Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/838 E. 2022/883 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/838
KARAR NO : 2022/883

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 27/10/2022
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ——– ——— tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——– göstererek ————dosya ile hizmet tespit davası açtığını, ———— resen terkin edildiğini yapılan yargılamada öğrendiğini, iş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından —— süre verildiğini, ihyasını istediklerini ——- resen terkin ediliğinden ötürü husumeti, sadece ————— yönelttiklerini, 6335 sayılı kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen geçici 7. madde gereğince davayı ikame ettiklerini belirterek re’sen dikkate alınacak sebeplerle———– kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ….——— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ———–TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde ——————– tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirir ve sonuca bağlar; yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı vereceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini, —-resen terkin işleminin, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi” ve —– tarihli ve——- sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına ——İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “—— Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. Maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, ————– numarası ile kayıtlı ———- şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile ——tarihli ve —— sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “—————— Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi kapsamında; “5174 sayılı ———- Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması” gerekçesiyle resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından ——kaydının resen terkin edildiğinin anlaşıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi uyarınca resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri ————– etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde ——— bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde buna ilişkin yazılı beyanı —– vermesi gerektiğini, Müvekkil ———-konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da——– bildirilmemesi halinde söz konusu ————– silineceği, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra ————- intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ihtara rağmen söz konusu şirket yukarıdaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, diğer yandan; işbu ilanın da, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici madde 7/f.4-a’da, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat hükümleri yerine geçtiği hükme bağlandığından; müvekkil tarafından davaya konu şirkete yapılan ihtarın (bildirimin), dava konusu şirketin eline ulaşmadığı bir an için kabul edilse dahi, müvekkilin re’sen terkine ilişkin prosedürde bir eksik işlem yaptığından bahsetmenin mümkün olmayacağını, ilanın ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinin otuzuncu günün akşamı itibarıyla 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri yerine yapılmış tebligat yerine geçer.” denilmek suretiyle, ilgiliye ihtarın ulaşmadığı durumlarda—– otuzuncu günü itibariyle 7201 sayılı Tebligat Kanununa uygun bir bildirim olduğu hususunun vurgulandığını, hüküm gereğince davacının kendisine, müvekkil ——– tarafından yapılan bildirimlerin (ihtarın), dava konusu şirkete ulaşmamış dahi olsa, ————- Tebligat Kanuna uygun bir bildirim olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve re’sen terkin sürecinde bir eksiklik bulunmadığının tespiti gerektiğinin açık olduğunu, ilanın bulunması karşısında, müvekkilin eksik bir işleminden bahis dahi mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca —————resen terkin ————dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak kaydı ile ihyası istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, Mahkememizin —————- duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tarafların sulh olma imkanının bulunmadığı belirtilerek tahkikat aşamasına geçilmiştir.
——dosyasının ——— üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesi sonucunda; davacı … tarafından ihyası istenilen ————- dava dışı ———-tarihinde hizmet tespiti davası açıldığı ve davanın yargılamasının halen devam ettiği anlaşılmıştır.
İhyası talep edilen ————- getirtilmiş, yapılan incelenmesinde ————– tarafından şirketin ——– tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 7 nci maddesinin 15 nci fıkrası hükmü “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin ——— ortaya çıkabilecek mal varlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren —————- borçlarından sorumlu tutulmaz.——-sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. ———- kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” şeklinde olup buna göre şirketin ihyasında hukuki menfaatleri olanların şirketin kaydının silinme tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde ihya davasını ikame etmek zorundadırlar.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya döndüğümüzde,davacı vekili ihyası talep edilen şirketin TTK’nın 7′ nci maddesi—– terkin edildiğini ———–derdest dosyası olduğunu bu nedenle ———– işleminin iptali ile şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiş ise de, ihyası talep edilen şirketin——– terkin edildiği, ——- tarihinde açıldığı, buna göre dava tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın HMK 114/2 maddesi yollaması ile TTK’nun geçici 7/15 maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçmesi nedeni ile REDDİNE,
2.Başlangıçta harç peşin alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davanın mahiyeti gereği yasal hasım olduğu davalı ….———–lehine vekalet ücreti takdiri yönünden talebi de bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.