Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/987 E. 2023/111 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/987
KARAR NO : 2023/111

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2017
KARAR TARİHİ : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sonucunda——- —— sorumluluk beyanı ile de mesleki sorumluluğu üstlenildiğini, —- —–ortamda teslim edildiğini,——- davalıya teslim edildikten sonra ——hesaplamaları ile inşa edildiğini, projeler teslim alındıktan sonra davalı tarafça — metrekare birim fiyati üzerinden hesaplama yapılarak müvekkili şirkete ödeme yapılacağının bildirildiğini, —– tamamının teslim edildiğini,—– tarihinden itibaren müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını ve hesap mutabakat bildiriminde de bulunulmadığını, bu husus davalı tarafa — ihtarnamesi ile bildirildiğini ve davalı tarafça hiçbir geri dönüş yapılmadığını belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, 92.780,00 TL alacağın ihtarnameden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ———– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Tarafına davacının yapıp teslimini yaptıklarını iddia ettiğine dair evrak veya —– tebliğ edilmediğini, bundan dolayı teslime dair belgeye veya delille itiraz ettiklerini, davacı müvekkili şirkete böyle bir belge teslim etmediğini, tek tarafl—— onaylanan sorumluluk beyanı da davacının iddia ettiği işi yaptığını göstermeyeceğini, müvekkili şirketin inşaatı, davacı tarafın yaptığını iddia ettiği —- yapılmadığını, müvekkili şirket inşaatın ——- başkaca kişilere yaptırarak inşa etmediğini, davacı tarafın inşaatın kendi — hesap ve projesine göre yaptığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketin—- birim fiyatları üzerinden hesaplama yaparak ödeme yapacağına dair beyanını da kabul etmediklerini, müvekkili şirketin bu yönde bir taahhüdünün bulunmadığını, belirtmiş olup açıklanan nedenlerle davanın taraflar arasında devam eden ——- esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yapılacak yargılama neticesinde zaten zamanaşımına da uğramış davanın esas reddini dava giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —-havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde işin yapılıp —– kendilerine teslim edildiğini reddettiğini, ancak gerçekleşen bu teslimata —-yazışmaları mevcut olduğunu, davalı dilekçesinde —- sorumluluk beyanının müvekkilinin iddia ettiği işi yaptığını göstermeyeceğini savunduğunu, davalı inşaatın müvekkili şirketin yaptığı —— yapılmadığını,—-başkaca kişilere yaptırıldığını iddia ettiğini, ancak bu hususu ispatlar bir delil sunmadığını belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle, davalı yanın tarafları ve konusu aynı olmayan —- sayılı dosyası ile işbu dava dosyasının birleştirilmesi talebinin reddine, 6098 sayılı Türk Borçlar kanunun “beş yıllık zamanaşımı” başlıklı 147/6 maddesi gereğince iddialarının reddine, davanın kabulü ile —- alacağın ihtarnameden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 22/06/2017 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda ———- başkanlığına yazılan—- cevapta,—– —- davacı şirket tarafından yapıldığı bildirildiği, davacının davalıya—–mühendislik—- sağladığı, davalının projenin davacı dışında tamamlandığı iddiasını ispat edemediği, ——– hesaplama tablosuna göre davacının alacağının ——- olduğu, davacı tarafından borcun ödenmesi için davalıya ihtarname gönderildiği, davalının 01/12/2016 tarihinden itibaren temerrüde düştüğü anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile —-temürret tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine —–“…Dosya kapsamından davacının—olduğu, davada dayanılan —– beyanın ise —sunulduğu anlaşılmaktadır.— yazısına göre— davacı şirketin ortağı ve münferiden yetkilisidir. Mahkemece bu hususlar gerekçeli kararda belirtilmiş ise de davacının husumet ehliyeti yönünden gerekçede bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda, mahkemece husumet ehliyeti yönünden inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken, bu husus üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu durumda, mahkemece davacının husumet ehliyeti yönünden inceleme yapılıp, husumet ehliyeti bulunduğu kanaatine varılması halinde, işin esasına girilerek, varsa davacı alacağının işin yapıldığı yıl serbest piyasa rayicine göre bilirkişilere hesaplattırıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.” kararı ile Mahkememiz kararının kaldırıldığı görülmüştür.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamına göre davacının——– olduğu, davada dayanılan proje sorumluluk beyanın —tarafından—-yazısına göre—- davacı şirketin ortağı ve münferiden yetkilisi olduğu, dosya kapsamına alınan bilirkişi heyeti raporunda davacının dava konusu alacak ile ilgili fatura tanzim etmediğinden kendi defterlerinde kayıt olmadığının belirtildiği, her ne kadar —– sayılı yazısında ———– davacı şirketin—- görülmüş ise de — dava dışı şirket yetkilisi imzasında , davacı şirketi temsilen veya şirket adına atıldığına ilişkin ibare bulunmadığı, dava dışı şirket yetkilisinin şirketin ortağı ve yetkilisi olmasının, davaya — ortağı veya yetkilisi olduğu şirketle yapılan anlaşmaya dayalı olarak hazırlandığı anlamına gelmeyeceği anlaşılmakla davacı şirketin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM ;Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.584,46 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.404,56 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan posta gideri olan 31,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan —- vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı vekilinin, davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.