Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/737 E. 2022/750 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/737
KARAR NO:2022/750

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/09/2022
KARAR TARİHİ:10/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle 02/07/2020 tarihinde müvekkilinin maliki bulunduğu — plakalı aracın, davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan—plakalı araç ile tarihinde karışmış oldukları maddi hasarlı trafik kazasında dava dışı karşı taraf sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müvekkili için davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketinin kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini , müvekkilinin haklarını(tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini , ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini , tahsil etmesi gereken tazminat alacaklarını yasal süresinde tahsil edilemediğini , alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizi aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar talebine ilişkin huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu , karşı taraf sürücüsünün asli kusurlu olduğunu , müvekkilinin ise kusurunun bulunmadığı dikkate alındığında müvekkilini zarara uğratmak maksadıyla herhangi bir ödeme yapmadığını , davalı tarafa bildirimin yapıldığına ilişkin iletinin dilekçe ekinde sunulduğunu , bunun üzerine taraflarınca —nezdinde başvuru yapıldığını, hasar tazminatı talep edildiğini , neticede — karar numaralı karar ile başvurunun kabulü ile 19.035,98 TL hasar bedeli tazminatının 17.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine verilmesine karar verilerek davalı Sigortanın sorumluluğuna karşı hüküm kurulduğunu ,bu kararın davalının itirazının reddi sonrası kesinleştiğini, müvekkilinin borcu tahsil etmek amacıyla 02/07/2020 tarihinde borçluyu temerrüde düşürdüğünü ancak alacağını 23.02.2022 tarihinde icra kanalı ile tahsil edebildiğini , müvekkilinin davalıdan talep ettiği hasar tazminatının temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücünün de aynı olmayacağını ve müvekkilinin zarara uğrayacağını, dosyada tahsil edilen yasal faizi ile alacaklı müvekkilinin zararını karşılar nitelikte bir bedel olmadığını, aşkın zararın Türk Borçlar Kanunu’nun 122/1. maddesinde düzenlendiğini : “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı gidermekle yükümlüdür”, —-Sayılı kararında vurgulandığı üzere munzam zarar sorumluluğunun kusura dayanan borçlu temerrüdünün hukuki bir sonucu olduğunu ve alacaklının zararının faizi aşan bölümü olduğunu , borçlunun para borcunun vadesinde ödemediğinde (temerrüt) oluştuğunda sözleşme veya yasada belirlenen “gecikme faizi” ni ödeme yükümü altına gireceğini, anılan kanun maddesi uyarınca borçlunun, alacaklının temerrüt faizini aşan zararını karşılamakla yükümlü olduğunu, kaldı ki burada sigortalısı adına borçlu olan sigorta şirketinin tazminat alacağını ödemeyerek kusuru ile borcun tahsil edilmesini engellediği için müvekkilinin uğradığı munzam zararı karşılamakla yükümlü olduğunu , Yargıtay kararında ayrıntılı anlatıldığı üzere ülkedeki enflasyon ve alım gücünün düşmesi durumu göz önüne alınarak müvekkili yararına munzam zarar olduğuna, bu zararın hesaplanması amacıyla dosyaya bilirkişi atanmasına, haklı davanın kabulüne , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin 10/11//2022 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiği, vekaletnamenin incelenmesinde davadan feragat yetkisi bulunduğu görülmüştür.Tüm dosya kapsamına göre feragatin davaya son veren işlemlerden olması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Feragat ilk duruşmada yapıldığından alınması gereken 26,90 TL harçtan davanın başında alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 53,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —Hükümleri uyarınca—davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.