Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/7 E. 2022/409 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/7
KARAR NO: 2022/409
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2015
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı —- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; —- uğraştığını, kardeşi —– davalıyla —–yaptığını, kendisinin de kefil olduğunu, kardeşinin borcunun ödememesi üzerine kefaleti nedeniyle haksız bir şekilde şirketi üzerinde haciz işlemi uygulandığını, davalının vekiliyle yaptığı görüşme ve anlaşma sonunda —davalı vekilinin şahsi hesabına ödeme yaptığını, elden ise —- nakit ödeme yaptığını, davalı vekilinin bu ödemeyi icra dosyasına —- olarak bildirdiğini, ayrıca — taahhütte bulunmadan önce davalı vekili — elden ödeme yaptığını, ancak makbuz almadığı için bu ödemenin de inkar edildiğini, yaptığı toplam ödeme miktarının —olduğunu, fazladan —-ödemenin tarafına iade edilmediğini belirterek—– dosyalarının birleştirilerek incelenmesi yapılarak davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyet tazminatıyla sorumluluğuna ve davalı şirket yetkilisi —-yemine davet edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra dosyalarında davacının da belirttiği üzere ödeme protokolü yapılarak aylık —-olacak şekilde —–borcun ödenmesinin kararlaştırıldığı, taksitlerden birinin aksaması durumunda protokolün geçersiz olacağı ve tüm takiplerin kaldığı yerden devam edeceği hususunda anlaşma sağlandığını, davacının ilk ödemesini —– yapmak suretiyle daha ikinci taksitte protokolü aksattığını ve diğer tüm taksitlerin gecikmeli olarak ödendiğini, zamanında ödeme şartı yerine gelmediğinden protokolün geçersiz hale geldiğini ve dosyalarda işlemlerine kapak hesabı üzerinden devam ettiklerini, borçluların ayrıca bahse konu icra dosyalarına —– tarihinde resmi taahhütte bulunduklarını ve bu taahhüde de uymadıklarını, konuyla ilgili olarak davacı tarafından İcra Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın da redle sonuçlandığını, —- sayılı dosyanın tarafı ile diğer iki icra dosyasının taraflarının aynı olmadığını, dolayısıyla her bir icra dosyasının farklı aşamada olup usul ekonomisi gereğince dosyaların birleştirilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, davacının iddialarını senetle ispat etmesi gerektiğini, bu nedenle yemin teklifini kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, —– sayılı takip dosyaları yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, İİK nun 72 vd. maddelerine dayanmaktadır.
Mahkememizce daha önce —kayıtlı iş bu dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda —-Yargılama aşamasında davacı taraf davalıya protokol uyarınca borcun tamamının ödendiği yönünde yemin teklif etmiştir. Davalı taraf davacının imzaladığı protokolü süresinde yerine getirmediği için protokole konu olup, devam eden icra takipleri nedeniyle davacının icra takip dosyaları nedeniyle müvekkiline yaptığı ödemelerin miktarının hesap bilirkişisi aracılığıyla tespit edilmesini — tarihli duruşmada ve uyap üzerinden gönderdiği bila tarihli olup —-tarihli duruşmada zapta geçen dilekçesinde talep etmiştir. Mahkememizce talep yerinde görülerek hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır. Alınan raporda davacının dava tarihi itibariyle protokole konu icra takiplerinden dolayı halen —-dava tarihi itibariyle—– faiz olmak üzere) borçlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Davacı yemin teklifinde davalıya protokoldeki miktarı fazlasıyla ödediğini ve borçlu olmadığına dair davalının yemin etmesini istemektedir. Bu durumda HMK 225-239.maddelerinde düzenlenen ve yemine konu vakıanın karşı tarafın kendisinden kaynaklanması gerektiği koşuluna uygunluk bulunmamaktadır. Davaya konu edilen icra takip dosyaları halen işlemde olup, davacının protokoldeki taksitleri vadesinde ödeme koşulunu yerine getirmemiş olması nedeniyle icra takipleri halen yürürlüktedir. Protokol davacının vadesinde taksit ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle hükümsüz hale gelmiştir. Bu nedenle davacının davalıya yemin teklif edemeyeceği, dolayısıyla davalının yemini reddetmesinin aleyhine bir durum doğurmayacağı sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir. ” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizin iş bu kararının davacı tarafın istinaf talebi üzerine—– Dosya içeriğinden tarafların icra dosyalarındaki borçların —– üzerinden taksitle ödenmesini kararlaştırdıkları, ancak davacının ödemelerini gecikmeli olarak yaptığı, yapılan bilirkişi incelemesinde davacı tarafın toplam ödediği tutarın — olduğu anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesi içeriğinde toplam —ödeme yaptığını beyan ettiği, bu ödemelerden elden yapıldığı belirtilen — kısmın davalı vekilince icra dosyasına — olarak bildirildiğini, ayrıca davalı —-ödeme yapıldığını, ancak makbuz almadığı için bu ödemelerin inkar edildiğini ileri sürmüştür. Davacı açıkça dava dilekçesinde yemin deliline dayanmıştır. Mahkemenin bu konuda yemin teklif edilemeyeceğine dair tespiti hatalıdır. Belgeye dayanmayan ödemeler yönünden yemin teklif hakkının kullanılabileceği ——- kararlarında da kabul edilmektedir. Dolayısıyla mahkeme yemin delili yönünden yargılamayı eksik bırakmıştır. Bu durumda mahkemece yemin delili konusunda eksik bırakılan yargılamanın tamamlanması bakımından dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan bu yön itibariyle davacının istinaf talebi yerindedir. Bu aşamada davacının sair istinaf talepleri değerlendirilmemiştir. Her ne kadar davalı vekilince istinafa cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de davalı vekilinin istinaf harçlarını yatırmadığı anlaşıldığından ve kaldırma kararı içeriğine göre bu konuda Dairemizce bir değerlendirme yapılmamıştır. Hal böyle olunca davacının istinaf talebinin HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulüne karar vermek gerekmiş…” gerekçesi ile kaldırılarak dava dosyası mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce —— kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılamada davacı tarafa yemin deliline dayanıp dayanmadığı yeniden sorulmuş davacı tarafın yemin deliline dayanması nedeniyle usulüne uygun düzenlenen yemin metni davalı şirket yetkilisine HMK 228.maddesi uyarınca usulüne uygun ihtaratlı davetiye çıkarılmış ise de, davalı şirket yetkilisi tayin edilen gün ve saatte mahkememizde geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmadığından HMK 229.maddesi uyarınca yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayıldığından aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile davacının —— takip dosyaları nedeni ile BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2.Başlangıçta peşin olarak alınan 27,70 TL harcın, tamamlama harcı 635,50 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 2.652,57 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.989,37 TL karar ve ilam harcının davalı’dan alınarak hazineye irat kaydına,
3.Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 27,70 TL, peşin harç 27,70 TL, tamamlama harcı 635,50 TL ile birlikte, posta ve tebligat gideri 562,88 TL olmak üzere toplam 1.253,78TL yargılama masrafının davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine,
Dair, davacının yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2022