Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/807 E. 2023/605 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/807
KARAR NO : 2023/605

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 19/10/2022
KARAR TARİHİ : 12/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı 19.10.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; kendisine ait—–adresindeki —- unvanlı —– ticaret sicil numaralı işletmesine ait tüm ticari defterlerini, faturalarını, vergiye esas belgelerini ve sair her türlü evraklarını bilemediği nedenlerden ötürü ofisinden kaybolduğunu, evraklarla alakalı her durum göz önüne alınarak arandığını ancak ulaşılamadığını, bu durumda ilgili evraklarının zayi olduğundan TTK madde 82 (7) numaralı fikra uyarınca mahkemeden 2018 yılına ait tüm defter, fatura ve sair belgeleri zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
Davacı 21.12.2022 tarihli dilekçesinde özetle; —– esas sayılı dosya kapsamında 19/10/2022 tarihli duruşmada da belirtildiği üzere tüm ticari defterler, faturalar ve vergiye esas belgeleri ile her türlü sair belge ve evraklarını annesine it evin üst katında 10/10/2022 tarihinde taşınma sırasında su basması sonucu zayi olduğunu öğrenmiş bulunduğunu, buna yönelik Polis Tutanağının ekte olduğunu, 2018 yılı yasal defterlerinin —- Noterliğinin —– no ile tasdik edildiğini, 2019 yılı yasal defterlerinin —–Noterliğinin—–no ile tasdik edildiğini ileri sürerek ——esas sayılı dosya kapsamında tüm ticari defterler, faturalar ve vergiye esas belgeleri ile her türlü sair belge ve evrakları zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 17.07.2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından açılan zayi davası ile ilgili olarak her ne kadar dava dilekçesi ve beyan dilekçelerinde dava konusu defter ve belgelerin “su basması sonucu” ve “bilmediğimiz nedenlerden ötürü” kaybolduğunu bildirilmiş olsa da, müvekkilinin maddi imkansızlıkları ve hastalıkları dolayısıyla davaya konu polis tutunakları ve mahkemeye sunmuş olduğu dilekçelerde konuyu acele ve bilmeden izah etmeye çalışması sebebiyle bir takım çelişkilere sebebiyet verildiğini, çelişkilerin giderilmesi adına aşağıda belirtmiş olduğu nedenlerden dolayı ıslah dilekçesi verme gereği hasıl olduğunu, müvekkilinin ticari işletmesinin daha önceden vergi incelemesine girmiş bulunmakla birlikte müvekkili ticari hayatının iflas aşamasına gelmesi dolayısıyla bir çok tefeciden borç almak zorunda kaldığını, almış olduğu borçlar dolayısıyla mafyavari insanların tehdit, taciz ve baskılarıyla karşı karşıya kalmış kaldığını, dava konusu defter ve belgeleri isteyen vergi müfettişine de müvekkilce anlatıldığını, zayi belgesi almak için karakola başvuran müvekkilinin ifadelerinin polis memurlarınca hazır ve hızlı bir şekilde yazılarak su basması sonucu defter ve belgelerin kaybolduğuna ilişkin gerçeği yansıtmayan bir tutanak tutulduğunu, müvekkilinin tamamıyla polis memurlarının yanlış yönlendirmesi ve yaşadığı buhran dönemi dolayısıyla kendisini yanlış ifade ettiğini, mahkemeye 14/06/2023 tarihli bir önceki duruşma da sunulan evrak ve belgelerden anlaşılacağı üzere müvekkil vergi müfettişine gittiğinde, iş yerine mafyavari adamların yağmalamak için geldiğini, ortalığı kırıp döktüğünü, o esnada dava konusu defterlerinin kaybolduğunu söylediğini, vergi müfettişi raporunun ilgili bölümünün müvekkili tarafından bir önceki celsede mahkemeye sunulduğunu, müvekkilinin iş yerinin basılmasına ilişkin suç duyurusu neticesinde yürütülen ceza yargılamasının —–Asliye Ceza Mahkemesi’nde yürütüldüğünü belirterek ıslah dilekçesinin kabulü ile dava konusu defter ve belgelerin zayi olma nedeninin müvekkilinin iş yerinin yağmalanması olarak dikkate alınması, bunun dışında müvekkilce verilen dava dilekçesi ve polis ifadelerinin dikkate alınmaması, ıslah dilekçesi ve bir önceki celsede mahkemeye müvekkilince sunulan bilgi ve belgeler doğrultusunda dosyanın yeniden bilirkişiye sevk edilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı Kanunun 82/7’nci maddesine dayanılarak davacı şirketin pay defterine ilişkin zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TTK)’nun 82/7. Maddesindeki “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” şeklindeki düzenlenmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde şirkete ait tüm ticari defter belge ve faturaların bilemediği nedenden dolayı ofisinden kaybolduğunu iddia etmiş iken 21.12.2022 tarihli yenileme talep dilekçesinde de davaya konu ettiği şirkete ait ticari defter kayıt ve dayanakları belgelerin annesine ait evin üst katında 10.10.2022 tarihinde taşınma sırasında su basması sonucu zayi olduğunu öğrendiğini belirtmiştir. 21.12.2022 tarihli dilekçe uyarınca su basması sonucunda defterlerin zayi olduğu iddiası doğrultusunda mali bilirkişi aracılığı ile yerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporda bilirkişiye su basması nedeni ile zarar gören hiçbir defter ve evrak sunulmamıştır. Şirket adresi ile yenileme talep dilekçesinde su basması nedeni ile evrakların zarar gördüğüne ilişkin bildirdiği adresin farklı olduğu, defterlerin neden farklı bir adreste saklandığına ilişkin açıklama bulunmadığı görülmüştür. Davacı taraf harçlandırılmış 03.07.2023 tarihli ıslah dilekçesinde bu kez de; şirkete ait ticari defter kayıt ve dayanakları belgelerin —- Asliye Ceza Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyasına kayıtlı davaya konu olan mala zarar verme suçundan yargılanan şüpheli tarafından ofisten alınarak götürüldüğünü bu nedenle zayi kararı verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.—– Asliye Ceza Mahkemesinin ——Esas sayılı dava dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde; davacının müşteki sıfatı ile dava dışı şüpheli —– aleyhine; “şüphelinin işyerine zorla girdiği, kapıya zarar verdiği” şeklinde şikayeti üzerine kamu davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda dava dışı şüphelinin cezalandırılmasına karar verildiği, karara dayanak iddianamede olay tarihinin 03.05.2019 tarihi olduğu, yine davacının dosyaya sunduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, —-Vergi Kaçakçılığı – —– Denetim Daire Başkanlığı’nın 17.06.2021 tarihli vergi inceleme raporunda davacının vergi dairesine verdiği beyanda; “19.05.2019 tarihinde bazı şahıslar tarafından işyerine fiili bir saldırı olduğu, şahısların işyerinden bazı demirbaşları ile ticaretini yaptığı mallarını ve yine bazı yasal defter ve belgelerini zorla alıp götürdüklerini, 2016 yılı yasal defterlerinin de bunların içerisinde olduğunu belirterek bundan dolayı müfettişliğe 2016 yılına ilişkin tasdikli defterlerini sunamadığını…” şeklinde bildirdiği görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller, iddia ve beyanlar ile tüm dosya kapsamı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının yargılama aşamasında davaya konu ettiği ticari defter ve evrakların kayıp şeklini sürekli değiştirdiği, en son verilen harçlandırılmış ıslah dilekçesindeki iddianın kabulü halinde dahi bu kez de TTK 87 maddesindeki hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından mahkememizce sübut görülmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Başlangıçta peşin alınan 80,70 TL harcın alınması gereken 269,85 TL harçtan mahsubu ile bakiye 189,15‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.