Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/965 E. 2023/487 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/965
KARAR NO : 2023/487

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 06/12/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait —— plakalı araç ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı —– plaka sayılı aracın 08.05.2021 tazihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle müvekkili araçta hasar meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle araçta meydana gelen hasar bedelinin ödenmesi için davalı sigorta şirketine 01.06.2022 tarihinde başvuru yapılmasına rağmen sigorta şirketinin süresi içinde herhangi bir dönüş yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait araçta meydana gelen 100,00 TL hasar tazminatı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilinesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili 27/12/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; tazminat hesabı bakımından Genel Şartlarda belirtilen usul ve esasların dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafın hasarına ilişkin söz konusu kaza nedeniyle sigortalının kusur oranı da göz önüne alınarak ekspertiz tarafından düzenlenen rapora istinaden 2.238,89 TL hasar bedelinin ödendiğini, talep edilen farkın orijinal parça kullanımından, işçilik ve tedarik iskontosunun uygulanmamasından ve KDV ‘den kaynaklandığını, Trafik Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi gereğince müvekkili şirketin yedek parça tedarik ve işçilik bedellerinin yüksek oluşundan ve orijinal parça kullanımından kaynaklanacak bakiye bedelden ve KDV ‘den sorumluluğunun bulunmadığını, davaya konu trafik kazasına istinaden yapılan başvuru sonrasında başvuru şartlarının müvekkili şirketçe usulüne uygun olarak incelenerek ödeme yapıldığını, bu süreçte mevzuata aykırı herhangi bir uygulamada bulunulmadığını, davacı tarafın taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafa yapılan bilgilendirmelere rağmen davacının anlaşmalı servisleri tercih etmediğini, aracın üç yaşından büyük olması nedeniyle genel şartlar gereğince müvekkili şirketin yalnızca eşdeğer parça ve anlaşmalı servislerde uygulanacak tedarik ve işçilik bedelleri ile sorumlu olduğunu, zararın tespitinde bu hususun göz önünde bulundurulması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı tarafın munzam zarar talebinin soyut iddialara dayandığını, başvuranın aşkın zarara uğradığı ispat edilemediğinden talebin reddi gerektiğini, başvuran tarafa yapılan hasar ödemesi ile sorumluluklarının yerine getirdikleri için munzam zarar oluşmasının önüne geçildiğini, ayrıca salt iddiaya dayanan munzam zarar talebinin Yargıtay kararları gereğince açıkça ispat edilemediğinden bu yönd8eki talebin de reddi gerektiğini, munzam zarar talebinde bulunulabilmesi için iddia konusu alacak bakımından müvekkili şirketçe kusurlu olarak geç ödeme yapılmış olması gerektiğini, davacı tarafa dava öncesinde ödeme yapıldığından müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu taleplerden sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, sorumluluklarına gidilecek olsa bile faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, somut uyuşmazlığa konu trafik kazası nedeniyle davacı aracında oluşan hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tazmini istemine ilişkindir.Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası üzerinde teknik bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor ve ek rapor alınmıştır. Alınan kök ve ek raporun dosyadaki verilere uygun, bilimsel ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.Celp ve tetkik olunan 08.05.2021 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının incelenmesinde; davalı sigorta şirketi nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan ve dava dışı —– maliki olduğu —– plakalı araç sürücüsü —— sevk ve idaresinde iken geri geri manevra yaptığı esnada yol kenarında park halinde bulunan davacının makili olduğu ——plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgileri incelendiğinde; —– plakalı aracın davacı —– adına,—-plakalı aracın ise dava dışı —— adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan ——Tarafından tanzim olunan 31/07/2020 tarihli Trafik Sigorta Poliçesi incelendiğinde; poliçenin 31/07/2020-2021 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —–, sigortalanan aracın —— plakalı araç ve teminat limitinin araç başına 41.000,00 TL, kaza başına 82.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından sunulan banka dekontları incelendiğinde; davalı sigorta şirketince; 09/06/2021 tarihinde —–numaralı hasar dosya ödemesi açıklaması ile davacı —– hesabına 1.500,00 TL, 14/06/2021 tarihinde —– numaralı hasar dosya ödemesi açıklaması ile —— 738,89 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce belirlenen uyuşmazlık çerçevesinde davacının ——- plakalı aracında 08/05/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile aracında oluşan hasara ilişkin olarak davalılardan tazmin talebinde bulunup bulunamayacağı bulunabilecek ise miktarının tespiti yönünden kök, davacı tarafın rapora karşı yaptığı itiraz değerlendirilmek suretiyle davaya konu aracın onarımının eşdeğer veya orijinal parça ile yapılıp yapılmadığı, eşdeğer parça ile onarım yapılmış olması halinde orijinal parça ile onarım yapılmış olması halinde hasar bedelinin ne kadar olacağı hususunda ek rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından sunulan 27/03/2023 tarihli kök raporda; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS Poliçesi kapsamında sigortalı —-plakalı otomobil sürücüsü dava dışı —— 2918 sayılı KTK 84/1 maddesi kuralını ihlal ettiği, öngörülebilir ve önlenebilir trafik kazasının oluşumunda asli derecede (% 100 oranında) kusurlu olduğu—— plakalı araç sürücüsü davacının uyulması zorunlu kurallara riayet ettiği, kendisine kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığı ve atfı kabil kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacının malik olduğu araçta meydana gelen hasar bedelinin yedek parça ve işçilik dahil 2.238,89 TL olduğu, hasar bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından tedarikçi şirket ——ile davacı banka hesabına ödendiği, davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği bakiye hasar bedeli tazminat alacağının bulunmadığı, 12/05/2023 tarihli ek raporda; kaza nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin orijinal yedek parça ve işçilik dahil 2.,238,89 TL olduğu, hasar bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından tedarikçi şirket ile davacı hesabına ödendiği, talep edilebilecek bakiye hasar bedeli bulunmadığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu incelenip birlikte değerlendirildiğinde; 08/05/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı —– plakalı ve—–sevk ve idaresindeki aracı ile geri geri manevra yaptığı esnada yol kenarında park halinde bulunan davacının maliki olduğu—— plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazada davalı sigorta şirketine sigortalı ——- plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafın kazada kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacı aracında 2.238,89 TL hasar bedeli zararının oluştuğu ancak davalı sigorta şirketine yapılan ihbar üzerine—— nolu hasar dosyası açıldığı, açılan hasar dosyasına istinaden davacıya 2.238,89 TL hasar bedeli ödemesi yapıldığı, yapılan ödeme sonucu davacının dava tarihi itibariyle davalı taraftan talep edebileceği hasar bedeli zararının bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Başlangıçta peşin alınan 80,70 TL harcın alınması gereken 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,2‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.Arabuluculuk aşamasında Adalet Bakanlığı tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsili hazineye irat kaydına,
4.Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. ‘nin 13/2 maddesi uyarınca 100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—–Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.