Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/939 E. 2023/751 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/939
KARAR NO: 2023/751

DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)

DAVA TARİHİ: 28/11/2022

KARAR TARİHİ: 23/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili Mahkememize sunduğu 28/11/2022 tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle:
Müvekkilinin kızı ———, dava konusu kazanın gerçekleştiği 20.08.2022 tarihinde müvekkile ait ——— plakalı araç ile seyir halinde iken ——— poliçe numaralı davalı ——— Sigorta sigortalısı olan ——– plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu şekilde kural ihlali (dörtyol kavşağında geçiş üstünlüğü ihlal edilmek suretiyle) yaparak, müvekkilin aracına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, oluşan kaza neticesinde tutulan kaza tespit tutanağı ve akabinde düzenlenen ekspertiz raporları ile davalının sigortasındaki araç sürücüsünün kazada %100 tam kusurlu olduğu ve müvekkilin kusursuz olduğu belirlenmiş olmakla tarafların da kabulünde olan kusur durumunun kesinleştiğini, bu hususun kaza tespit tutanağında kusurlu dava dışı sürücü tarafından da kabul edilerek tutanağa zapt edildiğini, kaza sonrasında kullanılamaz hale gelen müvekkil aracının tamiri için araç yetkili tamir servisine teslim edildiğini, müvekkilinin aracının tamiri mevcut sigorta çerçevesinde sağlandığını, ancak malzeme ve parça tedarikinin gecikmesinden dolayı müvekkilin aracı için 20 gün süren tamir süresi boyunca müvekkilinin aracından mahrum kaldığını, müvekkilinin aracını tamir servisinden teslim aldığını ancak gerek aracın tamir süresine dair kullanım hakkı mahrumiyetinden gerekse dava konusu kazadan dolayı müvekkilin aracında oluşan maddi değer kaybından dolayı davalı taraflar müvekkilin zararlarını tazmin etmediğini, aracın tamir süresinden dolayı müvekkilinin hak mahrumiyetinin sigorta sorumluluğunda olmadığından bu yöndeki hak ve taleplerimizi araç işletenine yöneltmek hakkının saklı olduğunu, müvekkilinin aracının tramer kayıtları kontrol edilecek olursa dava konusu kazadan önce hiçbir kaza ve hasar kaydı olmadığının görüleceğini, müvekkilinin aracının ——— model olup müvekkilinin ilk sahibi olduğunu, aracını azami titizlikle kullandığını, ancak dava konusu haksız fiil – trafik kazası nedeniyle müvekkilinin aracında 29.534,79 TL’lik bir hasar kaydı oluştuğunu, oluşan değer kaybının tazmini için sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ve 11.016,53 TL ödeme yapıldığını, beyanla fazlaya dair talep, dava ve ıslah hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ve müvekkilin aracında meydana gelen değer kaybının tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL nin hasar tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizleri ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve lehine hükmedilecek ücret-i vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili mahkememize sunduğu 15/01/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle:
İlgili kazaya karışan, ——— plakalı aracın müvekkil ——– şirketi tarafından 09.09.2021/2022 tarihlerini kapsayan ——– numaralı Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanmış olup, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun iş bu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, eksik evrak ile başvuru yapıldığından talebin usulden reddinin gerekmekte olduğunu, değer kaybı ödemesi yapıldığını, taraflarına her ne kadar eksik evrak ile başvuru yapılmış olsa da, taraflarınca değer kaybı raporu hazırlatılmış ve araçta meydana gelen değer kaybının 11.016,53 TL olduğunun tespit edilmiş olduğunu, bunun üzerine başvuran vekiline değer kaybı bedeli ödendiğini, davacı tarafın aracının ———- Sigorta’dan kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, nitekim araçta meydana gelen hasarın ——– Sigorta tarafından karşılanmış olup, taraflarınca 33.816,05 TL hasar onarım bedelinin rücu edilmiş ve ödenmiş olduğunu, avans faizinin reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirket tarafından sigortalı aracın hususi araç olup sahibi şahıs olduğunu, K.T.K’nın tazminatın biçimi ile ilgili Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiil hükümlerine atıf yaptığı ve Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen haksız fiil sorumluluğunda uygulanacak faiz türünün yasal faiz olacağı, ayrıca müvekkil şirketin işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğu dikkate alındığında başvuran tarafın avans faizi isteminin de haksız olduğunu beyanla, tarafımızca değer kaybı ödemesi yapılmış olduğundan davanın reddine, riziko tarihindeki kanun hükümlerinin uygulanmasına, teminat limitlerinin dikkate alınmasına, 20.03.2020 tarihin ve ———- sayılı ———- yayımlanan “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarında değişiklik yapılmasına dair genel şartlar” uygulanmasına, 01.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlarda yapılan değişikliğe göre eksist sisteminden eksper ataması yapılmadan, yapılan başvurunun eksik evrak sayılması sebebi ile davanın usulden reddine, değer kaybı yönünden bilirkişi incelemesi yapılması halinde dosyanın; 01.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartları uyarınca değer kaybının tespiti için konusunda uzman ve ehil bilirkişiler kanalı ile incelenmesine, aksi halde dosyada atanacak bilirkişinin yukarıda izah ettiğimiz koşullar ile birlikte değerlendirme yaparak bilirkişilik yönetmeliği uyarınca ortaya somut veriler koyarak hesaplama yapılmasına, bu yapılamayacak ise dosyanın komisyona iadesine, avans faizi talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin 07/08/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile” Davamıza konu ———- plakalı müvekkil aracında meydana gelen değer kaybına dair sayın bilirkişinin yapmış olduğu tespit ve hesaplamalar ve davalı sigorta şirketinin poliçe sorumluluk limiti de gözetilerek fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL olarak ikame ettiğimiz davamızı 52.984,00 TL arttırmak suretiyle 53.984,00 TL olarak ıslah ediyoruz. Bahse konu alacağın, davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari temerrüt faiz oranı ile davalıdan tahsil ile müvekkile ödenmesin talep ediyoruz. Sayın bilirkişinin dosyaya mübrez raporunda sigorta sorumluluk limitine dair maddi hatasının ek rapor alınmasını gerektirecek mahiyette olmadığı ve fazlaya dair değer kaybının da davalı sigorta şirketi sorumluluğunda olmayıp dava dışı sigorta ettiren araç maliki/işletene karşı fazlaya dair talep ve dava hakkımız saklıdır. Fazlaya dair itiraz, talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL olan değer kaybı talebimizi 53.984,00 TL olarak ıslah ediyoruz. Bu kapsamda müvekkilin aracında meydana gelen değer kaybı için 53.984,00 TL nin davalı sigortaya başvuru tarihinden itibaren ticari temerrüt faiz oranıyla işlemiş ve işleyecek faiziyle davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ederiz ” şeklinde beyanda bulunduğu ve tamamlama harcını yatırdığı anlaşılmış olup ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir.Davacı vekili 23/11/2023 tarihli celsede “Islah dilekçemiz doğrultusunda davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz. Davalı tarafa başvuru evrakının hangi yolla yapıldığına ilişkin şu an elimde herhangi bir mevcut belge yoktur. Islah talebimize konu miktarın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tarafımıza verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise ödeme yapılan 26/10/2022 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tarafımıza verilmesini talep ederiz” şeklinde beyanda bulunmuştur.

DELİLLER:——– 14/01/2023 tarihli müzekkere cevabı,
——— Tamir ve Bakım Servisi’nin05/07/2023 tarihli müzekkere cevabı, Makine Mühendisi bilirkişinin 24/07/2023 tarihli raporu,-
——– müzekkere cevabı ile hasar dosyası,Davalı sigorta şirketinin yazı cevabı ile poliçe ve ödeme ilişkin belgeler dosyaya celp edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE

Dava; 20/08/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan değer kaybı bedelinin tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
——— 14/01/2023 tarihli trafik tescil kayıtları ile ——— plakalı motosiklet cinsi aracın “hususi” kullanım amacı ile kaza tarihinde ——— adına, ——– plakalı aracın ise davacı ——– adına kayıtlı olduğu anlaşılmşıtır.——– Sigorta tarafından sunulan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı bulunan ——– adına kayıtlı ——- plakalı motosiklet cinsi aracın “hususi” kullanım amacı ile 09/09/2021-09/09/2022 tarihleri arasında sigortalı olduğu iş bu davada Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; davaya konu kazanın, davacıya ait ——– sevk ve idaresindeki ——- plakalı araç ile davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan motosikletin çarpışması şeklinde gerçekleştiği ve davalı sigorta şirketine ——— plakalı motosikletin sigortacısı olması hasebiyle husumet yöneltildiği anlaşılmış olup , kaza günü tarafların kendi aralarında kaza tespit tutanağı tanzim ettiği davacı araç kavşakta geçiş önceliğine sahipken motorlu aracın hızla gelerek aracın ön tarafına çarptığını , davalıya sigortalı araç sürücüsünün “yol verecek zannettim çarptım” şekilindeki beyanları üzerine tanzim edildiği ve davalının cevap dilekçesi ile kusura ilişkin bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.26.04.2016 tarih ve ———- sayılı ———- yayımlanarak yayım tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6704 sayılı kanun ile birlikte 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun dört maddesinde önemli değişikliğe gidilerek 3. madde ile KTK’nun 90. maddesinin “MADDE 90-Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” şeklinde değiştirildiği, K.T.K. 95. maddesinin; “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir” şeklinde düzenlemelerin olduğu anlaşılmıştır.——— Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarının ise değer kayıplarının ——— veya ——–Fen Heyeti tarafından incelenmesi ve aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi vs. gibi hususlar göz önünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) yöntemi ile belirlenmesi ilkesi benimsenmiştir.Makine Mühendisi Mahkememize sunduğu 24/07/2023 tarihli raporda sonuç olarak: “Aracın oluşan hasar nedeni ile neticesinde sağ ön çamurluk, ön tampon onarılmış, sağ far, motor alt muhafazası ve bağlantı parçaları değişmiş olduğuna, hasar bedelinin 23.784,8 TL + KDV yedek parça ve 5.750,00 TL + KDV işçilik bedeli ile toplam hasarın 29.534,78 TL + KDV 5.316,26 TL) = 34.851,04 TL hasar bedeli olduğuna, değer kaybının kaza tarihi itibari le 65.000,00 TL olduğuna, ——– Sigorta tarafından 26.10.2022 tarihinde 11.016,53 TL değer kaybı bedeli ödenmiş olduğu, araçtan mahrum kalınma süresinin 7 gün olduğu ve 6.650,00 TL araç mahrumiyet bedeli olduğuna, ———- Sigorta Trafik sigortası poliçe limiti 50.000,00 TL olduğundan ödenmiş olan 34.851,04 TL hasar bedeli ve 11.016,53 TL değer kaybı bedeli düşüldüğünde kalan değer kaybı bedeli 4.132,43 TL olacağına ve ——– Sigorta Trafik sigortası sorumluğunda olduğuna kanaat getirilmiştir.” şeklinde rapor ibraz etmiştir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 20/08/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan değer kaybı bedelinin tahsiline ilişkin tazminat davası açıldığı, ———- plakalı aracın davacı ———- adına kayıtlı olduğu, davalının ise ——— plakalı motosikletin ZMMS sigortacısı olduğu anlaşılmıştır. Davalı ——– şirketinin ZMMS poliçesi ile sigortalısı olan ——– plakalı motosiklet sürücüsünün beyanı ile kavşağa kontrolsüz girerek kazanın oluşuma sebebiyet verdiği ve hasar dosyasında davacıya ait aracın sürücüsünün kusursuz, davalı sigortalısının ise % 100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir.Dosyaya sunulan belgelerin incelenmesinde davacıya ait araçta oluşan hasar nedeni ile sağ ön çamurluk, ön tampon onarılmış, sağ far, motor alt muhafazası ve bağlantı parçaları değişmiş olduğu, hasar bedelinin 23.784,8 TL + KDV yedek parça ve 5.750,00 TL + KDV işçilik bedeli ile toplam hasarın 29.534,78 TL + KDV 5.316,26 TL) = 34.851,04 TL hasar bedeli olduğu tespit edilmiş ve davalı sigorta şirketi tarafından hasar dosyasındaki kusur oranına itiraz olmaksızın rücu ödemesi olarak 34.851,04 TL hasar bedeli ödemesi yapılmış olup cevap dilekçesi ile de davacının beyan ettiği kusur oranına ilişkin bir itirazı bulunmamıştır. Dosyada yer alan kaza tespit tutanağı, kazanın oluş krokisi ve hasar dosyası birlikte değerlendirildiğinde dava konusu 20/08/2022 tarihli kazanın oluşumunda davacıya ait aracın sürücüsünün kusursuz, davalı sigortalısının ise % 100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Yerleşik Yargıtay içtihatları ile benimsenen ilke doğrultusunda Makine Mühendisi bilirkişi tarafından sunulan 24/07/2023 tarihli raporda davacıya ait araçta değer kaybının kaza tarihi itibari ile 65.000,00 TL olduğu ,her iki tarafın kabulünde olduğu üzere davalı——— Sigorta tarafından 26.10.2022 tarihinde 11.016,53 TL değer kaybı bedeli ödenmiş olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda ———- Sigorta Trafik sigortası poliçe limitinin 50.000,00 TL olduğu , ödenmiş olan 34.851,04 TL hasar bedeli ve 11.016,53 TL değer kaybı bedeli düşüldüğünde kalan değer kaybı bedelinin 4.132,43 TL olacağına ve ——— Sigorta Trafik sigortası sorumluğunda olduğuna kanaat getirilmiş ise de 01/07/2022 tarihi itibariyle sigorta teminat bedellerinin güncellendiği, kaza tarihi olan 20/08/2022 tarihinde motosiklet ve yük motosikletleri yönünden maddi zarar teminatının araç başına 100.000,00 Tl olduğu anlaşılmış olup bu hususta yeniden rapor alınmasına gerek duyulmamıştır. Dosyaya sunulan belgeler ve Makine Mühendisi bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 24/07/2023 tarihli raporu ile davacıya ait araçta değer kaybının kaza tarihi itibari ile 65.000,00 TL olduğu, davalının ödeme yaptığı 11.016,53 TL değer kaybı bedeli düşüldüğünde kalan bakiye değer kaybı bedelinin 53.983,47 TL olduğu anlaşılmış olup kaza tarihinde geçerli poliçe limiti dahilinde bulunduğundan davalı ——- Sigorta şirketinin sorumluğunda olduğu kabul edilmiştir. Davacı vekilinin 07/08/2023 tarihli ıslah dilekçesi ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu da gözetilerek dava konusu 53.983,47 TL araç değer kaybının davacıya verilmesine karar verilmiştir .Her ne kadar davacı vekili sigortaya başvuru tarihinden itibaren ticari temerrüt faiz oranıyla işlemiş ve işleyecek faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiş ise de; dosya kapsamından ve davacı vekilinin 23/11/2023 tarihli celsedeki beyanından davalı tarafa başvuru evrakının hangi tarihte iletildiğine ilişkin dosyada herhangi bir belge mevcut olmadığından davacı vekilinin beyanı da gözetilerek davalı tarafından kısmi ödeme yapılan 26/10/2022 tarihinde davalının temerrüte düştüğü kanaatine varılarak kazaya sebebiyet veren aracın kullanım amacının hususi olduğu da dikkate alınarak yasal faize hükmedilerek 53.983,47 TL araç değer kaybının temerrüt tarihi olan 26/10/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (mükerrer ödeme olmamak üzere kaza tarihindeki poliçe limitiyle sınırlı olarak) alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KABULÜ ile,
1-Dava konusu 53.983,47 TL araç değer kaybının temerrüt tarihi olan 26/10/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (mükerrer ödeme olmamak üzere kaza tarihindeki poliçe limitiyle sınırlı olarak) alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan 3.687,61 TL karar ve ilam harcında başlangıçta peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harç ve 915,00 TL ıslah/tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 2.691,91 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 80,70 TL, peşin harç 80,70 TL, ıslah/tamamlama harcı 915,00 TL olmak üzere toplam 1.076,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 157,75 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL, olmak üzere toplam 1.657,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 17.900,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında ——– tarafından ödenen arabulucu ücreti 3.120,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2023