Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/732 E. 2023/204 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/732 Esas
KARAR NO : 2023/204

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

DAVA :
Davacı Mahkemeye sunduğu —- havale tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafın davalı firmadan —– ile satın aldığını, ——– bedelini taksitler halinde ödediğini, davalı ile telefonu aldıktan sonra ayıbı ortaya çıktığını ve telefonu kullanım yapamadığını, söz konusu telefonun ayıplı mal olması sebebiyle ——– gönderim sağladığını, tamir işlemi yapılmasına ——— düzelmemiş olup—–olduğunun ortaya çıktığını, davalı firmaya misli ile değiştirilmesini talep ettiğini, davalının kabul etmediğini, ürün olmadığını belirterek geldi gelecek şeklinde oyalama suretiyle ürünün —– çıkmasını beklediğini, davalı yanın satmış olduğu ayıplı mal için gerekli servis işlemleri yapılıp sonuç alamadığımdan —–heyetine başvuru yapmak istediği,——- amaçla kullanacağını belirttiğinden ticaret mahkemesine başvuru yapması gerektiğini belirttiğini, akabinde davalı firma ile görüşmelerinin devam etmiş olup kendisine güven sağlayarak oyalama işlemlerine devam ettiklerini,—- değiştirileceğini beklerken telefonuna gelen mesajla —- sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini öğrendiğini, takip dosyasını incelediğinde hiç ikamet etmediği—- adresine tebliğ yapıldığını gördüğünü lakin kendisinin bu adresle hiçbir ilgisi bulunmadığını, usulsüz işlem yapılarak takip kesinleştirilmeye çalışıldığını, ayrıca; davalı icra takibinde aldığı ——- tahsilat yapılmak istendiğini, tarafının ticaretle uğraşmakta olup usulsüz şekilde takibi kesinleştirmeleri neticesinde mağdur duruma düşürüldüğünü, — ulaşılamadığından iş kaybı olduğunu maddi manevi zararı meydana geldiğini, dava konusu—- ayıplı çıkmasından ötürü mağduriyetine sebebiyet verdiğine, bunca zaman tarafını oyaladıklarını, — değişeceğini beklerken aleyhine icra takibi yapılmasıyla karşılaştığını, iş bu nedenle tüketicinin korunması hakkında kanunun ilgili maddeleri uyarınca sonradan ortaya çıkan ayıplardan dolayı mağdur olduğundan dava açmanın zorunlu hale geldiğini, davalıların tarafına ayıplı satmış oldukları —- alma tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte tarafına iadesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satış sözleşmesinde edimin ayıplı olduğu iddiasıyla açılan bedelin iadesi istemine dayalı alacak davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 227.maddesindeki; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı — satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere
satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın
tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” şeklindeki düzenlemedir.

DELİLLER :
—- Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
——— müzekkere yazılarak davacının tacir kaydının bulunup bulunmadığı sorulmuş ve celp edilen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Vergi dairesinden davacının vergi kaydı bulunup bulunmadığı ile varsa vergi beyannameleri istenmiş ve celp edilen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
Davalı şirkete müzekkere yazılarak davacıya —– ile ilgili evrakların mahkememize gönderilmesi istenilmiş ve celp edilen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– müzekkere yazılarak davacının —— kaydının bulunup bulunmadığının sorulmuş ve celp edilen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—müzekkere yazılarak davacının defter tutma zorunluluğu bulunup bulunmadığı, var ise bilanço esasına göre mi, işletme esasına göre mi defter tuttuğu, işletme esasına göre defter tutuyor ise gelirinin VUK 177’deki sınırı aşıp aşmadığı sorulmuş ve celp edilen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/I-c maddesi)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.( HMK 1 maddesi)
Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. (HMK 115 maddesi)
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari davalar düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkoııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakmakla görevlidir.
Davacının tacir olmadığı, uyuşmazlığın çözümlenmesinde TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, davacının tacir olmaması ve uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen hususlardan olmaması nedeniyle davanın nispi veya mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Dava, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği—- açılmıştır. Görev, 6100 sy. HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.—–Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, iddia ve savunma hep birlikte değerlendirildiğinde; tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde, davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, gelirinin VUK 177’deki sınırları aşmadığı, bu anlamda davacının tacir olmadığı, davaya konu telefonu işlerinde kullanmak için aldığını beyan etmesi nedeniyle davacının tüketici olarak da değerlendirilemeyeceği, dava konusu ihtilafın da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı, uyuşmazlığın her iki taraf içinde ticari iş niteliğinde olmadığı anlaşıldığından—- bu davada görevli Mahkemenin 6100 sayılı HMK.’nın 4/1-a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatine varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nın 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli—- Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.