Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/714 Esas
KARAR NO : 2022/903
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2022
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili —- tarihli dava tarihli dilekçesinde özetle; davacı müvekkilin— işletmekte olduğunu,— yaptığı — sözleşmesiyle işletmekte olduğunu, — sözleşmesinin —— tarihinde taraflarca imzalandığını, davalının— tamamen tek taraflı ve koşulları ağırlaştıran bir sözleşmeyi imzalatmak istediğini ancak müvekkil mevcut sözleşme süresinin henüz dolmaması nedeniyle bu sözleşmeyi imzalamak istemediğini beyan ettiğini, bunun üzerine davalı– veren müvekkile çeşitli konularda ihtarnameler çekerek tacizde bulunduğunu, sonrasında —– tarihinde imzalanan —– Sözleşmesine göre ———— iştigal alanına giren konu ile ilgili olarak herhangi tüzel veya gerçek kişilerle —– imzalamayacağına dair hükmü ihlal ederek—- sözleşmesi imzalandığını, davalının haksız rekabete neden olan fiili sebebiyle müvekkilinin işletmesi zarar görme tehlikesi altında olduğunu, davalının ——–verenin asıl amacının müvekkilini zarara uğratarak iflasına yol açmak yahut zor durumda bırakarak yeni sözleşmeyi imzalatmak olduğunu belirterek — kanuna ve sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle davamızın kabulüne, müvekkilinin bu nedenle uğradığı zarara karşılık fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi zararın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili —- tarihli talep dilekçesinde özetle; ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabuluculuğun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiş olduğunu “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmününü içerdiğini, davacı tarafın arabulucuya başvurmadan dava açmış olduğunu,—– ara karar ile davacı —– faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dosyaya sunması için 1(bir) hafta kesin süre verildiğini, kesin süre içerisinde dosyaya sunulmaması halinde davanın usulden reddedileceğinin ihtar edildiğini, davacı taraf arabulucuya başvurmadığından dosyaya kesin süre içerisinde anlaşmama tutanağı sunmadığını belirterek davanın esasına girilmeden ve duruşma açılmadan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin —–tarihli ara kararı ile davacı vekiline —– sonunda anlaşamama halinde düzenlenen son oturum tutanağının aslını ya da onaylı suretini sunmak üzere bir haftalık kesin süre verilmiş ancak ara kararın davacı vekiline ——- tebliğ edilmesine rağmen verilen bir haftalık kesin süre içinde davacı vekili tarafından son oturum tutanağının sunulmadığı anlaşılmıştır.
6325 sayılı yasanın 18/A maddesinde;” İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde yapılan düzenleme karşısında arabuluculuğun dava şartı olduğu uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmamış olması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’nın 7155 sayılı yasa ile eklenen 5/A maddesinin 1. Fıkrasında; ” Bu kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” ifadelerine yer verilerek ticari davalar bakımından arabuluculuk özel bir dava şartı haline getirilmiştir.
Davanın ticari nitelikte olduğu, davacı tarafça dava açılmadan önce —– başvurulmadığı, dava tarihi itibarı ile davanın zorunlu —– tabi olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre: tarafların tacir olduğu ve davanın ticari dava olup, 6102 sayılı TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20. Maddesi ile eklenen 5/a maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, davacının davadan önce ve dosyanın Mahkememize tevzi edildiği tarihe kadar arabuluculuk yoluna başvurulmadığı, sonuç olarak arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği anlaşıldığından davanın 6100 sayılı HMK ‘nın 114/2, 115/1 ve 2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın 6100 sayılı HMK ‘nın 114/2, 115/1 ve 2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —— 7/2. maddeleri uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda verilen karar ilişkin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 (iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.