Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/828 E. 2023/675 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/828
KARAR NO: 2023/675
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 25/10/2022
KARAR TARİHİ: 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu 25/10/2022 tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: 26.08.2019 tarihinde sürücü ——– sevk ve idaresindeki ——— plaka sayılı araç ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı, yaralanmalı, maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, ——— plaka sayılı araç içerisinde yolcu konumunda olan müvekkili ——— ağır bir şekilde yaralandığını, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir müterafik kusuru bulunmadığını, kaza tespit tutanağında dava konusu tek taraflı trafik kazasının meydana gelmesinde, araç sürücüsü ———- KTK 52/1-b hükmünü ihlal ettiği ve asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda, tedavi evraklarından da görüleceği üzere ağır şekilde yaralandığını, mevcut yaralanmaların hafif tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde olmadığını, müvekkilinin kaza sonrasında geçici iş gücü kaybı yaşadığı gibi kalıcı olarak da maluliyet yaşamakta olduğunu, müvekkilinin ———- doğum tarihli olup, müvekkil kaza tarihinde çalışmamakta olduğunu, geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının asgari ücret üzerinden hesaplanması gerekmekte olduğunu, gelire ilişkin ek bilgi ve belge sunma haklarının saklı olduğunu, davanın 6100 sayılı yeni Hukuk Yargılama Yasası’nın 107.maddesine göre “belirsiz alacak davası” olarak açılmış bulunmakla, yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarının, peşin harcı yatırıldıktan sonra, hüküm altına alınmasını talep etmiş, buna göre fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilin mağduriyetinin giderilmesi için geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam maddi tazminatının kaza tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkile ödenmesinin gerekmekte olduğunu, kazaya karışan ———- plaka sayılı aracın kaza tarihindeki ZMM sigortası——— şirketi tarafından düzenlendiğini, davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluk oranında zorunlu sigorta limitine kadar sorumluluğu bulunduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu md. 97 gereğince davaya konu taleplere ilişkin olarak ———- şirketine gerekli evraklar ile usulüne uygun başvuru yapıldığını, başvuru neticesinde, davalı ——— şirketi nezdinde hasar dosyası oluşturulmuşsa da yasal süre içerisinde taleplerinin karşılanmaması ile uyuşmazlık meydana geldiğini beyan etmiş, bu nedenlerle fazlaya dair dava, talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla, yargılama sonucunda müvekkili için geçici iş göremezlik tazminatının maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 500 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, yargılama sonucunda müvekkil için kalıcı iş göremezlik tazminatının maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 8.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili 15/11/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından dava şartı yerine getirilmemiş olup, eksik evrakla başvuru yapılmış olup, işbu davanın reddinin gerektiğini, davacının talebinin konusunun trafik kazasından kaynaklanan 6098 sayılı TBK md.54 gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle (KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesine istinaden) maddi tazminat istemine ilişkin olduğunu, 6098 Sayılı TBK’nın 50. maddesi hükmü uyarınca, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğunu, haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesinin zorunlu olduğunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97’nci maddesinde ise “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunmasının gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmü düzenlendiğini, sözü edilen düzenlemelere göre; zarar gören kişilerin sigorta kuruluşuna eksik belge ile başvurmaları halinde, sigorta kuruluşu aleyhine doğrudan doğruya dava yoluna gitme haklarının bulunmadığını ancak davacı tarafından müvekkil sigorta şirketine başvuru yapılmadığını, davacı taraf vekiline 01.04.2020 tarihli eksik evrak müzekkeresi gönderildiğini ancak eksik hususlar giderilmeden dava yoluna başvurulduğunu, davacıların güncel ——— hizmet dökümünün dosyaya sunulması ve geçici iş göremezlik süresi boyunca maaş almaya devam ettiğinin tespit edilmesi durumunda geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddi gerektiğini, dosyada davacının güncel ——— hizmet dökümü bulunmadığını, güncel ——— hizmet dökümünün dosyaya sunulması ve geçici iş göremezlik süresi boyunca kesintisiz maaş alıp almadığının tespit edilmesi gerekmekte olduğunu, geçici iş görmez olduğu süre zarfı boyunca kesintisiz maaş aldığının tespit edilmesi durumunda geçici iş görmezlik tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, davacının talebine konu geçici iş görmezlik tazminatı ve tedavi giderinin sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu beyanla, başvuru şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle işbu davanın usulden reddini, her durumda müvekkil şirketin yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.

DELİLLER :——— Fakültesi’nni 25/05/2023 tarihli adli raporu-Davacı vekili 19/07/2023 tarihli feragat dilekçesi ile ; ” Davalı ——— şirketi aleyhine açmış olduğum davada,——– şirketi İle maddi tazminat taleplerimize ilişkin olarak sulh olmuş bulunmaktayız. Davalı şirket ile maddi tazminat alacağı, fer’ileri ile dava vekalet ücreti ve yargılama giderleri dahil olmak üzere mutabakat sağlanmıştır. Davacı olarak feragatname gereği ——– şirketi aleyhine davadan tüm haklarım yönünden feragat etmiş bulunmaktayım. Davacı taraf olarak davadan ——— şirketi yönünden feragat etmemiz hasebi ile, davanın ——— şirketi yönünden feragat nedeniyle reddine, gerek lehime gerekse de davalı ——— şirketi aleyhine yargılama gideri ve ücreti vekalete hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesini saygılarımla bilvekale arz ve talep ederim” şeklinde beyanda bulunmuştur.-Davalı vekilinin feragat talebine ilişkin sunduğu 14/07/2023 tarihli beyan dilekçesi ile; “Davacı vekili ile yapılan sulh görüşmeleri olumlu sonuçlanmış olup, uyuşmazlığa konu kazaya ilişkin sulh olunmuştur. Dolayısıyla işbu davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin hüküm kurulmasını arz ve talep ederiz. Davadan feragat edilmesi durumunda ——– şirketi vekili olarak karşı vekâlet ücreti ve yargılama gideri talep etmeyeceğimizi beyan ederiz. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir(HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.311).Vekilin davadan feragat etmesi halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74). Davacı vekili 19/07/2023 tarihli dilekçe ile davalı ile sulh olunduğu ve davadan feragat ettiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 14/07/2023 tarihli dilekçe ile feragat nedeniyle reddine ilişkin hüküm kurulmasını yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir(HMK m.312).Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, feragat, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf dilekçe ile kayıtsız ve şartsız olarak yargılama sırasında davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine, davacı tarafından yapılan yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmasına ,davalı taraf talep etmediğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın usulüne uygun feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harçtan alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı taraf talep etmediğinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 3.120,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda HMK 341/2. ve Ek Madde 1/2. maddeleri gereğince karar tarihinde miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2023