Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/853 Esas
KARAR NO : 2023/170
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/03/2016
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 23/03/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı — maliki olduğu —tarihinde sürücü — idaresinde iken müvekkili — çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin sağ bacağında büyük kemik kırığı meydana geldiğini, ameliyat sonucu bacağına platin takıldığını, meydana gelen hasarın kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığını, kırıkların hayat fonksiyonlarına ağır derecede etkileyecek nitelikte olduğunu, müvekkilinin tedavisinin halen devam etmekte olduğunu, kaza ile ilgili yargılamanın — devam etmekte olduğunu, kazaya karışan —– poliçe ile davalı — şirketine sigortalı bulunduğunu, maddi zararın tazmini için davalı — başvurulduğunu ancak ödeme yapılmadığını, müvekkilinin 11 yaşında bir öğrenci olduğunu, kaza nedeniyle efor kaybına uğradığını, sakatlık sebebiyle durumun ailesine parasal bir yük getirdiğini, davalıların müvekkiline karşı ilgisiz olduğunu beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 15.000,00 TL maddi zararın sigorta şirketi için 20/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile diğer davalılar için ise olay tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan,— manevi tazminatın ise davalı — olay tarihi itibariyle tahsilin talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı — vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: kaza tarihinde –plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun —- sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, bu nedenle kusur ve maluliyet oranlarının tespit edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar — dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalıların zararı tazmin yükümlüsü olup olmadıkları noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, daimi iş göremezlik tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Mahkememizden verilen — sayılı kararı –sayılı ilamıyla bozulmakla, dava mahkememizin —esasına kaydı yapılıp incelendi.
Dosyada mübrez — —— edilen Karayolları —- Poliçesi incelendiğinde; poliçenin —- arasında geçerli olduğu, sigortalısının– sigortalanan aracın —- plakalı araç, poliçe limitinin ise —-olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihi—— adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
—-ve 5727 sayılı KUSUR raporuna göre; davalı araç sürücüsü —-% 20 oranında, —- sürücüsü — nedeniyle davranış faktörlerinin % 80 oranında etken olduğu beyan ve rapor edilmiştir.
— MALULİYET raporuna göre; davacının yaralanmasının maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
————sayılı MALULİYET raporuna göre; kişide geçirdiği trafik kazası sonucunda vücudunda meydana gelen sağ femur diafiz (uyluk kemiği) kırığının ortopedik açıdan iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında kişinin % 100 (yüzdeyüz) oranında geçici iş göremezlik durumunun ve başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğu, — diafiz kırığının tam kaynadığı ve —– bırakmadan iyileştiği, bu nedenle kişide olaya bağlı maluliyet tayinine mahal bulunmadığı, kişide saptanan geçici iş göremezlik oranı-süresi ve başkasının bakımına muhtaç olma süresi ile — kaldığı trafik kazası yaralanması arasında doğrudan illiyet bağı bulunduğu beyan ve rapor edilmiştir.
Aktüer bilirkişi—- tarihli raporunda özetle; ——- sayılı kararı ile davacının eğitim hayatını geç tamamlayacağına ilişkin belge bulunmaması, kaza tarihi itibarı ile davacının gelir getirici bir işte çalışmıyor olması gibi unsurlar dikkate alınarak, davacı yönünden geçici iş göremezlik maddi tazminat şartlarının oluşmadığı ve geçici iş göremezlik maddi zarar hesabı yapılmasına yer olmadığını, —– raporunda—– raporunda davacının maluliyetinin bulunmadığı belirtildiğinden sürekli iş göremezlik maddi zarar hesabına yer olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Mahkememizce maddi tazminat davası yönünden davanın reddine, manevi tazminat davası yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, yapılan istinaf incelemesi sonucunda —- ilamıyla davacının efor tazminatını talep edebileceği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş, mahkememizce yeniden esas alınarak dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda davacının geçici iş göremezliği nedeniyle okulu geç tamamladığına dair bir ispat bulunmaması, kaza tarihi itibariyle davacının gelir getirici bir işte çalışmıyor olması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatının hesabının yapılamadığı, alınan raporda sürekli iş göremezliğinin de bulunmadığı şeklinde görüş mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama sırasında davacının 18 yaşını ikmal etmesi nedeniyle velayetin sona erdiği anlaşıldığından; tebligatlar yeniden davacıya yapılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından manevi tazminat hükmüne ilişkin bir kaldırma nedeni yapılmadığından manevi tazminata ilişkin verilen kararın usuli kazanılmış hak teşkil ettiği değerlendirilerek manevi tazminat yönünden önceki kararın aynen verilmesi gerekmiştir.
Maddi tazminat davası yönünden yapılan incelemede; davacının kaza nedeniyle sürekli iş göremezliğinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olduğu, —- raporuyla tespit edildiği, sürekli iş göremezliği bulunmadığından bundan dolayı tazminat talep edemeyeceği, geçici iş göremezlik durumundan kaynaklı tazminatın ise davacının kaza tarihi itibariyle gelir getirici bir işte çalışmıyor olması, davacının öğrenci olması ve kaza nedeniyle okulu geç bitirdiğine dair dosya kapsamında bir iddia ve bir ispat bulunmaması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatının şartlarının da oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
——Karar sayılı ilamında——–sayılı içtihadı gereği efor tazminatının hesaplanması gerektiğinden bahisle mahkememizce verilen karar kaldırılmış ise de; efor tazminatının sürekli iş göremezlik zararından kaynaklı tazminat isteminin 18 yaşından küçük olanlar için karşılığı olduğu, somut olayda davacının sürekli iş göremezlik oranının 0 olduğu, bu kapsamda sürekli iş göremezlik zararından ve efor kaybından kaynaklı tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılarak maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın maddi tazminat istemi yönünden reddine, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın Maddi tazminat istemi yönünden REDDİNE, Manevi Tazminat istemi yönünden KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak —— manevi tazminat namı ile kaza tarihi olan 20/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ———— alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 683,10 TL harçtan, alınması gerekli olan 273,24 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 409,86 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 588,00 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 58,80 TL yargılama masrafına, 273,24 TL harç eklenerek sonuç olarak 332,04 TL’nin davalı —- alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 529,20 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6——- nedeniyle suç üstü ödeneğinden karşılanan bilirkişi ücreti ———— fatura bedeli ———- posta ve tebligat gideri olmak üzere ————- yargılama giderinin maddi tazminat davasının reddedilmiş olması, manevi tazminat davasına has yargılama gideri yapılmamış olması nedeniyle davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- ücretinin davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden davalı — davalı —– yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan———- avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ——- ve davalı ——–verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden davalı —- yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—— avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı —– verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı