Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/789 E. 2023/513 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/789
KARAR NO: 2023/513
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/10/2022
KARAR TARİHİ:13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkiline ait —– plakalı aracın —- plaka aracın sebep olduğu 11.12.2020 tarihli kaza nedeniyle hasarlandığını,—- göre müvekkiline ait aracın kazada kusurlu olmadığını,—– plakalı araç %100 kusurlu olduğunu, müvekkili için davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketinin kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, müvekkilinin haklarını(tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini, ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini, tahsil etmesi gereken tazminat alacaklarını yasal süresinde tahsil edilemediğini, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizi aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar talebine ilişkin huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu, karşı taraf sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise kusurunun bulunmadığı dikkate alındığında müvekkilini zarara uğratmak maksadıyla herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı tarafa bildirimin yapıldığına ilişkin iletinin dilekçe ekinde sunulduğunu, bunun üzerine taraflarınca —-nezdinde başvuru yapıldığını, hasar tazminatı talep edildiğini,—— numarasıyla karar verildiğini, akabinde ————— tarafından karara itiraz edilmiş olup itiraz neticesinde —- karar numaralı kesin karar ile “Başvurunun kabulü ile 7.387,43 TL hasar onarım bedelinin 12.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine verilmesine” karar verildiğini, müvekkilinin borcu tahsil etmek amacıyla borçluyu 21/12/2020 tarihinde temerrüde düşürdüğünü ancak alacağını 07/10/2021 tarihinde icra kanalı ile tahsil edebildiğini, müvekkilinin davalıdan talep ettiği hasar tazminatının temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücünün de aynı olmayacağını ve müvekkilinin zarara uğrayacağını, dosyada tahsil edilen yasal faizi ile alacaklı müvekkilinin zararını karşılar nitelikte bir bedel olmadığını, aşkın zararın Türk Borçlar Kanunu’nun 122/1. maddesinde düzenlendiğini: “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı gidermekle yükümlüdür”, ——— Sayılı kararında vurgulandığı üzere munzam zarar sorumluluğunun kusura dayanan borçlu temerrüdünün hukuki bir sonucu olduğunu ve alacaklının zararının faizi aşan bölümü olduğunu, borçlunun para borcunun vadesinde ödemediğinde (temerrüt) oluştuğunda sözleşme veya yasada belirlenen “gecikme faizi”ni ödeme yükümü altına gireceğini, anılan kanun maddesi uyarınca borçlunun, alacaklının temerrüt faizini aşan zararını karşılamakla yükümlü olduğunu, kaldı ki burada sigortalısı adına borçlu olan sigorta şirketinin tazminat alacağını ödemeyerek kusuru ile borcun tahsil edilmesini engellediği için müvekkilinin uğradığı munzam zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, —– kararında ayrıntılı anlatıldığı üzere ülkedeki enflasyon ve alım gücünün düşmesi durumu göz önüne alınarak müvekkili yararına munzam zarar olduğuna, bu zararın hesaplanması amacıyla dosyaya bilirkişi atanmasına, haklı davanın kabulüne, müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL’sinin davalıdan avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 23/02/2023 tarihli duruşmasında taraflarca takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 23/02/2023 tarihli dilekçesi ile davayı yenilediği ancak yenilemeden sonra davacı vekilinin azledilmesi üzerine kendisine duruşma günü tebliğ edilen davacı asilin 13/06/2023 tarihli duruşmaya katılmadığı görülmüştür. Tüm dosya kapsamına göre HMK 320/4. Maddesinde basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hüküm altına alındığı, somut olayda dosyanın yenilenmesinden sonra davacı tarafça takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından HMK 320/4 Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın HMK 320/4. Md. Uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan davanın başında alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan bakiye gider avansı karar kesinleştikten sonra ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2023