Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/726 E. 2023/47 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/726 Esas
KARAR NO : 2023/47

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/09/2022
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle ;Davalı / borçlu aleyhine, müvekkil davalı şirkete ait —– kablolarını koparmış olması sebebiyle; kabloların kopmasına bağlı olarak üçüncü şahıslara ödenen hasar bedellerinin rücuna ilişkin olarak ——-sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, Davalı / borçlu, işbu icra takip dosyasına itiraz etmiş olduğundan takibe devam edebilmek için eldeki davayı açmak gerektiğini, bu nedenlerle Davalı/ borçlunun filli neticesinde meydana gelen zararların rücuuna yönelik icra takibine itirazın iptaline, davanın kabulünü, Davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra – inkar tazminatına mahkum edilmesini, karşı delil ve ek delil sunma hakkımız saklı kalmak üzere delil listemizin kabulünü, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——- belirtilen tarihler ve belirtilen adresler bakımından kazı ruhsatlarının istenilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın izah edilen nedenlerle reddine karar verilmesini, davacı yanın alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, davacı şirkete ait kablolara verilen hasar nedeniyle üçüncü şahıslara ödenen bedelin tahsiline ilişkin yapılan icra takibine davalının itirazının iptali talebine ilişkindir.
———Esas sayılı takip dosyaları fiziken dosya arasına alınmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davada TBK’nın 72 vd. maddeleri gereğince 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulama yeri bulmaktadır. Davacı taraf fiilin işlendiği tarih itibariyle davaya konu maddi hasara ilişkin haksız fiili ve faili bildiği dosyaya sunulan tutanaklardan anlaşılmaktadır.TBK’nın 154.maddesinde (mülga BK 133/2md.) zamanaşımını kesen nedenler düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin ikinci fıkrasına göre, alacaklının, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa işlemeye başlayan zamanaşımı süresi kesilir. Yine TBK 157. Maddesine göre zamanaşımı icra takibiyle kesilmişse alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar. TBK 156. Maddesi uyarınca da; zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir süre işlemeye başlar.
7226 sayılı Kanunun geçici 1. Maddesi uyarınca;
Geçici Madde 1 – (1) ——-salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dahil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dahil) tarihinden,
b) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 13/3/2020 (bu tarih dahil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar durur.Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar—— yayımlanır, hükmünü taşıdığı,
Cumhurbaşkanlığının 30/04/2020 tarih ve —–karar sayısı ile;
“Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Karar” ın yürürlüğe konulmasına, 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası gereğinc —– salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını ve yargı alanında doğabilecek hak kayıplarını önlemek amacıyla; 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen durma süresi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda öngörülen zorunlu idari başvuru yoluna ilişkin süreler hariç, 1/5/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/6/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar (salgın hastalığın yayılma tehlikesinin daha önce ortadan kalkması halinde yeniden değerlendirilmek üzere) uzatılmıştır.Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 15. bendinde “Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.” düzenlemesi yer almaktadır.Somut olayda davaya konu hasarların meydana geldiği tarihler 24/02/2018 tarihinde başlamış ve en son 08/07/2018 olduğu belirtilmiştir. Dava ise 27/09/2022 tarihinde açılmıştır. Davaya konu ——Esas sayılı takip dosyasında takip tarihi 16/10/2019, icra takibinin durdurulmasına ilişkin karar tarihi ise 04/11/2019 tarihidir.Davaya konu bir diğer——– Esas sayılı takip dosyasında takip tarihi 26/11/2019 ve icra takibinin durdurulmasına ilişkin karar tarihi ise 05/12/2019 tarihidir.Eldeki dava itirazın iptali yani alacağa ilişkin olduğundan TBK 157. Maddesi uyarınca icra takibinin durdurulmasına ilişkin 04.11.2019 tarihli ve 05/12/2019 tarihli icra işlemleri ile zamanaşımı kesilmiştir. TBK 156. Maddesi uyarınca kesilmeyle yeniden 2 yıllık süre başlayacaktır ve bu halde icra takibinin durdurulmasına ilişkin 04/11/2019 tarihi için 04.11.2021 tarihinde zamanaşımının dolduğu; diğer takip dosyası için icra takibinin durdurulduğu 05/12/2019 tarihi için ise 05/12/2021 tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır.
Davacının müracaatı ile 03.08.2022 (başvuru) -05.09.2022 (son tutanak) tarih aralığında arabuluculuk süresi işletilmiştir. Ancak davacının arabuluculuk başvurusunu zamanaşımı süresi 04/11/2021 tarihinde dolduktan sonra 03/08/2022 tarihi itibariyle yaptığı anlaşılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı kararı ile durdurulan sürenin 95 gün olduğu ve durdurulan süreye 96 gün ilave edildiği durumda (04/11/2021 + 96 gün= 09/02/2022) (05/12/2021 + 96 gün =14/03/2022) dahi 2 yıllık sürenin dolduğu ve 09/02/2022 ve 14/03/2022 tarihlerine kadar davanın açılması gerektiği anlaşılmıştır. Eldeki davanın 27.09.2022 tarihinde açıldığı ve davalının süresi içerisinde zamanaşımı defini ileri sürdüğü de dikkate alınarak açılan davanın zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-AÇILAN DAVANIN ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 179,90-TL harcın peşin harcı olarak alınan 281,89-TL’den mahsubu ile kalan bakiye 101,99‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——-Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.