Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/86 E. 2023/85 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/86 Esas
KARAR NO: 2023/85
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 04/02/2022
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İcra takibine yapılan itiraz, son derece haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının, davalı şirketten —– icra dosyasına konu —- şeklinde kesilmiş 5 adet faturaya istinaden —– alacağı bulunduğunu, Bu bedel için davalı şirket ile bir çok kez görüşülmüş ancak bir sonuç alınamayınca icra takibi başlatıldığını, Ancak davalı şirket tarafından icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak —- tarihinde itiraz edilmiş ve takip durdurulduğunu, haksız ve kötü niyetli itiraz sonrası, davalı şirket vekilleri ile görüşülmüş ve icra dosya borcunun 2 taksit halinde —- ödeneceğine dair anlaşma sağlandığını, davalı firma tarafından —– tarihinde davacı tarafa icra takibine istinaden ——- ödeme yapıldığını, bu tahsilat haricen tahsil bildirimi şeklinde icra müdürlüğü dosyasına davacı tarafından bildirildiğini, kalan dosya borcu için davalı şirket ve vekilleri ile defalarca irtibata geçildiğini, ancak sürekli davalı şirket maddi durumlardan bahsederek herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle ise —- tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabuluculuk süreci anlaşamama şeklinde neticelendiğini, bu nedenlerle, borçlu şirketin icra takibine yaptığı haksız itirazın iptalini, takibin —- dosyası üzerinden devamını, takip konusu — borçtan tarafımıza ödenene —– borcun ve ticari faizinin borçlu şirketten alınarak davacıya verilmesini, borçlu şirketin takip konusu alacağın 620’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı, davasını görevsiz mahkemede ikame ettiğini, sadece fatura düzenlenmesi davalının borçlu olduğu anlamına gelmeyeceğini, Faturada belirtilen malın teslim edilmesi veya hizmetin görülmesi ile ancak hak ve alacak iddiasında bulunabileceğini, davacının iddia ettiği alacaktan söz edilmesi için faturada belirtilen hizmetlerin verilmiş olduğunu, ispatlaması gerektiğini, davacı tarafından dosya kapsamında bu iddiasını destekler hiçbir bilgi belge sunulmadığını, davacı tarafından haksız davasına dayanak gösterilen faturaların tek başına iddia edilen alacağın varlığını ispata yetmeyeceğini, davacı söz konusu faturaların davalıya gönderildiğini ve tebliğ edildiğini ispat ile mükellef olduğunu, bu yönüyle de davacının davasının reddini talep etme gereğinin hasıl olduğunu, bu sebeplerle haksız davanın öncelikle görev yönünden usulden reddini, bir şekilde esasa girilmesi halinde esastan reddine, davacı aleyhine 620 ‘dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili tarafından mahkememizin 13/10/2022 tarihli celsesinin —— nolu ara kararı gereği ıslah harcının yatırıldığına ilişkin 14/10/2022 tarihli talep artırım dilekçesi sunulduğu görüldü, dilekçenin davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Dosya rapor hazırlamak üzere bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi raporunda;
Dava Konusunun; Taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının 20.179,05 TL tutarlı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı tarafından Cari Hesap Alacağının tahsili amacıyla ———- takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğunu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda ——-sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiğini, davalı yanın —— formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturaların davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, takibe konu faturada iş bu fatura içerisinde yer aldığının tespit edildiğini, davacının—– yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu ,davacı Tarafın —– Tacir olarak kaydolduğu görüldüğünü, davacı taraf —–yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa yukarıda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturayla toplam ——-tutarın hizmeti verdiğini, davalı tarafından — ödeme yapıldığı —– tarihinde kalan bakiyenin —-olduğu daha sonra davalı tarafından —- ödeme yapıldığını,—- tarihinde kalan bakiyenin —- olduğu daha sonra davalı tarafından —- icra takibinden sonra —- olmak üzere toplamda—–ödeme yapıldığı görüldüğünü, davacının davalıdan —– alacaklı olduğu görüldüğünü, davacı tarafın davalıdan —-tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, faturalardan kaynaklanan bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya arasına alınan ——sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın davalı aleyhine —– asıl alacak üzerinden icra takibi yaptığı görülmüştür. Davacı tarafça, icra takip talebinde takip dayanağının fatura alacağı olarak gösterildiği, faturaların birer suretinin dava dilekçesi ekinde dava dosyasına ibraz edildiği görülmüştür.
Dosya Mahkememizce mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş olup mali müşavir bilirkişi tarafından dosyaya sunulan —– tarihli raporda davacının ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacının ticari defterlerine göre davalı tarafça yapılan ödemeler düşüldüğünde ——– alacaklı olduğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen faturaların davalı tarafça—— ile bildirimde bulunulduğu tespit edilmiştir. Ancak bilirkişi raporunda maddi hata yapıldığı anlaşılmıştır. Zira rapora ekli muavin defter görüntüsünden de anlaşılacağı üzere davalı tarafça yapılan ödeme miktarı 11.541,00 TL’dir. Ancak bilirkişi raporunda mükerrer şekilde davalı tarafça yapılan ödeme davacı alacağı olarak tespit edilen beş adet fatura toplamı ——- iki kez mahsup edilmiş ve hatalı şekilde 1.740,00 TL davacı alacağı kaldığı belirtilmiştir. Ancak dosyanın incelenmesinde davalının davacı tarafa yaptığı toplam ödeme miktarı 11.541,00 TL olup 36.322,00 TL’den mahsup edildiğinde davacı alacağının 13.281,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu hususta mahkememizce usul ekonomisi ilkesi gereği yeniden ek rapor aldırılmamış ve resen hesaplama yapılmıştır.
Bu hali ile tüm dosya kapsamına göre, —— Karar sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere, fatura içeriği malların/hizmetin teslim edildiğinin/ verildiğinin ispat külfetinin davacı satıcıya ait olduğu, tek başına fatura düzenlenmesinin alacağı ispatlamak için yeterli olmadığı, ancak davalı tarafça faturaların ——– formu ile bildirildiği, bu kapsamda faturaların teslimi noktasında ihtilaf bulunmadığı, —-formlarının birbiri ile örtüştüğü, faturalara itiraz edildiğine ilişkin dosya kapsamında bir bilgi bulunmadığı, davalının defter inceleme günü defterlerini ibraz etmediği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 13.281,00 TL alacaklı olduğu, davacının takip tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki dava değerinin artırılmasına ilişkin bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah edildiğine ilişkin ıslah dilekçesi sunduğu görülmüş olup artırılan miktarın takip dosyasında talep edilen toplam alacağı geçmediği görülmüştür.
Alacak faturaya dayalı ve likit olduğundan ispat edilen alacak yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosya arasına alınan —— incelenmesi sonucu bilirkişinin de tespiti ile davacının—– formu olarak bildirdiği faturaların davalı tarafça —– ile bildirim konusu yapıldığı, her ne kadar davalının ticari defterleri incelenememiş ise de vergi dairesi müdürlüğünden gönderilen —— formlarında davalı tarafından icra takibine konu tüm faturaların bildirilmesi nedeni ile bu faturalar kapsamındaki malların teslim alınmış olduğunun kabulü gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre davacının davalıdan cari hesap alacağı olarak 13.281,00 TL alacaklı olduğu gözetilerek açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Karar tarihi itibariyle verilen karar kesin olmasına rağmen sehven maddi istinaf yasa yolu açılmış olduğu anlaşılmış olup verilen kararın kesin nitelikte olduğu ve taraflarca istinaf yasa yoluna gidilemeyeceği hususuna belirtme yapmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile; Davalının, —— sayılı dosyasına yaptığı itirazın 13.281,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
3-Asıl alacak miktarı 13.281,00 TL’nin %20’si olan 2.656,20 TL’nin icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 907,23-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL ve ıslah harcı 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 745,83 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan ve 80,70-TL başvurma harcı, 1.000-TL bilirkişi masrafı, 1.025‬-TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama gideri ile peşin harç olarak alınan 80,70 TL olmak üzere toplam 2.186,4‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2023