Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/981 E. 2023/313 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/981
KARAR NO : 2023/313

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2022
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 12/12/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 23.11.2020 tarihinde “Alarm İzleme Merkezi Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, alacaklı müvekkili şirketin davalı borçlu aleyhine —— sayılı dosyası ile cari hesap alacağına yönelik olarak ilamsız icra takibi başlattığını, davalının sözleşmede bulunan imzasını inkar etmemesine rağmen icra takibine, borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, itiraz edilen icra takibinin davalıya kesilen faturalardan oluşan cari hesaba dayandığını, alacağın varlığının ve ulaştığı miktarın ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu sabit olacağını, davalının kötü niyetli olarak müvekkilini zarara uğratmak ve tahsili geciktirmek amacıyla takibe itiraz ettiğini, takip konusu alacağın likit fatura alacağı olduğunu, bu durumda likit alacağa haksız olarak itiraz eden borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceğinin Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, davadan önce Arabulucuya başvurma şartı gereği—— Arabuluculuk dosya numarası ile görüşme yapıldığını ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını belirterek resen gözetilecek nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabul edilerek davalının——Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının tamamının iptaline ve takibin bu miktar yönünden devamına, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, takibe kötü niyetli olarak itiraz eden davalının % 20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından vekaletname sunulmuş ise de davaya cevap verilmemiş, duruşmalara katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, Alarm İzleme Merkezi Hizmet Sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturalardan kaynaklı cari hesap bakiye alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK.nun 67 vd.maddelerine dayanmaktadır.Davaya konu—— Esas sayılı takip dosyasının UYAP üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı tarafında davalı aleyhine cari hesap bakiye alacağı 10.143,50 TL asıl alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.Davalı taraf, davaya cevap vermediği gibi duruşmaya katılım sağlanmadığından davacı tarafça davaya dayanak yapılan Alarm İzleme Merkezi Hizmet Sözleşmesi HMK 169-171 maddeleri uyarınca şirket yetkilisine (Hem Mernis adesine hemde Ticaret Sicilde kayıtlı adresine ayrı ayrı olmak üzere) isticvap davetiyesi ile tebliğ edilmiş, davalı tarafça sözleşmenin kapmasına ve altındaki imzaya herhangi bir şekilde itirazda bulunulmamıştır.
Taraflar arasındaki 23.11.2020 tarihli Alarm İzleme Merkezi Hizmet Sözleşmesi ‘nin konusunun davacı tarafından müşterinin istekleri doğrultusunda tasarlanmış olan elektrik güvenlik sistemlerinin temini, tesisi ve sistemlerin —-, telefon ve/veya internet hatları ile —– bağlanması ve bu merkeze gelen sinyallerin sözleşme süresi boyunca 24 saat takip edilmesi, gerektiği takdirde ilgili mercilere müşteri veya müşterinin belirleyeceği kişi ve kuruluşlara haber verilmesi ve bu hizmetlerin verilmesi karşılığında sözleşme bedelinin müşteri tarafından davacıya ödenmesi hususunda tarafların hak ve yükümlülüklerini belirlemek olduğu, davalının iş bu sözleşmenin 1.9 maddesinde izah edilen taahhüt kapsamında taahhüt süresinin sona ermesinden sonra çıkış yaptığı takdirde davacıya 10.maddede belirtilen kampanya çıkış bedelini ödeyeceği, davalının davacı tarafından gerçekleştirilen keşif neticesinde hazırlanan ve davalı tarafından yazılı ve sözlü olarak onaylanan paket tutarı ve sözleşmede belirtilen ödeme koşullarını yerine getirmeyi taahhüt ettiği, davacının verdiği hizmet karşılığında davalıya aylık, 6 aylık, 1 yıllık, 2 yıllık fatura düzenleyeceği, davalının da fatura bedelini 15 gün içerisinde TL olarak ödeyeceği, zamanında ödenmemiş fatura bedellerine temerrüd faizi olarak —– avans faizinin tahakkuk ettirileceği, davalının davacı tarafından verilen hizmet bedellerini zamanında ve tam olarak ödemez ise davacının hizmeti derhal ve tek taraflı olarak sonlandırma hakkına sahip olduğu, davalının davacının davacının kurduğu kiralama olarak verilen sistemi eksiksiz olarak davacıya iade edeceği, aksi takdirde sisteme ait bedeli liste fiyatı üzerinden tek seferde müşteriye fatura edeceği, hizmet süresinin 24 ay, aylık ücretin 226,50 TL olduğu, ilk 9 ayın % 50 indirimli olacağı hususlarının düzenlendiği görülmüştür.
Tarafların vergi dairelerine bildirdikleri BA-BS formlarının celbolunarak incelenmesinde; davacının davalı tarafa düzenlediği 23.12.2021 tarihli—– Alarm Cihazı içerikli KVD hariç 4.483,03 TL, 23.12.2021 tarihli… Cayma Bedeli içerikli KDV hariç 2.680,64 TL olup, toplamının 7.163,67 TL olduğu, davalının da davacının BS formunda bildirdiği iş bu faturaların BA formu ile davacı taraftan 2021 yılına iki fatura ile KDV hariç 7.163,67 TL tutarında mal ve hizmet aldığını beyan ettiği görülmüştür.
Davalı taraf her ne kadar faturalara konu hizmet almadığını icra takip dosyasında takibe itiraz dilekçesinde savunmuş ise de, dava konusu faturaların davalı şirket tarafından vergi dairesine bildirilmiş olması, faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği ve fatura konusu mal ve hizmetin teslim alındığının kabulü gerekmiştir.Mali bilirkişi tarafından yapılan incelemede, davalı tarafın ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, davacının sunulan ticari defterlerinin incelenmesinde, dayanak 23.11.2020 tarihli sözleşme kapsamında davalı tarafa verilen hizmet karşılığında düzenlenen faturalar, yapılan ödemelerin kayıt altına alındığı, 27.01.2021 – 23.12.2021 tarihleri arasında davacı tarafın davalıya 12 adet hizmet faturası, 1 adet kiralık olarak davalıya verdiği cihazları iade alamadığından cihaz bedeli faturası, sözleşmede hizmetin 24 ay verileceği tarafların kabulünde iken davalı tarafın sözleşmeden caydığından dolayı 1 adet cayma bedeli faturası düzenlediği, böylece toplam 14 adet faturanın 10.251,74 TL olduğu, bu bedelin 108,24 TL’lik kısmın davalı tarafından kredi kartı ile ödendiği, 23.12.2021 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 10.143,50 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.Yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının 23.11.2020 tarihli Alarm İzleme Merkezi Hizmet Sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturalardan dolayı takibe konu miktar kadar alacaklı olduğu sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının —— Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE takibin asıl alacak üzerinden yıllık %16,75 ve değişen oranlarda avans faizi de yürütülmek sureti ile devamına,
2-Asıl alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20 ‘si oranında 2.028,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 122,51 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 50,72 TL’nin, alınması gerekli olan 692,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 519,67 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Arabuluculuk aşamasında —–tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.560,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 80,70 TL, peşin harç 122,51 TL, posta ve tebligat gideri 273,50 TL, bilirkişi ücreti 2.000,00 TL olmak üzere toplam 2.476,71 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.