Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/750 E. 2023/159 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/750
KARAR NO : 2023/159
DAVA: Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2022
KARAR TARİHİ: 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 03/10/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin,——- ilinde akaryakıt bayi işletmeciliği yapan bir firma olduğunu, davalı şirketin bir dönem bayiliğini yaptığını, bayilik sözleşmesi süresinin sona ermesi ile kendiliğinden son bulduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete —— bedelli 5 adet teminat mektubunu teslim ettiğini, ayrıca güvene dayalı olarak imzalı boş çek koçanını verdiğini, Teminat mektuplarının davalı şirket tarafından —— olarak nakde çevrildiğini, davalı şirketin—- adet müvekkile ait olan çek için — tarihinde —— sayılı dosyasından —- alacaklı olduğunu iddia ederek karşılıksız çek davası açtığını, açılan iş bu davadan 15 ay sonra davalı tarafından ——– yevmiye sayılı ihtarı ile——— olduğuna ilişkin ihtar gönderdiğini, ihtardan sonra müvekkil şirket ihtirazi kayıt ile davalıya —– ödeme yaptığını, davalı şirketin toplamı ——- çek için alacaklı olduğunu iddia ederek karşılıksız çek şikayetinde bulunduğunu, müvekkil şirket yetkilisinin —- gerçeğe aykırı borç iddiası sebebiyle ceza ve hapis tehdidi ile yargılandığını, davalı şirketin Noter ihtarında bildirdiği cari borcun —– olmasına rağmen karşılıksız çek şikayetinde —- alacaklı olduğunun ileri sürülmesinin gerçeğe aykırı olduğu gibi kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, davalı şirketin karşılıksız çek şikayet tarihinde, kendi kayıtlarına aykırı yüksek bedelli alacak iddiası ile karşılıksız çek şikayetinde bulunduğunu, gerçekte davalının şikayet tarihinde hiçbir alacağının bulunmadığını, bir an için alacaklı olduğu düşünülse bu alacak şikayet tarihinden —– ay sonra gönderilen ihtarda ikrar edildiği gibi —- olduğunu, davalının karşılıksız çek şikayetinde ileri sürdüğü alacak’tan davalının Noter ihtarında ikrar ettiği alacağı mahsup edildiğinde —- olduğunu, olmayan bir alacak için iddiada bulunduğunu, müvekkili şirketin davalıya —- tarihinde yaptığı —- ödemeyi Noter ihtarında belirtilen alacaktan düşüldüğünde —– davalı iddiasına göre borçlu olduklarının anlaşıldığını, müvekkili şirketin gerçekte davalı şirkete borcu olmadığını, davalı şirketten alacağı bulunduğunu, müvekkili şirkete davalı tarafından kesilen faturalar incelendiğinde sözleşmeye aykırı tahsilatlar yapıldığı, sözleşmeye göre kar paylaşımı yapılmadığı, müvekkil şirketin yakıt satışından elde ettiği karın sözleşmeye aykırı olarak davalı tarafından ele geçirildiği, bir kısım fatura konusu yakıt teslim edilmemiş olmasına rağmen davalı tarafından teslim edilmiş gibi işlem yapıldığının anlaşılacağını, müvekkili şirketin davalı şirkete borcu olmadığı için davalı tarafından açılmış bir icra takibi de olmadığını, —- adet çek bedeli olan —- için alacak iddiasında bulunarak karşılıksız çek şikayetinde bulunan davalının, iddia ettiği bu alacak için icra takibi yapmaması ticari hayatın olağan yapısına aykırı olduğunu, bu durumun davalı şirketin alacaklı olmadığını açıkça ispatladığını, davalı şirketin alacaklı olmamasına rağmen haksız ve kötüniyetli çek şikayetinde bulunduğunu, ——- Esas sayılı çek şikayetine konu olan — adet çek sebebi ile davalı şirkete borçlu olmadığımızın tespiti için iş bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, karşılıksız çek şikayetine konu olan çeklerin ayrıca zamanaşımına uğradığını, çeklerin kambiyo vasfını yitirdiğini, zamanaşımı definde ve itirazında bulunduklarını, zamanaşımı sebebiyle davalının kambiyo hukukuna dayalı bir hak ve alacağının da bulunmadığını belirterek —— Esas sayılı dosyasından açılan karşılıksız çek şikayeti davasına konu—-çek sebebiyle davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespitine, borçlu olmamalarına rağmen haksız ve kötüniyetli işlem yapan davalının——–İcra Ceza Mahkemesine konu ettiği alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, fazlaya ilişkin her tür talep ve dava haklarımızın saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili —— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bayilik sözleşmesi ve eklerinden kaynaklı olarak sözleşme süresi içinde doğmuş veya doğacak hak ve alacaklarına ilişkin talep ve istem hakkı saklı olduğunu, davacı ile ile müvekkil şirket arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve eki niteliğindeki protokollerin sözleşmenin süresi sonunda sona ermesi sebebiyle bu kez ürün alım taahhütlerinden kaynaklanan eksik ürün alımına ilişkin tüm borçları, sözleşme ve eki niteliğindeki protokollerde yazılı şartlar ve şirket kayıtlarında görünen diğer cari hesap borçları muaccel hale geldiğini, bu nedenlerle müvekkil şirket tarafından keşide edilen —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ——ve buna bağlı olarak imzalanan sözleşmelerin sona erdiği bildirildiğini, bayilik sözleşmeleri ve protokolleri feshi nedeniyle müvekkil şirket’in alacakların muaccel hale geldiği ihtar edilerek ——- düşürüldüğünü, davacının cezai şart, ariyet ve cari hesaba ilişkin müvekkil şirket’e borçlu konumda bulunmasından dolayı hukuki kanun yoluna başvurulduğunu, davacı tarafından keşide edilen çeklerin karşılıksız olduğu tespit edildiğinden müvekkil şirket tarafından karşılıksız çek keşide etmek suçundan —– esaslı dava ikame edildiğini, müvekkili şirket’in davacıdan her türlü alacaklı olduğu aşikar iken söz konusu davanın reddi gerektiğini, huzurdaki davanın konusunun davacının borçlu olmadığı iddiasıyla işbu hususun tespiti olduğundan davacıdan talep ettiği alacak kalemlerine ilişkin ikame edilen davaların mahkeme nezdinde nazara alınması gerektiğini, söz konusu davaların neticesinin, eldeki davayı doğrudan etkileyecek olup, davacının borçlu olduğuna karar verilmesi halinde işbu davanın hükmü de etkileyeceğini, davacının cari hesap ve cezai şart borcundan doğan alacak talepli davasının —- Esası ile taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin sona ermesi neticesinde davacıya ödünç verilen ariyet malzemelerin iadesi veya bedelinin temini talepli davanın ise —— Esası ile ikame edildiğini, sonuçları birbirine etki edeceğinden dosyaların birleştirilmesi taleplerinin bulunduğunu, sözleşme ve protokoller tarafların birbirine uygun irade beyanları ile imza altına alındığını, bayilik sözleşmelerinde, bayinin sözleşme konusu ürünleri satın alma yükümlülüğü asli yükümlülükleri arasında bulunduğunu, bayilere sözleşmede kararlaştırılmasa da dağıtıcısından ürün alma mecburiyeti yüklendiğini, müvekkil şirket’in asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklı —–tutarında cezai şart alacağı bulunduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye müstenit cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, sözleşmenin sona ermesi neticesinde, —- cari hesaptan kaynaklanan borcunu ödemediğini, davalının cari hesap borcu bulunduğunu, —- müvekkil şirket’e karşı doğmuş olan borçları için ——– uyarınca —– borçlardan sorumluluğunun bulunduğunu, alacak taleplerinin tespitinde müvekkil şirket’in defter ve kayıtları esas alınması gerektiğini, davacının belirtmiş olduğu çekler ile müvekkil şirketin ihtarnamesinin bir ilgisi bulunmadığını, davacı tarafından çek keşide edilmesi, müvekkil şirket’e olan bayilik ilişkisinden kaynaklanan borçlarını sona erdirmediğini, müvekkil şirket tarafından öne sürülen alacak kalemleri, yargılamayı gerektirecek nitelikte olduğundan her türlü borç bakımından icra takip yoluna gidilmesi gibi bir kanuni zorunluluk bulunmamakla birlikte davacının iddialarının herhangi bir hukuki dayanağı olmadığını, davacı tarafın müvekkil şirket’ten herhangi bir alacağı bulunmamakta olup belirtilen iddialar gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından hangi hükme dayanılarak icra inkar tazminatı talep edildiğinin anlaşılamadığını, menfi tespit davasında ileri sürülen söz konusu talep hiçbir şekilde tarafımızca kabul edilmediğini, talebin reddi gerektiğini belirterek resen tespit edilecek hususlar, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davanın ——-Esası ile birleştirilmesine, davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında akdedilen ve süresi dolan ——– sözleşmesi uyarınca, davaya konu edilen çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, İİK.72 vd. maddelerine dayanmaktadır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının cari hesap ve cezai şart borcundan doğan alacak talepli davanın —— ile; taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin sona ermesi neticesinde davacıya ödünç verilen ariyet malzemelerin iadesi veya bedelinin temini talepli davanın ise —– ile ikame edildiğini, söz konusu davaların sonuçlarının birbirine etki edeceğini belirterek birleştirme talebinde bulunmuştur.
—- Esas sayılı dava dosyasının —- üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacısının mahkememiz dosyası davalısı, davalısının ise mahkememiz dosyası davacısı olduğu, —– tarihinde açılan davada davacı tarafça fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; taraflar arasında akdedilen sözleşme ve protokol hükümlerinin ihlali gereği asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklı cezai şart borcu ile bilirkişilerce hesaplanacak cari hesaptan doğan alacağın tahsilinin talep edildiği ve yargılamasının halen devam ettiği anlaşılmıştır.
—– sayılı dava dosyasının —- üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacısının mahkememiz dosyası davalısı, davalısının ise mahkememiz dosyası davacısı olduğu, —– tarihinde açılan davada davacı tarafça fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davacı şirketin davalı şirkete bayilik sözleşmesi ve ariyet sözleşmesi kapsamında ödünç olarak teslim ettiği ariyet malzeme ve ekipmanların aynen iadesi, iadesinin mümkün olmaması halinde bedelin tahsilinin talep edildiği ve yargılamasının halen devam ettiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı HMK.nun 166 maddesi; ” (1) – Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı taraf, mahkememizdeki iş bu dava dosaysının ——– sayılı dava dosyalarından birinde hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle birleştirilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve celbolunan——- dava dosyaları incelenip değerlendirildiğinde; davaların taraflarının aynı ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın aynı bayilik sözleşmesinden kaynaklandığı, ancak —– dava dosyasının taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi uyarına davalıya teslim edildiği iddia olunan ariyetin iadesi istemine ilişkin olduğu, bu nedenle dava dosyamız ile birlikte görülmesinde hukuki yarar bulunmadığı, — sayılı dava dosyasına konu edilen uyuşmazlığın taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklı cari hesap alacağı ve cezai şart alacağına ilişkin olduğu, dolayısıyla dava dosyamıza konu edilen ve davacı tarafça borçlu olunmadığının tespiti istemine dayanak yapılan çeklerin de bayilik sözleşmesi uyarınca verildiği iddia olunduğundan taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, dava dosyaları arasında fiili bağlantı olduğu kadar hukuki bağlantı olduğu da tespit edildiğinden davalı tarafın davaların birleştirilmesi yönündeki talebinin kabulü ile iş bu dava dosyasının—–sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın bundan sonra—– dava dosyası üzerinden yürütülmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin işbu dava dosyasının HMK 166/1 maddesi uyarınca aralarındaki hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılan—— sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılamanın bundan sonra —— dosyasından devamına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2023