Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/92 E. 2022/608 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/92 Esas
KARAR NO : 2022/608

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu—- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında —- tarihinde protokol akdedildiğini, bu protokole göre—- adresinde bulunan müvekkil adına kayıtlı —– Sitesinde bulunan daireye karşılık davalı ..— teminat olarak gösterilmesinin kararlaştırıldığını, yine söz konusu protokole göre,———olarak verilmiş olan ——– hiçbir şekilde üçüncü şahıslara devredilemeyeceğini, satılamayacağını, kiraya verilemeyeceğini ve üzerine kredi kullanılamayacağının kararlaştırıldığını —- bulunan—- tamamlanıp bu adresteki dairenin davalı …—- gerçekleştikten sonra teminat olarak verilen—- bulunan — hisseli — tekrar müvekkil .—-devrinin yapılacağında anlaşıldığını, protokolde kararlaştırılan bedelin müvekkile ödenmemesi üzerine —— Bölümün davalıya devri sağlanamadığını ve bu sebeple söz konusu protokol müvekkil tarafından —– feshedildiğini, davalının protokole uymaması sonucu protokolün feshedildiğine yönelik düzenlenen ihtarnameye rağmen —hisse senedinin müvekkile iade edilmediğini —–hisse senedinin devrinin istendiği fakat buna rağmen devir gerçekleştirilmediğini, müvekkilin haklı sebeple protokolü feshetmesine rağmen haksız yere— hissesinin devrini gerçekleştirmeyen davalının bu devri sağlamaması sebebiyle işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, mahkemeden söz konusu hisse senedinin taraflarına devrine karar verilmesini, mahkemenin aksi görüşte olması halinde müvekkil lehine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- maddi tazminata ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın açtığı davada zamanaşımının 1 yıl olduğunu, bu protokolün iptali için zamanaşımı süresi dolduğundan davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, davacı tarafından sunulan protokol incelendiğinde;—– bölümdeki dairenin müvekkile tesliminin bu protokol ile düzenlendiğini, sözü edilen —– vekaletnamesi ile müvekkile bu dairenin satış yetkisi verildiğini, protokolde dahi mal sahibi olarak gösterilen müvekkilin, aslında ——— istediğini, ancak o tarihte müvekkilin bu daireyi üzerine alamaması nedeni ile davacının kardeşi —- alacakları nedeni —–tarafından verilen dairelerden olduğunu, —- daireyi tarafların talebi üzerine —- satış gibi gösterdiğini, ancak müvekkile ait olan bu daire için satış dahil her türlü yetkiye haiz vekaletnamenin dava dışı —-tarafından müvekkile verildiğini, nitekim bu durum protokolde mal sahibine (müvekkile )teslim edilinceye kadar ifadesi ile bu durumun da kayıt altına alındığını, —-protokole konu daire müvekkile satış vekaletnamesi verilmesine rağmen 3. Kişiye satılınca davacı …, müvekkil ve dava dışı—tarihli protokolü düzenlediklerini, davacı tarafın kooperatifteki hissesini müvekkile devrettiğini, müvekkilin de hisse sahibi olduğunu, bu tarihten sonra —-müvekkilin ödediğini, müvekkile satış için yetki verilmesine rağmen —– satıldığını, davacı ile dava dışı —- daireye karşılık davaya konu daireyi verdiğini, — satış gösterilen daire için müvekkil mal sahibi olarak ifade edilmiştir. Davalı tarafın imza altına aldığı ve dava dışı —- oturduğu dairenin kooperatife ait olması —–nedeniyle, kooperatif üyeliği devredilmiş, davacı tarafın ve — daireyi teslim etmemeleri nedeni ile müvekkil tarafından davacı ve —-edilerek —— — gün içinde teslim etmeleri için süre verildiğini, teslim etmedikleri takdirde 29/05/2015 tarihli protokolün geçerliliğini yitireceğini, müvekkilin artık — dairenin maliki olduğunun bildirildiğini, davacı tarafa bu ihtar keşide edildikten sonra, davacı tarafın— ihtarı ile cevap verdiğini, bu ihtarında—-kararlaştırıldığını, bu bedelin kendisine ödenmediğinden, söz konusu bölümün müvekkile devredilemediğini, protokolde belirtilen edim yerine getirilmediğinden, protokolün fesh edildiğini iddia ettiğini, davacı tarafın bu iddiasının, kendi içinde çelişkili olduğu gibi protokol ile de uyuşmadığını,— dairenin hiçbir zaman müvekkile teslim edilmediğini, davacı tarafın — ödenmedi, ben protokolü fesh ediyorum” şeklinde talepte bulunduğunu, öncelikle tedbirin kaldırılmasına, sonra davanın reddine karar verilmesini, davanın zamanaşımı itirazı ve esastan reddine, davacının harcının eksik olması nedeni ile harcı tamamlaması için kesin süre verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde — tarihli protokol kapsamında devredildiği iddia edilen kooperatif hissesinin iade koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, iade koşulları gerçekleşmemiş ise; davacının maddi tazminat talep hakkı bulunup bulunmadığı, var ise ne kadar maddi tazminat talep edebileceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satım sözleşmesinin teminatı olarak verilen — hissesinin iadesi ve terditli olarak tazminat davasıdır.
DELİLLER :
——– sayılı taşınmazın tapu kaydı celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—bölüme kayıtlı taşınmazın tapu kaydının tüm — ile birlikte mahkememize gönderilmesi istenilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, satım sözleşmesinin teminatı olarak verilen kooperatif hissesinin iadesi ve terditli olarak tazminat davasıdır.
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/I-c maddesi)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.( HMK 1 maddesi)
Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. (HMK 115 maddesi)
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari davalar düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkoııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakmakla görevlidir.
Dava, davalıya teminat için verildiği iddia edilen — hissesinin iadesi olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Davanın taraflarının tacir olmadığı, uyuşmazlığın çözümlenmesinde TBK’nun satım sözleşmesine ve inanç sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, tarafların tacir olmaması ve uyuşmazlığın TTK’dü düzenlenen hususlardan olmaması nedeniyle davanın nispi veya mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Dava, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği —– açılmıştır. Görev, 6100 sy. HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir——
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, — adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, iddia ve savunma hep birlikte değerlendirildiğinde; tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde, tarafların tacir olmadığı, dava konusu ihtilafın da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı, uyuşmazlığın her iki taraf içinde ticari iş niteliğinde olmadığı anlaşıldığından iş bu davada görevli Mahkemenin 6100 sayılı HMK.’nın 4/1-a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatine varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nın 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —— Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.