davasını geri almasın açık rızasının bulunduğunu belirterek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 123.maddesi; Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.——– Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
” şeklinde düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelenip birlikte değerlendirildiğinde, eldeki davada davacı tarafça HMK.nun 123’ncü maddesi uyarınca davanın geri alındığına ilişkin dilekçe sunulduğu, davalı tarafça davanın geri alınmasına muvafakat verildiği anlaşıldığından HMK.nun 123’üncü maddesi uyarınca geri alma nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Geri alma nedeniyle davanın HMK 123.maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 673,98 TL hartan alınması gerekli olan 179,90 TL red harcının mahsubu ile fazla alınan 494,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının HMK gider avansı tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.10/03/2023