Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/83 E. 2022/77 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/83 Esas
KARAR NO : 2022/77

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 04/02/2022
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 04/02/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı .—- şirketin ortağı olduğunu, —– sayılı nüshasında —— kadar şirketi temsile —— olarak tayin edildiğini, ———– —– görevinin sona erdiğinin tescil edildiğini ve —– görevinin sona erdiğini, davalının, şirket müdürü olarak —– arasında, şirketin maliki bulunduğu taşınmazları——- uyarınca şirket uhdesine isabet eden taşınmaz ve arsa —- —– kararı alınmaksızın, tamamen şahsi menfaat ve çıkarlarını gözeterek üçüncü kişilere satış vaadi sözleşmeleri ile devir ve temlik ettiğini, davalının 2. Maddede belirtilen taşınmazların—- taşınmazların satışına —– sayılı—- uyarınca —- uhdesine isabet ——- kain ve —- meskeni,——— kişilere satmayı vaad ve taahhüt ettiğini, tahsil ettiği taşınmaz bedellerini—- aktarmadığı gibi zimmetine geçirdiğini, davalının şirketi —— satış ve satış vaadi —— içeren vekaletname vermek suretiyle yetkilendirdiğini, adı geçenin aldığı vekaletnameye dayanarak—– satış vaadi sözleşmeleri tanzim etmek suretiyle taşınmazlarını sattığını, satış bedeli olarak aldığı—– aktardığını, şirketin taşınmazlarını dolaylı yoldan sattığını ve satış bedellerini dolaylı yoldan zimmetine geçirdiğini, davalının —– ortaklarının bilgisi olmaksızın ve bu yönde ortaklar kurulu kararı alınmaksızın mevcut ——- sayılı ———-devir ve temlik etmiş bulunduğunu, davalı tarafından karar alınmaksızın ve de ortakların bilgisi olmaksızın gerçekleştirilen devir ve temlik sözleşmesinin ortaklar kurulu tarafından karar alınarak onaylanmamış olduğundan geçersiz hale geldiğini, davalı şirket ortağının şirketi zarara uğrattığı gibi, şirket taşınmazlarını 3.ncü kişilere satarak menfaat elde ettiğini ve taşınmaz bedellerini zimmetine geçirdiğini, şirket ortaklarının bilgisi olmaksızın mevcut ——- ——– devir ve temlik ettiğini, bahse konu devir temlik sözleşmesinin —— tarafından kabul edilmemiş olduğundan TTK ilgili maddelerine ve şirket sözleşmesine aykırı iş ve işlem gerçekleştirmiş bulunduğunu, adı geçen davalının gerçekleştirdiği işlemler karşılığında elde ettiği bedelleri zimmetine geçirmiş olması sebebiyle yaptığı hukuka aykırılıkların üstünü örtmek amacıyla şirketin tasfiyesi zımmında bir dava ikame etmiş olduğunu, iş bu davanın halen ———-. sayılı dosyası ile derdest olduğunu, bu haliyle adı geçen davalı .———-haklı sebeplerle şirketten çıkarılması ——- karar uyarınca şirketten çıkarılması için gerekli davanın ikame edilmesine karar verildiğini, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 551. maddesinde yer alan hükme göre esas sermayenin yarısından fazlasına sahip bulunan ortakların mutlak ekseriyeti tarafından muvafakat edilmek şartıyla şirket, muhik sebeplerden dolayı bir ortağın şirketten çıkarılmasını mahkemeden isteyebilir. Bu hüküm ————uyarınca davalı …’——– ortaklığından çıkarılması istemiyle dava açılmasına karar verildiğini, işbu kararın gereğinin yerine getirilmesi ve davalı .—- haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, Yargılama sonuna kadar —– şirket pay devri sözleşmesi ile ilgili —– getirilmesine ve bu durumun——- ihbar edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi tebliğe çıkartılmadan birleştirme kararı verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır(HMK m. 166/4).
—— sayılı dosyası incelendiğinde; davanın genel kurul kararının iptali ile birlikte şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkin ortağın şirket aleyhine açmış olduğu dava olduğu anlaşılmıştır. Eldeki davanın ise şirket tarafından ortak aleyhine açılmış ortaklıktan çıkarılma davası olduğu anlaşılmıştır.
—– sona ermesi TTK 636. Maddesinde;” (1) —- aşağıdaki hallerde sona erer:
a) Şirket sözleşmesinde öngörülen sona — sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle.
b) Genel kurul kararı ile.
c) İflasın açılması ile.
d) Kanunda öngörülen diğer sona erme hallerinde.
(2) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hale getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir.
(3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.
(4) Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.
(5) Sona ermenin sonuçlarına —- ilişkin hükümler uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre şirketin feshi davalarında şirket ortağının ortaklıktan çıkarılmasına da karar verilebilmektedir. Bu nedenle şirketin feshi taleplerini içeren davaların ortağın çıkarılması davalarının birlikte görülüp değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan inceleme ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, —— esas sayılı dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizin bu esasında görülen dava ile —- dosyasında görülen davanın taraflarının aynı olduğu, davaların biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğu, şirketin feshi davasında, ortaklıktan çıkmanın öncelikle değerlendirilmesi gerektiği, bu yönüyle davalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, her iki dava hakkında da aynı usuli işlemlerin yapılacak olması nazara alındığında davaların birleştirilerek görülmesi halinin usul ekonomisine daha uygun olacağı ve yargılamanın daha iyi bir şekilde yürütülebileceği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak Mahkememizin iş bu esasında görülmekte olan davanın, daha önce açıldığı anlaşılan ——– —– esas sayılı dosyasında görülen dava ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-HMK 166/1 madde uyarınca iş bu dava dosyasının ——Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın birleştirilen —- Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
4-Dava dosyasının derhal —- gönderilmesine,
5-Yargılama gideri ve harçlara ilişkin hususların birleştirilen dosyada değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.