Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/897
KARAR NO : 2023/515
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/11/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31.10.2020 tarihinde davalı şirket nezdinde sigortalı—-plaka numaralı aracın —–. Kimlik numaralı —– sevk ve idaresinde, —- metrede seyir halindeyken müvekkili ——ait —– plaka numaralı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, davalı sigorta şirketine, müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının tazmini talebiyle 13.04.2022 tarihinde başvurulmuş olup, 26.04.2022 tarihinde davalı şirket tarafından yalnızca 9.752,54 TL ödeme yapıldığını, kaza sonucu müvekkiline ait araçta ön tamponun ağır hasar alması sonucu ön tampon kaplaması değiştirildiğini ve ön kaput, sağ ön çamurluk, sağ ön kapı ve farlarda onarım yapıldığını, araçta meydana gelen hasar değerlendirildiğinde sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin eksik ve yetersiz olduğunu, davalı şirket sigortalısı tam kusurlu olarak değerlendirilerek gerçek zarar ilkesi gereği tam ve eksiksiz ödeme yapılması gerektiğini beyan ederek davanın kabulüne, araçta oluşan bakiye değer kaybının belirlenerek 6100 sayılı HMK’nın 107. Maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL’nin ticari avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığa konu olan kazanın 31/10/2020 tarihinde gerçekleştiği iddia edilmekte olup huzurdaki davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 15/11/2022 tarihinde ikame edildiğini, haksız başvuruya konu taleplerin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, belirsiz alacak davası açmada davacının hukuki yararı bulunmadığını, davacı tarafın müracaatı üzerine 31/10/2020 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin olarak Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin sistemi üzerinden sıra esasına göre atanan sigorta eksperi tarafından değer kaybı incelemesi yapıldığını ve 9.752,54 TL değer kaybı bedeli hesaplandığını, akabinde davacı vekili hesabına 26/04/2022 tarihinde değer kaybı bedeli olarak 9.752,14 TL ödendiğini, dolayısıyla yapılan değer kaybı ödemesi ile davacının zararı karşılanmış olup, fazlaya dair taleplerin reddini talep ettiklerini, her halükarda değer kaybı hesaplamasının ZMSS genel şartlara göre yapılması gerektiğini , davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin sorumluluğunu sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kazanın oluşumunda kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini ayrıca araçta meydana gelen değer kaybı miktarının bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiğini, bütün bu nedenlerle haksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememizce tensip zaptı ile —— Noterler Birliği’ne müzekkere yazılarak davaya konu aracın tescil kayıtlarının istenilmesine, davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak davaya konu hasar dosyası, başvuru ve ödeme evraklarının istenilmesine, Sigorta Tahkim Komisyonu’na müzekkere yazılarak —— numaralı dosyasının istenilmesine, ——müzekkere yazılarak davaya konu araca ilişkin servis formu ve faturaların celbine karar verilmiş olup, müzekkere cevapları dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizin 07/02/2023 tarihli duruşmasında davadan önce tahkime başvurulmasının zamanaşımını kestiği ve davanın süresinde açıldığı görülmekle davalı vekilinin zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiştir.Mahkememizce Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılarak davacıya ait aracın tramer kayıtlarının istenilmesine karar verilmiş, müzekkere cevabı dosya içerisine alınarak dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş olup, alınan 04/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda davaya kazanın oluşumunda sürücü —– 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/1-A (şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) maddesini ihlal ettiği, 31.10.2020 tarihinde gerçekleşen dava konusu kazanın 14.05.2015 tarih ve—- sayılı —– Hazine Müsteşarlığı tarafından yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Tebliği’nin Ek-1 ‘inde Değer Kaybı Hesaplaması ile ilgili formül ve kriterlerinden ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra gerçekleşmiş olması nedeniyle değer kaybı hesaplamasında Yargıtay içtihatları doğrultusunda serbest piyasa rayiç değeri ile değer kaybı değerlendirmesi yapıldığı, 31.10.2020 tarihli kazada hasar gören —–plakalı aracın değer kaybının kadri marufunun 14.167,26 TL olacağı, sigorta şirketi tarafından davacı vekili hesabına 26.04.2022 tarihinde 9.752,54 TL değer kaybı bedeli ödenmiş olduğu, kalan değer kaybı bedelinin 14.167.26 TL-9.752,54 TL= 4.414,72 TL olduğu bildirilmiştir.Davacı vekili 14/04/2023 tarihli dilekçesi ile HMK 107 maddesi uyarınca 100,00 TL değerle açtıkları davanın değerini dosyada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 4.414,72 TL’ye çıkarttıklarını beyan ederek davanın kabulü ile değer kaybı tutarının davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davanın, trafik kazası nedeniyle hasara uğrayan aracın bakiye değer kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu, meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı şirkete ait aracın hasarlandığı, alınan bilirkişi heyeti raporuna göre kazanın meydana gelmesinde dava dışı sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacıya ait araçta 14.167,26 TL değer kaybı oluştuğu, davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi tarafından davacıya 19.752,54 TL değer kaybı bedeli ödemesi yapıldığı, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün kazaya kusuru ile sebebiyet vermesi sebebiyle bakiye değer kaybı bedeli olan 4.414,72 TLyi davalıdan talep edilebileceği, davanın belirsiz alacak davası olması sebebiyle belirli hale getirme dilekçesine karşı zamanaşımı definin kabul edilemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulü ile 4.414,72 TL değer kaybının dava tarihi olan 15/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle -kazaya karışan araçların hususi araç vasfında olması sebebiyle- davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile,
4.414,72 TL değer kaybının dava tarihi olan 15/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 301,57 TL harcın davanın başında alınan 80,70 TL harç ile 74,00 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye kalan 146,87 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan müzekkere gideri 28,00 TL, 6 adet e tebligat gideri 57,00 TL, kep gideri 4,25 TL, dosya masrafı 9,00 TL, makine mühendisi bilirkişi ücreti 1.500 TL olmak üzere toplam 1.598,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 4.414,72 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 3.120 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın karar kesin olduğundan davacı tarafa iadesine,
7-Davacı tarafça yatırılan başvurma harcı 80,70 TL, peşin maktu harç 80,70 TL,tamamlama harcı 74,00 TL olmak üzere toplam 235,40 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.