Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/700 E. 2022/621 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/700
KARAR NO: 2022/621
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/09/2022
KARAR TARİHİ: 23/09/2022
Mahkememize açılan alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan tensip incelemesi sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu —– tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket ile müvekkili arasında —– tarihli sözleşme imzalandığını ve işbu sözleşme ile müvekkilinin davalı kurum nezdinde göz doktoru olarak ticari faaliyete başladığını, sözleşme gereği müvekkilinin aylık net—- maaş ve baktığını ve hasta sayısı üzerinden hak ediş olmak kaydı ile aylık ortalama serbest meslek kazancı makbuz kesmesi mukabilinde çalışmaya başladığını, davalı şirketin —- tarihinde müvekkiline iş akdi fesih bildirimi başlıklı bir yazı ile hizmet sözleşmesini fesih ettiğini beyan eden bir yazı tebliğ ettiğini ve bu yazıda kendi kurumlarının faaliyete başlamasından bu yana zarar ettiklerini gerekçe gösterdiklerini, bu yazının müvekkili tarafından “tüm yasal haklarım mahfuz kalmak kaydı ile tebellüğ ediyorum” şerhi düşülerek teslim alındığını ve akabinde taraflarınca —— nolu ihtarnamesi keşide edilerek bu haksız fesih bildirimini kabul etmediklerini , sözleşmeden doğan alacaklarının tamamının ödenmesini talep ettikleri ihtarnameyi keşide ettiklerini, davalı şirketin ihtarnameye herhangi bir cevap vermediğini ve taraflarınca dava şartı zorunlu arabuluculuk müracaatı yapıldığını ancak uzlaşma hasıl olmadığını, BK madde 438 hükmü gereğince hizmet sözleşmesi işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın derhal feshedilirse işçi belirli süreli sözleşmelerde süreye uyulsa idi kazanabileceği miktarı tazminat olarak istenebileceğini, davalı ile yapılan hizmet sözleşmesinin 1 yıllık olduğunu, sözleşmenin 3. Maddesinde feshe dair bir hüküm olmadığını, işveren tarafın sözleşmeyi kendi kurumsal ticari faaliyetinde zarar etmiş olmayı gerekçe göstererek hizmet sözleşmesini fesh ettiğini, bu gerekçe ile feshin haklı bir sebep teşkil etmemekte olduğunu, bu sebeple de müvekkiline sözleşme süresince ödemekle mükellef oldukları aylık —–net maaşı tazminat olarak ödemekle yükümlü olduklarını, ihtarnamede de beyan ettikleri gibi kalan süre için toplam —–tazminat taleplerinin olduğunu, fazlaya ilişkin hakları mahfuz kalmak kaydı ile şimdilik ——- üzerinden davalarını ikame ettiklerini beyan ederek davalı işveren tarafından haksız olarak feshedilen hizmet sözleşmesinden doğan hak ve alacaklarının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları mahfuz kalmak kaydıyla şimdilik—– akdin ve hizmetin sonlandırıldığı ——-tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve resmi ücreti vekaletin davalı tarafa yüklenmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekindeki sözleşme incelendiğinde, davacının davalı hastanede —– tarihli doktor hizmet alım sözleşmesi ile çalışmaya başladığı, söz konusu sözleşmeye göre davacının, davalı hastanenin belirlediği çalışma saatleri arasında çalışacağı, hak ediş karşılığı ücret alacağı, hastanenin temin ettiği yerde yine temin edilen cihaz ve personel ile çalışacağı düzenlenmiş olup, davacı ayrıca dava dilekçesine ekli sözleşmeye göre aylık —– ücret karşılığı anlaştığını ileri sürmüş olup, davacının doktor olması nedeniyle tacir olmadığı , davanın mutlak ticari dava niteliği de taşımadığı , taraflar arasındaki sözleşmenin iş sözleşmesi niteliğinde olduğu ve bağımlılık unsurunu taşıdığı ayrıca davacının doktor olarak davalıya ait özel hastanede hakediş usulü çalıştığı, bu usul ile çalışmanın da işçi işveren ilişkisini ortadan kaldırmayacağı ve davacının talepleri yönünden uyuşmazlığın çözümünün İş Mahkemesinin görevi içerisinde olduğu ————anlaşılmakla dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine , Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli——— NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden tensiben yapılan inceleme sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2022