Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/747 E. 2023/405 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/747
KARAR NO : 2023/405

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2022
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalı tarafla konusu / inşaat şantiye takibi ve insaat uygulama kalemleri (çatı osb işçilik—- kapı montaj,elektrik direği inş,büyük platform,küçük platform,betopan döşeme küçük büyük,çatı dükkan,ilave çatı dükkan,panel çatı dükkan döşeme,reyon tad.dükkan malzeme,b tabela işçilik,tabela dükkan işçilik,büyük küçük salıncak,masa kasnak ofis,tüp gaz) olan işlerin yapılması konusunda anlaşma yapıldığını ve bu anlaşmaya uygun olarak işler tamamlanarak davalı borçlu şirkete teslim edildiğini, iş bedelinin bir kısmı davalı şirket tarafından ödendiğini, bakiye miktar ödenmediğinden borçlu davalı aleyhinde—–İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı takip dosyasından 07.12.2021 tarihinde 26.334,21 TL bakiye alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, gönderilen ilamsız takiplere ilişkin ödeme emrine , borçlu davalı tarafından haksiz ve kötü niyetli olarak itirazda bulunulduğunu, taraflar arasında bir eser sözleşmesi söz konusu olduğunu, yüklenilen işlerin sadakat ve özenle yapılmak suretiyle davalı borçlu şirkete teslim edildiğini, iş sahibinin eseri teslim almasına rağmen , bakiye bedeli ödeme borcunu yerine getirmediğini beyan ederek davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,alacak belgelere dayalı ve likit olduğundan itirazın haksız ve kötü niyeli olmasından sebepli %20 icra inkar tazminatının , yargılama giderleri ile bereber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davacı şirketin müvekkili firmaya olan borcunu ödememesi üzerine müvekkili firma yetkilisinin kendilerinden tahsilat talebinde bulunduğunu , davacı firma yetkilisi ise borcunu ödemek yerine inkar yolunu tercih ettiğini, asıl müvekkil firmanın kendilerinden davacı olması gerekirken bir de bu davaya muhatap kaldığını, davacı firma ile müvekkili şirket arasında ilk olarak 15.000 TL tutarında bir iş anlaşması yapıldığını, bu iş karşılığında davacı —– (önceki ünvanı: ——19/07/2021 tarihinde ön ödeme olarak 10.000 TL ödeme yapıldığını, iş teslim edildikten sonra da 02.08.2021 tarihinde yine aynı hesaba 5.000 TL ödenmek suretiyle borcun kapatıldığını, davacı firmanın da buna istinaden yapılan iş karşılığında 03.08.2021 tarih —— sayılı 15.000 TL tutarındaki faturayı düzenlediğini ve taraflar arasındaki ticari hesabın sıfırlandığını, oysa o tarihte —— olarak değişmiş olup, bu isimle fatura kesilmesinin de usulsüz olduğunu, daha sonra davacı firmayla davalı şirketin ticari ilişkisi bir süre daha devam ettiğini ve davacı tarafça davalı şirkete 08.11.2021 tarihli 61.334,21 TL tutarındaki fatura düzenlendiğini, kesilen faturada, çatı osb işçilik adı altında12.288,14 TL tutarında, daha önceden yapılan ve karşılığı alınmış olan alacak kalemini yeniden farklı bir ad ve tutarla mükerrer olarak faturalandırıldığının müvekkili şirket tarafından tespit edildiğini ve bu alacak kalemi ile ilgili iade fatura düzenlenerek davacı tarafa gönderildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle, davalı şirket tarafından davacıya 05.11.2021 tarihlki 28.131,53 TL tutarındaki fatura, 05.11.2021 tarihli 5.069,99 TL turarındaki fatura, 05.11.2021 tarihli 26.533,99 TL tutarında fatura, 24.12.2021 tarihli 14.500 TL tutarındaki iade faturası olmak üzere toplam 74.235,51 TL fatura kesildiğini, davacı firmanın firmamıza yaptığı iş karşılığındaki fatura bedelinin 08.11.2021 tarihli 61.334,21 TL tutarında ki fatura olduğunu, bu hesaptan da anlaşılacağı üzere, davalı şirketin davacıdan 12.901 TL alacaklı olduğunu beyan ederek haksız davanın reddine, müvekkili şirket aleyhine haksız takip yapıp dava açan davacı tarafın %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin de davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Celp ve tetkik edilen —–İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasında davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında 26.334,21 TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu görülmüştür.Mahkememizce tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine müzekkere yazılarak ticari ilişkiye konu olan 2021-2022 yıllarına ilişkin BA/BS formlarının istenilmesine, —— Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı şirkette unvan değişikliği bulunup bulunmadığının sorulmasına, var ise buna ilişkin kayıtların istenilmesine karar verilmiş olup, müzekkere cevapları dosya içerisine alınmıştır.Mahkememizce tarafların niza konusu uyuşmazlığın ait olduğu 2021- 2022 yılına ilişkin ticari defterleri üzerinde Türk Ticaret Kanunu’nun 83-86. Maddeleri ile HMK’nın 222/1. Maddesi uyarınca mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi tarafından 27/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından incelemeye sunulan 2021 yıllarına ait ticari defterlerin TTK. hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı tarafından incelemeye sunulan 2021 yıllarına ait yevmiye defterinin açılış-kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu (envanter ve kebir defterlerinin ibraz edilmediği) , davacı ve davalı yanın ticari defterlerinin tam nutabakat halinde oldukları ve ödeme ve faturalar yönünden birebir örtüştükleri, iki tarafın ticari defterine göre de davacı yanın davalı yandan alacaklı olmadığı, aksine 12.901,31 TL borçlu olduğu, davacı yanın davasının ispata muhtaç olduğu bildirilmiştir.Mahkememizce dosyanın daha önce rapor sunan mali müşavir bilirkişiye tevdii ile taraflar arasındaki ihtilafa konu olan 14.000 TL’lik faturanın iade faturası olup olmadığı ve bunun dayanağı ile yapılan hesaplamada takip tarihinden sonrasına ilişkin bir hesaplama olup olmadığı hususunda denetime elverişli ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş , alınan 07/04/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda 24.12.2021 tarihli 14.500,01 TL tutarlı faturanın iade faturası olduğu, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen kalan bakiyesi takibe konu edilen faturanın net tutarının (61.334,21 TL fatura – 14.500,01 TL iade faturası) 46.834,20 TL olması gerektiği, fatura öncesi ticari ilişki de davacı yanın davalı yana 59.735,51 TL borçlu olduğu, 59.735,51 TL davacı borcu dikkate alınmadan son fatura ve iadesi ile hüküm kurulacaksa, davacı yanın davalı yandan 46.834,20 TL alacaklı olduğu, davacı yanın talebi ile bağlı alacağının 26.334,21 -TL olması gerektiği, diğer bir ifade ile huzurdaki davaya konu —– İcra Dairesinin—– Esas sayılı dosyasının aynen devamı noktasında hüküm kurulabileceği, fakat ticari ilişki tüm kabul edilerek ticari defterler dikkate alındığında, davacı yanın davalı yandan alacaklı olmadığı, davalı yanın takibe itirazında haklı olduğu, ödeme makbuzları üzerinde yapılan incelemede davacı şirket tarafından—– 05.11.2021 tarihinde “—–” açıklamalı 12.500 TL tutarında ödeme yapıldığı, ticaret sicil kayıtlarına göre —–davalı şirketin yetkilisi olduğu, diğer bir dekontta ise —– tarafından —– 27.10.2021 tarihinde 10.000 TL tutarında “Giden EFT” açıklamalı para transferi yapıldığı, davacı yanın ticaret sicil kayıtları üzerinde yapılan incelemede, davacı şirketin sermayesinin % 49’unun —–ait olduğu, ödemeyi yapan—— davacı şirket yetkilisi ——kan hısımı olabileceği, tarafların ticari defterlerinde daha önce aynı kişilerin yaptığı ve ticari defterlere kaydedilen, yani kabul yada ticari teamül oluşan başkaca bir ödeme olmadığı, tarafların ticari defterlerine işlenmeyen davacı şirket yetkilisinin, kan hısmı olabilecek ——- tarafından davalı şirket yetkilisine açıklamasız olarak gönderilen 10.000 TL tutarlı ödemenin davalı yanın kabulü olmadıkça davacı yanca talep edilebilir olmadığı, iş bu durumda davacı şirket tarafından davalı şirket yetkilisi —–05.11.2021 tarihinde “——” açıklamalı 12.500 TL tutarında yapılan ödemenin davacı yanca talep edilebilir olabileceği kanaatine bile varılsa iş bu halde örtüşen ticari defterlerde gözüken davacı yanın borcunun 12.901,31 TL olduğu dikkate alındığında, davacı yanın davalı yandan yine de takibe konu bir alacağının olmadığı, aksine (12.901,31 TL defterlere göre davacı borç bakiyesi – 12.500,00 tl defterlere yansımayan davacı ödemesi) 401,31 TL borçlu olması gerektiği, diğer bir ifade ile davalı yanın takibe itirazında haklı olduğu , davacı yanın davasının ispata muhtaç olduğu, dosyada ispata elverişli somut veri bulunmadığı bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamına göre; davanın, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle ödenmeyen fatura bedelinin tahsili istemine dayanak yapılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan rapora göre davacının ve davalının ticari defterlerini usulüne uygun tuttukları , davacı tarafından tanzim edilen faturaların davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, her ne kadar taraflar arasında eser sözleşmesi bulunsa da tarafların eser sözleşmesinden kaynaklı edimlerin yerine getirilmediği yönünde iddiada ve savunmada bulunmadıkları , itirazın iptâli davasının takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olarak ele alınması gerektiği ve sonucu itibarıyla takibin devamına etkili bir dava olduğu, bu nedenle takip talepnamesinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılığın asıl olduğu , dava edilen alacağın takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacak olduğu, bunun sonucu olarak takip ve dava konusu olmayan taleplerin bu davada dikkate alınamayacağı (——), somut olayda davacı tarafından 1 adet faturanın ödenmeyen bakiye kısmı dayanak gösterilerek icra takibine başlanmış olup, cari hesap alacağına yönelik bir talep bulunmadığı, taraflar arasındaki eser sözleşmesi ve takibe dayanak yapılmayan cari hesaba yönelik olarak inceleme yapılamayacağı, buna göre davacının tanzim ettiği 14.500,01 TL iade faturasının takibe konu edilen faturadan (61.334,21 TL fatura ) mahsubuyla bakiye alacağın 46.834,20 TL olduğu, davacının talebinin 26.334,21 TL olduğu, davacının talep ettiği alacağa konu faturanın ,davalı tarafça ödendiğinin ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile davalı takip borçlusunun—– İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile asıl alacak 26.334,21 TL üzerinden takibin devamına, kabul edilen 26.334,21 TL asıl alacağın %20’si oranında 5.266,84 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE,
Davalı takip borçlusunun —– İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile asıl alacak 26.334,21 TL üzerinden takibin devamına,
2-Kabul edilen 26.334,21 TL asıl alacağın %20’si oranında 5.266,84 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.798,88 TL harcın peşin harç 318,06 TL, icra takibi peşin harcı 131,67 TL den mahsubu ile bakiye kalan 1.349,15 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan başvurma harcı 80,70 TL, peşin harç 318,06 TL olmak üzere toplam 161,40 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 9.200 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılan 1 adet tebligat gideri 42,00 TL,dosya masrafı 17,50 TL, 6 adet e tebligat gideri 56,00 TL, 1 adet kep gideri 1,00 TL, bilirkişi ücreti 1.000 TL olmak üzere toplam 1.116,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında —– tarafından ödenen arabulucuk ücreti 1.560 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.