Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/993 E. 2023/380 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/993
KARAR NO : 2023/380

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2022
KARAR TARİHİ : 03/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 14/12/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili —–tarafından aralarındaki ticari iş ilişkisi kapsamında davalı … Şitketi’ne 570.000,00 TL tutarında ve —— mal ve hizmet açıklaması ile 06/06/2022 tarih ve——- nolu fatura düzenlendiğini, davalı tarafından fatura bedelinin 351.966,05 TL’sinin ödendiğini, bakiye 218.033,95 TL fatura bedeli ödenmediğini, davalı taraf tüm talep ve ihtarlara rağmen bakiye fatura borcunu ödememiş olduğundan dolayı kendisi hakkında 07/07/2022 tarihinde —–İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı icra dosyası kapsamında icra takibine geçildiğini, ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı tarafın fatura bedeline ilişkin müvekkil şirkete yapmış olduğu ön ödeme ve avans ödemeleri davaya konu başlatılan icra takibinin gerçek borca dayandığını ve icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, borcun ödendiğine dair belge sunulmadığını, müvekkili şirketin havalandırma imalat ve montaj işi ile iştigal ettiğini, yapı tadilat işlerini üstlendiği —–şubeleri ile —— şubesinin mutfak davlumbaz havalandırma kanallarının ve klima havalandırma kanallarının imalat ve montajı işini müvekkil şirkete taşere ettiğini, taşere edilen iş sonunda icra takibine konu Ticari e-Fatura düzenlenerek davalı şirkete gönderildiğini, gönderilen faturaya itiraz etmediğini, fatura içeriğini kabul ettiğini, icra takip tarihi olan 07/07/2022 tarihinde müvekkili şirkete 218.033,95 TL bakiye fatura borcu bulunduğunun ticari defterlerin ve e-fatura kayıtlarının incelenmesi neticesinde ortaya çıkacağını, takibe konulan borç miktarının likit olduğunu, taraflar arasında açıkça belirli olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını belirterek davanın kabulü ile borçlunun borca ve icra takibine yaptığı itirazın iptaline,—–. İcra Müdürlüğünün —— Esas saylı icra dosyası üzerinden takibin devamına, davalı aleyhine borçlunun takip konusu borcu işlemiş ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sindan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili 03/01/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça icra takibine konu edilen 06/06/2022 tarih ve —— nolu faturanın taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte taraflar yapılacak işler karşılığı 350.000 TL üzerinden anlaşma sağlandığını, müvekkil şirketçe davacı tarafa ön ödeme, peşinat ödemesi, işin devamı sırasında çek ödemesi yapıldığını, iş sonunda yapılan ödemeler de havalandırma işleri ve mekanik işler ödemeleri adı altında davacı tarafa ödendiğini, davacının müvekkili şirketin davalı tarafa ödenmemiş borcu bulunmadığını, davacı taraf hak ettiği ödemeleri tahsil etmiş olmasına rağmen müvekkil şirketten fiyat artışı adı altında fazladan tutar talep ettiğini, talepleri kabul görmemesine rağmen kesmiş oldukları faturayı icra takibine koyduklarını ve davayı ikame ettiklerini, taraflar arasında iş bedelini belirleyen yazılı bir sözleşme bulunmadığını, iş bedelinin davacı tarafça düzenlenen faturada belirtilen bedel olarak kabulünün mümkün olmayacağını, dava dilekçesinde belirtilen işlerin varlığının kabulünde olduğunu, bir kısmının ayıplı olarak yapıldığını, yapılan iş bedellerinin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, imal ve montaj tarihleri itibariyle istenebilecek tutarın belirlenmesi gerektiğini, talep edilen kötü niyet tazminatı bakımından da taraflar arasındaki alacağın likit olmadığı ve bilirkişi incelemesi sonucunda tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKEÇE:
Dava, faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK.nun 67 vd.maddelerine dayanmaktadır.Davaya konu ——Esas sayılı takip dosyasının UYAP üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı tarafında davalı aleyhine 06/06/2022 tarihli fatura bedelinden ödenmeyen 218.033,95 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.Tarafların tüm delilleri celp olunduktan sonra dava dosyası ve mahkememize ibraz edilen davacı şirkete ait tüm yasal defter kayıt ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.Davacı taraf, davalı tarafa havalandırma, imalat, montaj işi kapsamında —–şubeleri ile—— mutfak davlumbaz havalandırma kanallarının ve klima havalandırma kanallarının imalat ve montaj işinin yapımı yönünde hizmet verdiğini iddia ederek yapılan işler karşılığında düzenlediği 06.06.2022 tarihli ——- numaralı 570.000,00 TL tutarında ki faturanın sadece 351.966,05 TL lik kısmının ödediğini iddia ederek bakiye alacağının tahsilini talep ederken, davalı taraf yapılan işe, işin niteliğine itiraz etmeksizin davacının davaya dayanak yaptığı fatura kapsamındaki işlerin 350.000,00 TL karşılığında yaptığını, davacı ile bu yönde anlaştığını savunarak bakiye borcunun bulunmadığını ileri sürmüştür. Bu durumda taraflar arasındaki ihtilaf yapılan iş bedelinin 570.000,00 TL mi yoksa 350.000,00 TL mi olduğu hususundan kaynaklanmaktadır. Teknik bilirkişi tarafından yaptırılan incelemede; davalı tarafa düzenlenen fatura kapsamındaki hizmet ile taraflarca dosyaya sunulan delillere göre düzenlenen fatura tutarının yapılan işle uyumlu olduğu, yani kadru maruf olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.Mali bilirkişi aracılığı ile davacı şirkete ait ticari defter, kayıt ve dayanak belgelerin incelenmesi sonucunda davaya dayanak yapılan faturaların e-fatura olduğu, davalı tarafa elektronik ortamda tebliğ edildiği, davalı tarafın faturalara yönelik bir itirazının bulunmadığı, celbolunan BA-BS formlarına göre davaya dayanak faturanın vergi dairesine BA-BS formunda yasal süresinde bildirildiği, davacının ticari defterlerine göre kayıtlı faturalar uyarınca davalının yaptığı 356.000,00 TL ödemenin mahsup edilerek icra takip tarihi itibariyle bakiye 218.033,95 TL alacağı bulunduğu tespit edildiği bildirilmiştir.Yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamına sunulan deliller, bilirkişi raporları, BA-BS formları birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıdan takibe konu alacağı bulunduğu sonucuna varıldığından aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile;
Davalının—–. İcra Müdürlüğü’nün——- Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip tarihinden itibaren avans faizi de uygulanmak sureti ile devamına,
2-Hükmolunan alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 2.633,31 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 1.090,17 TL’nin, alınması gerekli olan 14.893,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.170,42 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 80,70 TL, peşin harç 2.633,31 TL, posta ve tebligat gideri 103,00 TL, bilirkişi ücretleri 4.000,00 TL olmak üzere toplam 6.817,01 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 33.524,75 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.